5. Sabır

3.5K 260 88
                                    

Selamın Aleyküm!
Yorumlarınızı bekliyorum...
İyi okumalar <33

Bir anda her cepheden aynı sesi duyduğumda tekrar etrafımdaki adamlara bakındım. Bana doğru tutulan namluları görünce olduğum yerde öylece kalakalmıştım. Ayak parmaklarıma kadar kasılan ve titreyen bedenimle içimdeki korku yüzüme yansımış, kalbimin sesini daha net duyuyordum. Düzensiz atışlar kulaklarıma dolarken yavaşladığını hissediyordum. Vücudumu ele geçiren istemsiz duyguları bastıramıyordum. Olduğum yerde hareket dahi edemezken duyduğum sıkıntılı iç çekiş ile irkilip gözlerimi, yumruk attığım adama çevirmiştim.

Gözleri yumulu kafasını hafifçe yana eğmiş parmakları burun kemiğini tutarken ona titrek bedenim ve korkan gözlerle bakıyordum. Yavaşça hareketlerini izleyip ne yapacağını bekliyordum. Açılan gözlerinin anında beni bulmasıyla tüm sinirini ve kasvetini içimde hissettiğimde tekrar irkilmiştim.

Şu an ki hislerimden kurtulup konuşmak istesem de bana doğru tutulan namlularla bu çok zordu. Bakışlarım sürekli gerginlikle etrafta gezinirken üzerimdeki öfkeli gözlerin sahibine yavaşça dönüp koyu kahvelere kenetlendim. Yüzümdeki korkak ve her an ağlayacak gibi olan ifademi, önümdeki adamın tatminlikle süzdüğüne emin olabilirdim ama beklediğim suratındaki sinirli ifadesi yerine  hayretle çatılan kaşlarını görmemle şaşırmıştım.

Tekrar bedenimde gezdirdiği bakışların artan siniri beni geriyordu. Gözlerini benden çekip sağdaki adamlarına, büyüyen irisleri ile uyarıcı bir bakış attığında ne olacağını merakla izliyordum. Adamların bedenime doğrulttuğu namlular aynı anda geri çekilmişti. Hala korkan ve titreyen bedenim sakinleşmemişken bileğimi kavrayan el ile ürperdim.

Patron bozuntusu bileğimi sıkıca tutmuş, sertçe çekiştirerek binanın kapısına götürüyordu. Aklımdan geçen türlü türlü ölüm senaryoları üstümdeki duyguların daha da artmasına sebep oluyordu. Binanın dışına göre içindeki görkemli ve iç karartıcı dekorasyonuna göz gezdirdim. Elimi daha sıkı tuttuğunda bana dönük sırtına baktım ve yutkundum. Bir şeyler söylemem gerekiyordu ama kelimeler ağzımdan dökülmüyordu. Geniş koridorun sonundaki asansörün önünde durduğunda sendeleyip son anda dengemi sağlamıştım.

Asansör düğmesine basıp bana küçümsemeyle bakmıştı. Kapı açıldığı gibi büyük bir adım atıp ikimize paralel olan asansör duvarına sırtımı sertçe yapıştırdığında yüzümü ekşitip boğukça inlemiştim. Sinirli gözlerini benden ayırmayarak beşinci katın düğmesine bastı. Yaptığı hareketle tedirgin ve şaşkın dolu gözlerle izliyordum. Boyunu eğip yaklaştığında duvara daha da sinmiştim. Yüzümde gezinen sinirli gözlere bakmak için kafamı kararsızlıkla kaldırdım. Hala bırakmadığı elimi çekmeye çalışsam da kemikli elleri izin vermiyordu. Sonunda bileğimi kavrayan parmaklarını çektiğinde rahatlarken yakamı tutup duvara daha sert ittiğinde irkildim.

"Kendi ellerinle ölüme mi geldin?" Soğuk sesi beni ürpertirken yakamı daha sert sıkmıştı. Bedenini daha da yaklaştırıp tehditkar bir şekilde suratımı süzüyordu.

"Dışarda küfürler savuran, kulak tırmalayıcı sesine ne oldu?" Bakışları dudaklarımı bulduğunda yutkundum. Koyu kahveleri yavaşça gözlerimi hedef almıştı. Üstümdeki etkisinin bu denli baskın olmasına katlanamıyordum. Ona karşı üstünlük sağlayamamak tüm hücrelerimde tarifi olmayan bir sinir doğuruyordu. Cevap vermemi beklemeyen adama durgunlaşan sinirli bakışlarımı diktim.

"Daha fazlasını mı duymak istiyorsun?" Sonunda ağzımdan çıkabilen sözcükler beni biraz da olsa tatmin etmişti. Söylediklerimin üzerine yüzünde gitgide belirginleşen damarlar ile yakamı biraz daha sıktığında kaşlarımı acıyla çatmıştım. Ani bir hareketle bedenimi kaldırmış asansör duvarına sertçe dayamıştı. Yere zar zor değen parmak uçlarım bile onunla aynı boyda olmama yetmemişti. Nefes almamı zorlaştırdığı hareketle yüzümü daha da ekşitip inlemiştim. Öfkeyi yansıtan bakışlarını gözlerimden bir saniye bile ayırmaması, benimde ondan başka bir yere bakmama engeldi.

ABİS [bxb]Where stories live. Discover now