On yedinci Bölüm

28.7K 1.7K 1K
                                    

Medya: Ege Korkmaz 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Ege Korkmaz 🖤

•••

İçimde bir volkan gibi çoğalıp taşan heyecana rağmen büyük bir özenle telefonumu masanın üzerine koyup çığlık atarak olduğum yerde tepindim "Allahım o koçun alnından öpeceğim alnında! Ege'yi takımdan kovan elleri dert görmesin!"

Yerimde zıplayarak saçmasapan danslar yapmaya başladım. Abimler ve toprak bu halime gülse de şu an umrumda bile değildi. Ege bildiğiniz bizim okula geliyordu. Bu iki haftalık süreci saymazsak ilkokuldan beri hiç ayrılmamıştık ve maalesef ki basketbol takımını bırakmadığı için benimle gelememişti. Ortada üç yıllık bir emek vardı ve tabi ki de takım arkadaşlarına sırtını dönemezdi ki ben de dahil kimsenin bir şey demeye hakkı yoktu.

Fakat koçun bir şey demeye hakkı vardı tabi...

Eh, baktı ki Egoş benim hasretimle yanıp tutuşuyor, yokluğumda yerlerde sürünüp kötü yollara düşüyor hemen takımdan kovdu haklı olarak. Tamam, tam olarak böyle de olmamış olabilir ama Ege'nin anlattığından ben bunu çıkarmıştım.

Yoksa onun gibi geleceğin parlayan yıldızını sırf takımla kavga ettiği için takımdan kovacak değil herhalde...

"Abi en azından bizim sınıfa aldırmasaydın şu gereksizi. Zaten can ve yaprak yetiyordu bir de ege gereksizi gelince kimse tutamayacak bunları." Dedi toprak yakınarak.

Ona ters bakışlarımı atarak, koltukta oturan poyraz abimin yanına oturdum "İyi ki bizim sınıfa aldırmışsın, abiciğim. Gerçi aldırmasan da biz elinde sonanında bir yolunu bulurduk tabii." Dedim sırıtarak.

Poyraz abim de gülerek yanağımı sıktı "Eğer ufacık bir şikayet alırsam hepinizi tek tek ayırırım güzelim biliyorsun değil mi?" Dedi uyarı dolu sesiyle.

Şirince sırttım "Sen hiç merak etme canım abim. Uslu çocuklar olacağız." Hepsi sanki dünyanın en imkansız şeyini demişim gibi suratıma baktı. Kaşlarımı çattım "Ne var? Bende istediğimde gayet uslu bir insan olabilirdim." ama bu istediğim anlamına gelmiyordu tabiki de.

"Bu dediğine sen bile inanmadın, yaprak." Dedi sırıtarak bana bakan bir adet edizcik.

Adeta bir küçük Emrah mooduna bürünerek elimi kalbimin üzerine götürüp üzgün gözlerle ona baktım "İnanamıyorum abi, yoksa ben çok yaramaz bir çocuk muyum? Bunu mu demeye çalışıyorsunuz, hı? Çok mu şikayetçisin bende? Gideyim o zaman ben..." Dedim ağlamaklı sesimle.

Oturduğum yerden kalkarak yavaştan yavaştan odanın çıkışına doğru ilerledim. Onlara arkamı döndüğümde gülerek koşup odadan çıktım.

𝗗𝗶𝗸𝗸𝗮𝘁: 𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗩𝗮𝗿!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin