Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]

Böcek

Sarışın galiba bunu söylememi beklemiyordu. İlk başta bana şaşkın bir şekilde baktı. Daha sonra konuştu.

"Evet, sen Uğur Böceği'sin."

"Yani ben de mi bir süper kahramanım?"

"Hem de en iyisisin Marinette."

Bu biz bir süper kahraman çiftiyiz mi demek oluyor? Bu müthiş!

"Peki benim gücüm ne, neler yapabiliyorum, dönüştüğümde nasıl gözüküyorum?"

"Senin gücün-"

Plagg elindeki son peyniri de ağzına atmış, konuşuyordu.

"Ondan önce başka bir şey söylemen gerekmiyor mu, Adrien?"

"Ha evet, birazdan her şeyi anlatacağım ama ondan önce Marinette seni çok özleyen ve hafızanı kaybettiğin için seninle konuşamayan biriyle konuşman gerekiyor."

"Ne, kim?"

Adrien'ın arkasından Plagg'e benzeyen -ama o kırmızıydı, kulakları yoktu ve siyah benekleri vardı- bir kwami çıktı. Bu da çok tatlı gözüküyordu ve görünene göre o benim kwamimdi.

Utangaç bir şekilde önümde duruyordu.

"Merhaba Marinette..."

"Merhaba, Tikki. Tikki'ydi değil mi?"

"Evet öyle."

Nedense hiç konuşmuyordu. Adrien onun beni çok özlediğini söylememiş miydi?

"Beni özlemedin mi Tikki, bana sarılmayacak mısın?"

"Ben, ben sarılabilir miyim?"

Demek sorun buydu. Benim ne tepki vereceğimi bilmediği için bana mesafeli davranıyordu.

"Elbette sarılabilirsin."

Minik kwami kendisi gibi bana minik bir şekilde sarıldı.

"Seni gerçekten çok özledim Marinette."

Onu hatırlamıyordum ama içimdeki bir his benim de bir yerlerde onu özlediğimi hissettiriyordu.

Tikki geri çekildiğinde onun benden utanan halinin değiştiğini gördüm.

"Her zaman birlikte miydik biz?"

"Evet, her şeyi birlikte yapardık. Her şeyi bana anlatırdın. İkimiz çok iyi arkadaştık."

"Hala öyle olabiliriz Tikki. Herkes gibi seni de hatırlayamasam da senin sayende her şey daha iyi olabilir. Bunu hissediyorum."

Tikki mutlulukla bana baktı.

Kahvaltıyı bitirdikten sonra her zamanki yerimize geçtik ve Adrien videoyu açtı.

"Merhaba Marinette ya da Uğur Böceği mi demeliyim?"

"Benim böceğim mi demeliyim?"

Adrien her zamanki gibi lafa karışıyordu.

Marinette gülümseyerek kameranın arkasına baktı.

"Evet, bugün yaşayacağın ya da yaşadığın şeyler senin için zor olabilir. İlk gün bizim için de zordu ama zor olan her şeyi Adrien zaten sana anlatacak."

"Her şeyi benim üstüme mi atıyorsun? Neden sen anlatmıyorsun ki prenses?"

Merak etme geçmişteki Adrien. Ben zaten sen anlatmadan her şeyi kendim öğrenmeyi başardım.

"Senin gibi mükemmel birinden duymak varken neden videoda benden izlesin?"

"Beni ikna ettin."