1.9K 92 1
                                    

Ağzını kapatıp esnedikten sonra uykulu olduğunu belli eden gözlerle yanında oturan kıza baktı. Turuncu saçları kısa olmasına rağmen topluydu. Fakat firar  eden bir iki tutamla şirin durduğunuda biliyordu.
Elindeki pembe kalemle defterine hızla bir şeyler yazdıktan sonra yeniden dikkatini öğretmenine veren arkadaşına hayret etti. Hedefleri olduğunu herkes bilirdi. İyi bir psikolog olmak istiyordu Ezgi. Bunun için çok çaba sarf ediyordu. Açelya bu kızın hırsını gördükçe sönmeye yüz tutmuş umutlarına asılıp, yeniden alevlendirme isteğiyle kavruluyordu. Kulaklarına ulaşan zil sesiyle öğretmen sınıftan ayrıldı ve yerini gürültüye bıraktı.

"Biliyor musun çok iyi yerlere geleceğini görebiliyorum."dedi arkadaşına bakmaya devam ederken. Ezgi ise elindeki kalemi bırakıp, bakışlarını arkadaşına çevirdi. Yüzündeki tebessüm ile; "Öyle mi?"dedi.

"Evet. Çalışma hırsını gördükçe hırslanıyorum."

"O zaman beni daha fazla izle ve daha çok hırslan. Böylece aynı üniversitede psikoloji okuyabiliriz."

"Ciddi misin?" Şaşırmıştı. Hem de bunu belli edecek şekilde. Dayısı ile çoğu zaman bu konulardan bahsetseler kendinden korkarak cevaplar veriyordu. Dayısıda en azından bir öğretmen olmasını çok istiyordu. Ya psikoloji kazansaydı? Çok mutlu olurdu. Sesini daha gür çıkarabilirdi, başkalarının acısına ortak olabilirdi.

"Tabii ki ciddiyim Açelya. Benim ders arkadaşım olmaya var mısın? Beraber aynı yere gideceğiz." Elini uzattı. Niyeydi bilmiyordu ama bu kızla aynı üniversiteye gitme düşüncesi hoşuna gitmişti. Açelya'da öyleydi. Bu yüzden yüzündeki gülümseme ile elini uzatıp ellerini birleştirdi.

"Hayırdır kızlar?" Arkasını dönen diğer iki kız meraklı şekilde bakıyordu.

"Açelya ile ders arkadaşıda olduk. Aynı üniversite, aynı bölüm."

"Hedefinin olmasına çok sevindim Açelya. Umarım hepimiz aynı şehire denk düşebiliriz."derken sarı saçlarını hafifçe geriye atmıştı Arzu. Çok istiyordu bu dediğini. 

"Aman canım germeyin kendinizi şimdi. Bak ne diyeceğim ben size. Hafta sonu bir şeyler yaparak kafamızı mı dağıtsak?"

"Derya'ya katılıyorum ve artırıyorum. Babam ve annem hafta sonu şehir dışına çıkacaklar. Biliyorsunuz ki ben son senemde pek önemli olmazsa akraba ziyareti yapmıyorum. Ve siz üçünüzde beni yalnız bırakmıyorsunuz."Heyecanla söylemişti sarışın kız. Beraber güzel zaman geçirebilirlerdi.

"Hay hay bana uyar." İlk kabul eden ise tabii ki Derya  olmuştu. Bu keyif asla kaçmazdı.

"Peki annemlere akşam söylerim." 

Açelya kararsız ve bir o kadarda ürkekti aslında bu konuda. Sesini bile çıkarmadan iki arkadaşının onayını dinlemişti. Daha önce hiçbir arkadaşının evine yatıya gitmemişti. Zaten daha önce yaşadığı şeylerden ötürü arkadaşı bile yoktu. Şimdi kızlara nasıl diyeceğini düşünürken gözler üstündeydi bile.

"Ben de konuşayım. Haber veririm."

"Kesinlikle gelmeni istiyorum Açi." Ah evet birde bu durum vardı. Kızlar kendilerine taktıkları isimler gibi Açelya'ya da Açi diyorlardı. Bu hoşuna gidiyor, birileri tarafından benimsendiğini hissediyordu.

"Peki geleceğim."diyerek oyunbozan olmayacağını belirtmek istedi. Kızlar yeniden önlerine dönüp neler yapacaklarının planına başlamışlardı bile. Ezgi gülerek Açelya'nın kolunu okşadı.

•••
Son derse girmişlerdi ki nöbetçi öğrenci kapıyı çaldı. İçeri giren küçük,tıfıl çocuk terlemiş ve yorgundu.

"Hocam Akın Hoca Açelya Aksoy'u çağırıyor."

BENİ SEV|g×gWhere stories live. Discover now