2.Bölüm

187 71 106
                                    

Yeni bölüm ile herkese merhaba! 

Oylarınızı ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum^^

Keyifli okumalar❤️

-

Elime aldığım notları sırt çantama koyarken dolap kapağını açtım. Yarın giyeceğim siyah kazağı ve gece rahat uyumak için eşofman takımını çantaya yerleştirdim.

Alparslan kapıya yaslanmış beni izlemeye devam ediyordu. Bir an iki gün ayrı kalacağımız için üzülüyor mu acaba diye düşünmeden edemedim.

''Alparslan? Kahve?''

Dalgındı, ismini söylediğim gibi sıçramıştı yerinden. Yüzünde güller açıyor olması gerekirken dalgın olmasına şaşırmıştım. Hem sürekli 'ikizimi özledim' diye söylenen kendisiyken kardeşi geldi diye üzülecek hali de yoktu. Şimdi sorsam büyük ihtimalle beni geçiştirirdi bir şey yok diye. En iyisi Alya gittikten sonra bu durumu konuşmaktı. Bakışlarını yavaşça bana yönlendirdi.

''Mutfağa geçiyorum gelirsin.'' Yaslandığı kapıdan doğruldu ve mutfağa doğru ilerledi.

Yanıma alacağım ders notlarına hızlıca kontrol ettim. Diş fırçamı banyodan alıp odaya geri döndüm. Fermuarı kapattım yanıma alacağım başka bir şey olmadığına göre ayaklarımı sürüte sürüte mutfağa ilerledim.

En sevdiğim kokulardan biriydi kahve kokusu ve ev mis gibi kahve kokmuştu.

Mutfağa geçtiğimde Alya kahveleri masaya koyuyordu. Kahveler bol köpüklüydü. Rahatsız olmaması için göz teması kurmadan sandalyeyi çekip oturdum. Kahve tabağını önüme çektim. Alparslan yanıma kardeşi karşıma oturmuş bir nevi yan yana dizilmiştik. İlk defa Alya ile aynı ortamdaydım, bir süre ortalığı sessizlik kapladı. Yeni tanıştığım insanlarla ne konuşacağımı bilemiyordum. Bu yüzden sohbet başlatma şeklim pek iç açıcı olmuyordu. Ortamdaki sessizliği bozmak için en iyisi Alparslan'a sınavı hakkında soru sormaktı. Tam soruyu soracakken Alparslan beni şaşırtmayarak konuya giriş yaptı.

''Sınavın nasıl geçti mühendislerin kralı?'' 

Sorusu ile kahvesinden yudum aldı Alparslan. Dünkü muhabbeti hala devam ettiriyordu anlaşılan. O zaman bende kuralına göre oynardım bu oyunu.

''Mükemmel geçti. Asıl senin alttan aldığın derslerin sınavı nasıl geçti?''

Kahvemden yudum alarak göz kırptım. Alttan derslerin kısmını vurgulamıştım. Alya bizi dikkatli şekilde dinliyordu. Olayın ne olduğunu anlayamamıştı doğal olarak bakışlarımı Alparslan'a odakladım.

''Valla ne diyeyim bilemedim kardeşim. Sınav anındayken soruları aldım karşıma. Bu böyle olmaz ben başka dersleri alttan almak istiyorum. Sizi daha fazla alttan alamam. Sizi alttan aldıkça tepeme çıkıyorsunuz. Bu ilişkiyi bitirmenin zamanı geldi, dedim.''

Tek kaşımı kaldırmış, dinlemeye devam ettim. Önemli bir profesör edasıyla çok önemli bir noktaya parmak basmış gibi ciddiydi.

''Sonra sorulara baktım, inceledim. Bu ilişkiyi bitirme taraftarı olmadıklarını fark ettim. Uzlaşma sağlayamadık. Ben ne kadar istemesem de hayranlarım peşimi bırakmıyor. Yani Deniz'cim anlayacağın büt yolları taştan bu sorular çıkardı beni baştan.''

Bir anda üçümüzde gülmeye başladık. Hele ki son cümlesi... Ah canım Alparslan'ım bu bütler senin peşini bırakmadıkça dönemin uzayacaktı. Birinci sınıftan finansal muhasebe, ikinci sınıftan mikro iktisat teorisi dersinden kalmıştı. İstifini bozmadan alttan ders almaya devam ediyordu. Bu kadar kararlı bir insan olması bazen gözlerimi yaşartıyordu.

VuslatDonde viven las historias. Descúbrelo ahora