Yaban Mersini

1.2K 111 114
                                    

"Adrien!"

"Üzgünüm, buna bakmam lazım."

"Akuma saldırısı mı?"

"Hayır ama-"

"O zaman bakmana gerek yok."

Sarışın telefonunu yanına koydu.

"Bak tamam sert davrandım özür dilerim ama ben yokken bir şeyler değişmiş, bunu görebiliyorum. Sadece merak ediyorum..."

O an aslında onun neden böyle davrandığını anladım.

"...Adrien yoksa sen beni öpmekten mi korkuyorsun?"

Yüzü her şeyi açıklıyordu. Tabii ya cevap bu. İkinci kez hafızamı böyle kaybettim ve bunun tekrar yaşanmasından korkuyor. Ne kadar aptalım, bunu hemen anlayamadım.

Sarışının gözünden gözyaşları akmaya başladı. Ona sıkıca sarıldım.

"Sorun yok kedicik, her şey düzelecek. Bunu hemen anlayamadığım için üzgünüm, benim suçum."

Ona sarıldıktan sonra yüzünden gözyaşlarını sildim. Sarışın sonunda konuştu.

"Sen... sen ikinci kez hafızanı kaybettikten sonra rüyalarımda habire o anı görmeye başladım. Sanki benim yüzümden hafızanı kaybetmişsin gibi, sanki benim öpücüğüm zehirliymiş gibi."

"Öyle bir şey yok Adrien, öyle bir şey olsa ilk seferde bayılırdım. Sakın aklına bunu getirme. Korkunu anlıyorum ama hafızamı kaybetmemin nedeni bu değil, bunu biliyorum. Hem öyle bile olsa ne kadar hafızamı kaybedersem kaybedeyim seni öpmekten vazgeçmezdim."

"Seni özlemişim prenses, gerçek seni."

Ona tekrardan sarıldım. Sarılmak bence çok güzel bir şey. Sarıldığın insanla kalbin bir atıyor.

Biraz geri çekilsem de kollarım hala boynundaydı. Yüzlerimiz birbirimize bakıyordu.

"Hiçbir şey için kendini zorlamak zorunda değilsin sarışın."

Sözlerimi umursamadı ve beni öptü. Biliyorum korkuyordu ama buna bir daha şansı olamayacağı fikrinden daha çok korktuğuna emindim.

Geri çekildiğimizde ona korku dolu anlar yaşatacak değildim.

"Ben hala buradayım kedi, hala aynı Marinette'im."

Rahat bir nefes verip sevgi ile gülümsedi.

"Bunu tekrar yaşayamayacağımdan o kadar korkmuştum ki."

"Maalesef bu inatçı böcekten o kadar çabuk kurtulamazsın kedicik."

"İyi ki bu kadar çabuk kurtulamam."

"Seni seviyorum Adrien, seni seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum leydim."

Sarışının telefonuna birkaç mesaj daha geldi.

"Galiba artık mesajlara bakabilirsin."

Sarışın telefonuna baktı.

"Kötü bir şey mi?"

"Hayır, Luka Paris'e gelecekmiş. Konuşmak için müsaitsem onu aramamı istiyor."

"Luka eski sevgilim olan kişi miydi?"

"Evet o, önceden dediğim gibi hala arada görüşüyorduk."

Bu çocuk bana olan aşkından vazgeçecek kadar güçlüydü ve hala ona güvenebileceğimiz şekilde yanımızda. Yani belki de...

Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]Where stories live. Discover now