1.7K 86 33
                                    

Aylar birbiri ardına gelip geçerken Açelya artık daha canlı hissediyordu. Bunun en büyük etkeni ise Ezgi'ye olan aşkıydı. Kendi içinde büyüttüğü bu aşk onun için çok değerli bir parçaydı. Kızlar ile birlikte kaldıkları o gecenin sabahında sarmaş dolaş uyanmış, eve döndüklerinde dayısına aşkını itiraf etmişti. Genç kızın uzun zaman sonra bu kadar mutlu olması ise Akın'ı çok mutlu etmişti. Hatta sırf bu yüzden beden dersini işlerken ikişer gruplar oluşacaksa, Akın kasten o ikisini birlikte yapıyordu.

Yüzündeki gülümseme ile bir testi daha full çekmenin mutluluğu ile kıza baktı. Ders arkadaşı olmanın verdiği avantajlı yakınlaşmalar vardı. Ezgi onu evine çağırmıştı.

"Kızlar dışarıda buluşmak istiyor. Gidelim mi?"diye sorunca yüzü asıldı. Çünkü Ezgi'nin evinden ayrılınca dayısı ile  alışverişe çıkacağına söz vermişti.

"Sen git. Benim bugün işim var."

Eşyalarını toplayarak çantasına attı. Kıza sarılıp veda etti ve hemen eve gitti. Çantasını bıraktıktan sonra dayısının arabasına bindi. Büyük alışveriş merkezine geldiklerinde, biraz gezmeye karar verdiler.

"Alışveriş yaptıktan sonra eşyaları arabaya koyalım ve yemek yiyelim. " Bu fikrin hoşuna gittiğini belli edecek şekilde gülümsedi. Büyük markete girerek, bir sürü poşet ile çıktılar dışarı. Arabanın bagajına koyulan poşetler ile yeniden içeri geçtiler ve bir yere oturup sipariş verdiler. Açelya dayısı ile sohbet ederken yüzündeki gülüşü hep koruyordu. Çünkü Akın cidden insanı güldüren bir insandı. Güldürdüğü kişi yiğeni  olunca ise daha çok güldürüyordu.

"Of karnıma ağrılar girdi dayı. Tamam sus sus."dedi elini ona doğru sallarken.

Bu samimi halleri ise uzaktan açık ağızlar ile izleyen dört kişinin varlığından habersizdi. Sinema izlemek için geldikleri alışveriş merkezinde gördükleri kişiler ile Derya takip etmek isteyince diğer ikiside kabul etmişti. Gördükleri manzaraya ise yorumları öğretmeni ile aşk yaşayan bir kızdı. Ezgi kabullenmek istemiyordu ama Derya ve Arzu bu düşünceyi ona enjekte etmişti.

Bu üç kızın farkında bile olmadığı ve başka bir köşede gizlice gördüğü manzarayı fotoğraflayan kız ise okulda insanları küçük düşürmekten geri kaçınmayan biriydi. Eline geçen bu fotoğraflar yarın okulun her yerine asılı olacaktı. Bundan keyif alarak kozmetik mağazasına doğru ilerledi.

"Gördünüz mü işte?!"diye bir hışımla arkadaşlarının dikkatini kendine çekti. Hatta yanlarından geçen bir iki kişi bile onlara dönüp bakmıştı. 

"Akın Hoca ile işi pişirmiş."

"Derya, bu nasıl bir söz? Belki karşılaştılar."diye saçma bir bahane ortaya atmıştı Ezgi. Ama o da biliyordu ki karşılaşan bir öğretmen ve öğrenci beraber alışveriş yaptıktan sonra yemek yemezdi.

"Ezgi sen iyi misin acaba? Akın Hoca ile Açelya bildiğin flört ediyor." Derya üstüne basa basa söylemişti bu sefer.

Oradan ayrılma kararı aldılar. Ezgi diğer ikisini bu konu hakkında konuşurken sessizce dinledi. Bunu yedirmek istemiyordu ama inkar etmekte saçma mı olurdu? Yinede içindeki küçük bit parıltı ile ilerledi.

Akın ile Açelya ise alışveriş bitimi evlerine giderek güzel bir gece geçirdiler.

Okula kalkmak için uyanan ikili hızlı bir kahvaltı sonrası okula gittiler. Sınıfa girdiğinde arkadaşları sessizce ona bakıyordu. Ama yalnız o üç kız degildi ona bakan. Tüm okulun, sınıfın gözleri onun üzerinde yer edinmişti. Rahatsız olarak yerine geçti.

"Günaydın kızlar."

Derya ve Arzu umursamadan gözlerini devirdiler. Ezgi ise düşünceli ve bir o kadarda soğuk bir şekilde "Günaydın."diyerek cevapladı onu.

BENİ SEV|g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin