1•

9K 142 70
                                    

Önüne düşen turuncu saçlarını sinirle geriye itti. Az önce olan şeyler hâlâ bedenini alev alev yakıyor, buna anlam veremiyordu. Elinin tersiyle dudaklarını çıkarmak istercesine sildi tekrar ve tekrar. 

Kütüphaneye gidip eksik çalışmalarını tamamlamak istemişti sadece. Onun orada olması bile garipti.

"Ahh! Lanet olsun sana!" 

Onların hikayesi bile bir garip başlamıştı. O gün  olması gereken yer farklı olsaydı eğer hiç tanışmamış olabilirlerdi. Ya da az önce olan öpücük hiç yaşanmamış olabilirdi. ...

2 yıl önce

Kısa saçlarını bağlamaya çalışırken zorlanmış ve bunalmıştı. Zaten fazlasıyla gergindi. Bugün okulun ilk günü,lise hayatının son yılıydı. Sevdiği bir iki arkadaşı vardı ve onlarla belki de son defa beraber olacaklardı bu yıl. Otobüs durağına geldiğinde saatine baktı. Turuncu saçlarını elleriyle düzeltip görünen otobüse durması için işaret yaptı.

Erken saatlerde çıkardı genelde evden. Bunun sebebi otobüs o saatlerde boş olur böylece okula kadar hatta okulda dahi müzik dinleme imkanı bulurdu bolca. Zaten bu yıl derslerine daha çok asılması gerekiyordu. Bunu anımsayınca suratı asıldı. Elinden gelenin en iyisini yapamamaktan her daim korkuyordu çünkü.

Kulaklığını takıp cam kenarının keyfini çıkardı. Yolculuğun bitiminde okulu gözükünce indi otobüsten.  Yavaş ilerliyor, etrafına bakıyordu. Okul bahçesinde tek tük öğrenciler vardı. İçlerinde tanıdık bir sima aradı ama bulamadı. Kenarda duran banklardan birine doğru ilerledi. Kulağını Halsey'nin şarkısı dolduruyordu.

Az sonra arkadaşları yavaş yavaş yanına gelmişti.

"Günaydın Ezgi."

Ezgi kulaklıklarını çıkarıp ona gülümseyerek bakan arkadaşına kocaman sarıldı. Doğal sarı saçları beline kadar geliyordu. Dalgaları ile tam bir prenses gibiydi. Yeşil gözleri,uzun boyu,beyaz teni... Gerçekten çok güzeldi arkadaşı. Okul üniformasıyla dahi şık ve zarif duruyordu.

"Çok özlemişim seni Arzu."

"Ya ben de seni çok özledim. Erken dönebilseydik ilk işim sizinle buluşmak olacaktı."

İki arkadaş sohbete dalmışken arkadan biri koşarak ikisine sarıldı.

"Bensiz sarılma faslı ha? Aşk olsun."

Gelen kişi Derya'dan başka kimse değildi. Onun gelmesiyle grupları tamamlanmıştı. Derya koyu siyah saçlarını örgü yapmıştı. Kulağına küçük küpeler takmış, makyajınıda hafifçe yapmıştı. Kırmızı, siyah kareli gömleği beline bağlamış hoş duruyordu.

"Edebiyatçı gitti değil mi?"

"Gelir gelmez konuştuğun şeye bak Derya. Hiç özlemedin sen galiba beni."

"Olur mu hiç Arzu? Çok özledim."

Genç kız Ezgi ile bir iki defa buluşma imkanı bulmuştu. Ama Arzu şehir dışına gittiği için bu imkan yok olmuştu.

"Son yılımız. Umarım hep beraber aynı üniversiteye gideriz. Ne eğlendiriz be!"

"Değil mi? Ama siz Ezgi ile aynı şehre gidersiniz içimden öyle geliyor."

"Ya niye öyle diyorsun Arzu. Hep beraber gideriz. Ben inanıyorum."

Üç kız toplanan öğrencilerin peşi sıra kendi sıralarını bulup dizildiler. Arzu ve Derya yan yana, Ezgi hemen Arzu'nun arkasında duruyorlardı. Müdür kısa bir konuşma diyerek başladığı konuşmayın uzata uzata bitirememişti. Nihayet bittiğinde ise herkes sınıfına çıktı.

BENİ SEV|g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin