Arkadaşlar

1.7K 148 30
                                    

Hiç vakit kaybetmeden telefondaki habere tıkladım ama açılmadı. Çünkü telefonun şifresi vardı ve ben şifreyi bilmiyordum. Şarışının onu acil aramalardan aramamı söylemesinin nedeni buymuş demek.

Habere bakamadığım için hemen acil aramalara girip Adrien'ı aradım. Aramama yanıt vermesi uzun sürmedi.

"Adrien, sen iyi misin?"

"Evet ben iyiyim, ne oldu?"

Adrien'ın sesi nefes nefese ve sanki koşuyormuş gibi geliyordu.

"Sesin garip geliyor."

"Yetişmek için koşmaya karar verdim ama uzun süredir koşmadığım için nefes nefese kaldım."

Nefesinin bu kadar sürede düzelmemiş olması garip.

"Anladım. Ben seni aramak için telefonu açmıştım ki bir haber gördüm. Haberde Paris'in tehlikede olduğu yazıyordu ama habere tıklayınca şifreyi bilmediğim için açamadım. Sen dışarıda olduğun için seni merak ettim."

Adrien'ın rahatlamış bir şekilde nefesini verdiğini duydum.

"O eminim yalan haberlerden biridir."

"Emin misin, çünkü çok gerçekmiş gibi geldi."

"Tabii ki eminim. Şu an Paris'e bir şey oluyor olsaydı ben bilmez miydim?"

"Evet, haklısın."

"Senin beni gerçekten arama sebebin neydi Marinette? İyi misin, kötü bir şey yok değil mi?"

"Tekrardan kustum ve kendimi öncekilerden daha kötü hissediyorum."

"Sen ben gelene kadar yatağında uzan. Ben gelince ne yapabileceğimize bakarız."

"Tamam öyle yaparım. Sen ne zaman gelirsin?"

"Toplantının ne zaman biteceğini bilmiyorum. Elimde geldiğince hızlı yanına gelmeye çalışacağım."

"Sorun değil, galiba artık kendimi daha iyi hissediyorum zaten. Sen acele etme."

Hayır, hala kötü hissediyorum.

"Hemen gelemediğim için özür dilerim Marinette, şimdi kapatmam gerek. Görüşürüz."

"Görüşürüz, Adrien."

Telefonu kapattıktan sonra Adrien'ın dediği gibi yatağa uzandım. Zaten yapacağım pek fazla seçenek de yoktu.

Umarım Adrien çok sık bir yerlere gitmez. Gitse bile keşke ne zaman geleceğini bilebilseydim.

Yatakta Adrien'ı beklerken uyuyakalmışım. Birinin yatağın ucuna oturup üstümü örtmesi ile uyandım. Tabii ki bu sarışından başkası değildi.

Uyku sersemi bir şekilde ona baktım.

"Adrien?"

"Marinette bu kadar geç geldiğim için çok üzgünüm."

"Senin bir hayatın var, her dakika benim yanımda olamazsın değil mi?"

"Evet ama yine de üzgünüm. Hem şimdi de seni uyandırdım. Ben odama gideyim."

Adrien yataktan kalktı. Ben o tam kalkamadan kolunu tuttum.

"Uyuyana kadar burada kalabilir misin? Bugün yeterince yalnız kaldım."

Adrien'ın yanımda durmasını istediğimden mi yoksa yalnız kalmak istemediğimden mi bunu dediğimi bilmiyorum. Belki de sadece uyku sersemi olduğum içindir.

Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]Where stories live. Discover now