Adalet Savaşçısı

1K 111 64
                                    

"Ge-gerçekten mi?"

"Evet, gerçekten. Siz bana güvenip yardım istediniz ve ben de bu güveninizi geri çevirmeyeceğim."

"Teşekkürler Luka! Sen mükemmel biri-"

İşte bundan bahsediyordum. Kusmaktan. Onlar ağzını açıp sormadan cevap verdim.

"Ben iyiyim."

Tekrar oturduğumuz yere geldik.

"O halde bunu ne zaman yapiyoruz? Hemen şimdi mi?"

İkisi aynı anda konuştu.

"Hayır, yarın."

"Ama yarın çok geç olabilir."

Artık hiçbir şeyi ertelemek istemiyorum.

"Marinette farkındaysan sen hamilesin. Bu zaten çok zor bir durum olacakken bugün böyle bir şeye kalkışamayız."

"Ama ya hafızamı tekrar kaybedersem..."

Bu sefer Luka konuştu.

"Benim bir yere gittiğim yok. Size yardım etmek için burada olacağım."

"Gerçekten çok teşekkürler Luka."

Adrien Luka'ya sarıldı.

"O zaman hemen uyuyalım da yarın olsun!"

Ben yukarı çıktım. Adrien ile Luka bir şey konuşacak olmalılar ki sarışın birazdan geleceğini söyledi.

Ertesi gün ailesi onu lunaparka götüreceği için heyecanlanan bir çocuk heyecanıyla yatağa girdim. Eğer her şey yolunda giderse yarın büyük bir gün.

Uyandığımda Adrien masasında oturuyor ve endişeli gözüküyordu.

Yataktan kalkıp yanağına bir öpücük kondurdum.

"Günaydın kedicik."

Bana bakıp gülümsedi.

"Günaydın prenses..."

Sanki bir şey söyleyecekmiş de zorlanıyormuş gibiydi.

Kahvaltıya inmeden önce beni durdurdu.

"Prenses, sana bir şey söylemem gerek."

"Seni dinliyorum."

"Marinette, eğer... eğer bugün bana bir şey olursa-"

Adrien'a bir şey olamaz, Adrien'a bir şey olamaz... Ben tekrardan hafızamı kaybetmeye hazırım ama Adrien'a bir şey olamaz!

"Ne, sana hiçbir şey olmayacak Adrien!"

"Hayır gerçekten dinle. Ben de sana hiçbir şey olmayacağını düşünmüştüm, ta ki başıma gelene kadar. O yüzden bana bir şey olursa, senin yaşadığın ile aynı bir şey. Benimle uğraşmak zorunda değilsin. Git hayatını yaşa. Ben zaten hiçbir şey hatırlamadığım için bir sorun olmayacak."

Nasıl böyle bir şey düşünebilir? Benim hayatım oyken başka bir hayat düşünemiyorum.

"Saçmalama! Sen öyle bir durumdayken ben nasıl hayatımı yaşarım? Üzgünüm ama seni aklımdan silemem sarışın. Bir şey olsa da olmasa da senin yanında olacağım. Bu konuşmayı hiç yapmamış olalım."

Kahvaltıdan sonra artık o an gelmişti ama kafama bir şey takıldı.

"Luka sen nasıl akumalanacaksın ki? Seni kızdırmamız falan mı gerekiyor? Bunu hiç düşünmemiştim."

Gülmeye başladılar. Ben de gülerek konuştum.

"Hey, komik olan ne?"

"Hiçbir şey, soruna cevap vereyim prenses. Aslında dediğinde haklısın ama şöyle bir durum var; Paris'te Hawk Moth ortaya çıktığından beri herkes duygularını kontrol etmeyi öğrenmek zorunda kaldı. İnsanların duygularını kontrol etmeyi öğrenebilmesi için bir sürü kurs ve terapi yerleri açıldı."

Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]Where stories live. Discover now