18. Ateş

2K 160 110
                                    

Selam, nasılsınız?

İyi okumalar <33


"Nerdesin lan, seni bekliyorum bir saattir?" kulağıma götürdüğüm telefonu açar açmaz öfkeyle sitem etmiştim. "Kusura bakma, valla annem ve babam beni zorla düğüne getirdi. Bende şaşırdım ve asıl sorun şu ki burada teyzelerin arasında sıkıştım, kurtulamıyorum." diye arkadan gelen gürültülü düğün sesleriyle ağlamaklı ağlamaklı  açıklama yaparken az önceki sahte sinirimin yerine dudaklarım tatminlikle kıvrılmıştı.

"O zaman sen orada kal, şimdi ayıp olur. Benim yerime gelin ve damada mutluluklar dilersin artık." alaycı sesime eş zamanlı kısıkça güldüm. "Dilerim dilerim de, bu teyzeler beni bırakırsa. Neyse ben kapatıyorum anam çağırıyor. Takı töreni başladı." deyip isteksizce konuşup cevabımı beklemeden direk kapattığında göz devirerek telefonumu bar tezgahın üzerine koydum. Ah, Furkan tarafından ekildiğime göre bu geceyi yalnız geçirmek zorundaydım anlaşılan.

Tezgahın arka tarafında olan barmen sipariş verdiğim viskiyi önüme koyduğunda kısa bir teşekkür edip içkimden bir yudum aldım. Bu ay içinde gerçekleşen sınavlar beni oldukça yorsada üstesinden gelebilmiş, kafa dağıtmak adına bara gelmiştim. Dicle'nin dönüşünden bu yana geçen bir ay boyunca ikimizinde işleri fazlasıyla yoğundu, tek sorun benim ara sıra dinlenme seçeneğim olsada onun için öyle kolay olmuyordu. Tabi, bu süreçte ne başımı belaya sokmuştum ne de o kişiyle karşılaşmıştım.

Eski yaşantıma dönebilmekten oldukça mutluydum. Düşüncelerim beni keyiflendirirken içkimden bir yudum daha alıp etrafımdaki insanlara bakındım. Sakin olan ortamda klasik müzik eksik olmazken herkes kendi havasında takılıyordu, kısaca rahatsız edici her şey benden uzaktı.

Bir saat oldu olalı oturduğum bar taburede kendi kendime konuşmayı bırakıp tuvalete gitmek için yerimden kalktım. Adımlarımı sağ taraftan koridora çıkan alana yönelttirken omzuma çarpan adamla duraksadım. "Pardon." benim suçum olmasada uzatmaya  gerek duymayıp yüzüne bile bakmadan tuvalete gitmiştim.

İşimi çabucak halledip ellerimi yıkamak için musluğu açtım. Avucuma döktüğüm sabunu iyice yayarken aynadan üzerime bakındım. Giydiğim siyah gömleğimin eteklerini aynı renk olan boru paça pantolonumun içine özenle koymuştum. Yaka kısmımdan aşağı doğru iliklenmemiş olan ik düğme ve bir iki kez katladığım uzun kolların duruşu hoşuma gitmişti. Evden çıkarken askılıkta unuttuğum ceket buraya gelirken donmama sebep olsada hatırladığım zaman çok geçti. Ellerimi de duruladıktan sonra hızla peçeteyle kurulayıp tuvaletten çıktım.

Tekrar yerime kurulurken cebimde titreşen telefonumu elime aldım. Bana gelin ve damatla çekindiği fotoğrafları atan Furkan'ın surat ifadesi komik durduğunda kısıkça güldüm. 'Telefonda ağlıyordun ama orada olmaktan mutlusun galiba.' diye cevap yazdığımda barmenden yeni bir içki isteyip tekrar telefonuma dönecekken ensemde hissettiğim parmaklarla irkildim.

"İyi geceler." gevşek sesiyle konuşan adama kafamı çevirip çattığım kaşların altından bakmış, enseme sürttüğü elini iteklemiştim. Yaptığı hareketi görmezden gelerek önüme dönüp gelen içkimi içmek için elimi uzatıcakken benden önce davranarak bardağımı kapmasıyla bir yudum aldı.

"Zevkliymişsin." çekici olduğunu zanettiği sesine eş zamanlı sırıtan dudaklarının arasından dilini kaydırdı. "Ne yaptığını sanıyorsun?" sinir barındıran tonumla sorarcasına kaşlarımı kaldırdım. Yüzümde gezinen gözleri rahatsız ediciyken bardağı masaya bırakıp bir elini hemen önümdeki tezgaha diğer elinide taburemin arkasına koyarak bedenimi iki kolunun arasına almıştı.

ABİS [bxb]Место, где живут истории. Откройте их для себя