Kayıp Günler II

1K 94 88
                                    

"Hayır hayır hayır! Bu bir kabus değil mi? Gerçek olamaz!"

"Ne gerçek olamaz? Sana bir soru sordum! Sen kimsin ve daha da önemlisi ben kimim?"

Hafızasını tekrar kaybetti, tekrar! Bu nasıl olur? Artık hiçbir şey anlamıyorum. Yakında ben de aklımı kaybedeceğim sanırım.

Farkında olmadan gözyaşlarım gözümden akmaya başladı.

"Özür dilerim. Neden ağlıyorsun? Bak gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, seni kırmak istemedim ama eğer beni tanıyorsan lütfen bana yardım eder misin sarışın?"

Tamam derin bir nefes alıp konuşmalıyım.

"Senin adın Marinette ve ben de senin kocan Adrien'ım."

"Kocam mı? Ben buna nasıl emi-"

"Eğer beklersen emin olman için sana bir şey göstereceğim."

Hızlıca odama gidip videonun olduğu flashı aldım. Odaya hızla girdiğimi görünce Tikki ile Plagg irkildi ama onların konuşmasına izin vermeden Marinette'in yanına gittim. Videoyu izledikten sonra Marinette daha rahatlamış gözüküyordu.

"Peki ben neden hafızamı kaybettim ve hafızamı kaybedeceğimi nereden biliyorduk?"

"Çünkü Marinette..."

Marinette'e bir şey olmayacağını bilsem şu an bütün her şeyi ona anlatırdım ama yapamam.

"... senin bir hastalığın var ve birkaç günde bir hafızanı kaybediyorsun."

"Anladım... Üzgünüm bu senin için benden daha zor olmalı. Sonuçta benim bir şey hatırladığım yok."

Sonunu biraz gülerek söyledi. Ben de ona gülümsedim.

Marinette kahvaltıya inmeden önce Plagg ve Tikki'ye her şeyi anlattım.

"Peynirler aşkına! Bunun sadece bir kez olması gerekiyordu."

"Her şeyin düzeleceğine eminim Adrien. Sonuçta Marinette gördüğüm en iyi ve güçlü Uğur Böceği!"

Tikki her zaman destekleyici olurken Plagg da şakaları ile kafamı dağıtmaya çalışıyordu. Yine de ikisinin de pek etkili olduğunu söyleyemem.

Marinette'in kapıdan girmesi ile kwamiler ortadan kayboldu.

"Her şey yolunda mı Marinette?"

Onu yalnız bırakmamalıydım.

"Evet, sadece kustum. Galiba hafıza kaybından oldu."

Hayır, hamile olduğun için ama bunu sana söylememin bile bir anlamı yok. Büyük ihtimalle tekrardan unutacaksın. Hatta risk almamak için masaya peynir bile koymadım.

"Galiba öyledir."

Marinette hafızasını her kaybettiğinde keşke ben de önceki hafıza kayıplarını unutup ilk kez hafızasını kaybetmiş gibi düşünebilsem. Bu sayede her seferinde onunla aynı şekilde ilgilenebilirdim. Oysaki şimdi onun yerine her hafıza kaybında aklımdan ve kalbimden büyük bir parça eksiliyor. Kendimi bir balonu şişirmek için çok uğraşmış ve tam bağlayacakken elimden kaçırıp tekrardan şişirmek zorunda kalmış gibi hissediyorum. Bu balon asla bağlanamayacakmış gibi, her seferinde elimden kaçacak. Sanki-

"Adrien!"

"Ha, efendim?

"Deminden beri sana sesleniyorum."

"Üzgünüm dalmışım, seni duymadım. Ne diyecektin?"

"Telefonun çalıyor."

Cebimde titreyip ses çıkaran telefonu fark ettim ama bu benim değil Marinette'in telefonuydu. Acaba kim arıyor?

Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]Where stories live. Discover now