💙💚~23. BÖLÜM~💙💚

1.4K 461 168
                                    


"Her kalp kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir."

-Abdülkadir Geylani-

Mavinin Yeşili

Bölüm: 23

Genç kadın, yarı açık yarı kapalı gözleriyle nereye bastığını dahi görmeden ve anlamadan yürüyordu, hastanenin yolunda. Aşılama yapılmıştı, ilk iki hafta durumu gözlenecekti, bu yüzden de iki hafta sonra doktora gitmesi gerekecekti. Öte yandan sağlığına, beslenmesine dikkat etmesi gerekiyordu ama normalde pek fazla yemek yemiyordu. Gerekli olmasına rağmen ne yapacağını düşünmeden edemiyordu genç kadın.

Emre, elindeki anahtara bastı ve bu sayede arabayı açtı. Çıkan ses ve arabanın farlarında yanan sarı ışık, genç kadın için bir uyarıydı çünkü etrafı net göremediği için Emre'nin arabayı açıp açmadığını anlayamıyordu ama bu sayede anlamış oldu. Derin, elini kapının koluna koydu ve kendine doğru çekti. Yavaş hareketlerle arabaya geçip ardından kapıyı kapattı.

İkili, arabadaki yerlerini aldıklarında Emre arabayı çalıştırdı. Tekerin altında ezilen asvalt yolu arkalarında bırakarak ilerlemeye devam ettiler. "Teşekkür ederim," diye mırıldandı Derin. Bu gece hem ruhen hem de bedenen oldukça yorulmuştu, bu kadar yorgunluğun üstüne nefes bile almak işkence gibi gelirken bu kadar sesinin çıkması şaşırtıyordu onu.

"Ne için?" gece olduğu için çok fazla araba yoktu yolda, bu yüzden de Emre başını Derin'e kısa süre için bile olsa çevirebildi.

"Bana yardım ettiğin için, başka biri olsaydı senin yerinde bu kadar yardım etmezdi bana," Derin artık gözlerini açamıyordu, ona bunları söyleme cesaretinin de kapalı gözlerinden kaynaklandığını düşündü. Eğer gözleri, genç adamın bir orman misali yeşil olan gözlerine kilitlenseydi bu kadar rahat konuşup teşekkür edemezdi.

Emre, Derin'in konuşmasından hemen sonra düzenli bir şekilde nefes alıp verdiğini ve gözlerini kapattığını görünce cevap vermedi. Verebileceği bir cevabı yoktu, hatta Derin yerine Ceylin'i kurtaramaya çalıştığı için kendisinin ona teşekkür etmesi gerektiğini düşünüyordu ama bunu dili söyleyemiyordu. Kendini bir baba olarak görmediği için bu onun için çok zordu.

Direksiyonu kırıp sola dönerken arabanın hızını yavaşlatıp Derin'i çok fazla rahatsız etmemeye çalıştı. Direksiyonu tutan parmakları gevşedi ve vitesin kolundaki yerini aldı. İçten içe Nefes'e kızıyordu Emre. Ondan kızını çalmıştı, eğer genç adam kızı ile daha erken, daha farklı bir zamanda ve olayların içinde tanışmış olsaydılar araları şu an böyle olmaz, gerçek bir baba-kız olabilirlerdi bir ihtimal ama Nefes onun hayatını ölmesine rağmen yine de mahvetmeyi başarıyordu.

Emre, bu düşünceleri yüzünden içten içe Nefes'e öyle çok sinirlenmişti ki önünde yanan kırmızı ışığı son anda fark edip frene basarak arabasını durdurmuştu. Kıpkırmızı kesilen yüzünü dikiz aynasından fark edince vitesteki elini çekip anlına dayadı. Sakinleşmek için bedenine aldığı derin nefesler arabanın içindeki tek sesti.

Derin sarsılan araba yüzünden uyanmadı ama kendini rahatsız hissedip biraz kıpırdandı. Bedeni, her ne kadar arabanın içi sıcak olsa da üzerine onu sıcak tutacak bir bez almadığı için soğumuştubu yüzden de kollarını ovuşturdu.

"Geldik mi?" diye merak ettiği için Emre'ye bu soruyu sorarken gözleri yine kapalıydı. Açmaya gücü yoktu, sanki gözlerini bant ile yapıştırmışlar gibiydi ama bu durumuna Emre'nin kötü bir şey diyip değmeyeceğinidüşünecek kadar da ayık değil, uyku sersemiydi.

Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu