💙💚~2.BÖLÜM: Çaresizce Ağlayan Yürekler/ Part-1~💙💚

5.1K 1.2K 1.3K
  • इन्हें समर्पित: _Milisent_
                                    

Bölüm şarkısı: Barabar - Yürüyorum dikenlerin üstünde.

Bölüm ithafı: siyahikayeler_

İyi okumalar 💜

"Hayat üç bölümdür:
Dünyayı değiştireceğini sandığın,
değişmeyeceğini anladığın
ve dünyanın
seni değiştirdiğine emin olduğun... "

-J.P SARTRE-

Mavinin Yeşili

Bölüm: 2- Çaresizce Ağlayan Yürekler

Genç kadın, arkasında bıraktığı kişilere bile aldırmadan kızının kaldığı odaya doğru hızla adımlar eşliğinde ilerliyordu. Beyni sadece kızını düşündüğü için ona odaklanmıştı, bu yüzden de gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Koridordan geçerken çarptığı kişilere de durumu Eylül usulca ve sakince izah ediyor, onların sinirini yatıştırıyordu.

Derin, kapının önüne geldi ve hemen kapı kolunu indirip içeriye girdi, onun ardından da onu takip eden Melek Hanım ve Eylül de içeriye girdi. Yatak odanın tam da ortasında yer alıyordu. Ceylin'in küçücük bedeni o kocaman yatağın içinde adeta kaybolup gitmişti. Üzerindeki beyaz yorgan yüzünden sadece başı gözüküyordu ve yorganın üzerine usulca konmuş olan kolları, yorgandan sıyrılıp gün yüzüne çıkmayı başarabilmişlerdi.

Biraz yorgunluktan biraz da ilaçların bedenine yaptığı etkiden ötürü hâlâ daha uyanamamıştı küçük kız. Genç kadın yatağa yaklaştı ve Ceylin'in o küçücük ve narin ellerini, ellerinin arasına aldı. Baş parmağıyla onun tenini okşadı bir anne edasıyla. "Kuzum..." duraksadı, boğazı düğüm düğümdü bu yüzden de konuşması sekteye uğradı. Gözlerini sıkıca kapatarak kendine gelmeyi bekledi.

Bir annenin en büyük çaresizliği kızı ile yaşadığı imtihandı, bu yüzden Derin kendine gelmekte güçlük çekiyordu. Kızının iyi olduğunu bilse de bu halde görmesi canından can kopartıyor, ciğerlerine çektiği nefesi haram kılıyordu.

Usulca bir nefes alıp kendini biraz olsun sakinleştirdi ve bunun ardından konuşmaya devam etti. "Bak bizi çok endişelendirdin. Hadi aç o mavi gözlerini. Hadi güzelim, geçen her saniye yük olup biniyor omuzlarımıza," dedi ama Ceylin tüm bunlardan ve ailesinin yaşadıklarından habersiz bir şekilde derin uykusuna hiç ara vermeden devam ediyordu. Bu sözleri bir yalvarıştı, kızının tekrar ona baktığını görmeye muhtaçtı.

Eylül bu sözler üzerine dolan gözlerindeki yaşları işaret parmağıyla sildi. Ona yaklaştı ve omzuna elini koyup hafifçe ona doğru eğildi. "Derin," dedi usulca. "Lütfen sakin ol biraz, kendini çok yıpratıyorsun," arkadaşının bu sözleri üzerine genç kadın dudaklarını birbirine bastırdı.

"Kendime engel olamıyorum ki," dedi, içindekileri ona ifade etmek için. "Dayanamıyorum ve elimden sadece bu geliyor," diyerek cümlesini bitirdi. Onu en iyi anlayan kişi Eylül'dü çünkü kişinin evladıyla sınanmasının ne derece acı verici olduğunu biliyordu. Derin'in, Ceylin hastaneden çıktıktan sonra bile bir müddet toparlanamayacağının bilincindeydi.

"Ceylin için dayanmalısın Derin," onun içini dökmesini dinlemişti, tıpkı bir doktor gibi. Şimdi de ona iyi gelecek olan tedaviyi uygulaması gerekiyordu. "Sen dik durmazsan o nasıl dik duracak?" sorusu Derin'in omuzlarından tutup silkelemiş gibi bir etki bırakırken kızının yanağına elini uzattı ve hızla başını salladı. Melek Hanım da onları bir kenardan izliyor, iki kadının arkadaşlığı karşısında onlarla gurur duyduğunu hissediyordu. Üçü için de bildiği bütün duaları mırıldanarak okuyup iyiliklerini diliyordu.

Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें