O G E C E 🌒

'37

'Yalnız aşkı vardır, aşık olanın.
Ve kaybetmekten daha güç, bulamamaktan...

•irem35b
•Ayabakan7 kişilerine ithafen...

•Oy sınırı: 260
•Yorum sınırı: 210

İyi Okumalar...🤍

__________________________

Arka fondan gelen hoş bir müzik, Fırat'ın güven veren sımsıcacık kolları ve burnuna dolan o erkeksi kokusu...
Herşeyi şimdilik bir kenara bırakıp, Fırat gibi anın tadını çıkarmak istemişti genç kız. Eve gittiklerinde tüm bunları soracaktı Fırat'a. Özellikle o Leyla'yı soracaktı. En ince ayrıntısına kadar...

Gözleri önünden bir lahmacun geçmişti Miray'ın. Elleri ile uzanmak istediğinde kaybolmuştu birden. Ardından koca bir tabak mantı da takip etmişti onu. Onun ardından ise yağda bolca kızarmış iki tane balık! Elleri ile uzanmak istese de hepsi görünüp kaçıyor, kayboluyorlardı birden.

Koluna birinin dokunmasıyla irkilip, gözlerini araladı.

"Miray... güzelim uyudun mu yoksa?"

Fırat'ın sesini duyması ile büyük bir hayal kırıklığına uğraması bir oldu. Gitmişti bütün herşey... başını Fırat'ın göğsünden kaldırıp, etrafı inceledi. Koca pistte sadece ikisi kalmış, ortada duruyorlardı öylece. Fırat'a baktığında yüzünde eğlenir bir ifade vardı.

"Çok mu acıktın sen?" Demişti Fırat gülerek. Az önce gördüğü o enfes yemekleri sayıklamış olmalıydı. Buna aldırmadan söze girdi.

"Fıraat! Balık yemeye gidelim mi? Sonra da bir mantıcıya, sonra da...-"

"Tamam tamam gideriz hepsine! Önce gel bir masamıza geçelim." Diyip genç kızın elini tutarak masalarına yönlendirmişti. Miray'ın uykusu iyice açılmış, nerede olduğunu idrak etmeye çalışmıştı.

Telefonunu çıkarıp saate baktığında 22.03'ü gösteriyordu. Defne gelmişti aklına. Buraya geldiğinden beri sadece 2 kez aramıştı kızını. Hemen Hande'yi arayıp, minik kızını sorduğunda uslu uslu oyun oynadığını öğrenince içi rahatlamış, birkaç şey daha sorduğunun ardından telefonu kapadı.

"Yoruldun mu güzelim?" Diyip içkisini yudumlayarak yanına gelmişti Fırat.

"Evet, biraz."

"Benim daha işim var burada. İstersen Volkan seni eve bıraksın!"

"Yoo sorun değil. Beklerim seni."

"Ama kızımız? Tam uyku saati şimdi!"

Miray biraz düşününce kızını özlediğini farkedip, başıyla onaylamıştı Fırat'ı. Zaten sıkılmıştı burada. Deniz'de gelmemişti. Gitmek en mantıklısıydı.

Çantasını alıp, ayaklandığında Fırat'ın koluna girerek çıkışa ilerlemişlerdi. Volkan sürücü koltuğuna geçtiğinde Miray'da kapıyı açıp, binecekken Fırat'a döndü.

"Fırat burada kalacağına emin misin? O pisliğin yanına gitmeyeceksin değil mi?" Kocasını çok iyi tanıdığından biraz endişeliydi. Kesinlikle Ateş'i dövmeden, bu kadar çabuk bırakacağını düşünmüyordu.

"Hayır güzelim yapmayacağım birşey. Hem o çoktan kaçmıştır yurtdışına! Biraz iş konuşup geleceğim..!" Diyip güven vermek istercesine gözlerine bakmıştı.

"Hem Volkan seni canın ne yemek istiyorsa oraya götürecek. Gidin hadi! Bende 1 saate gelirim." Diyip Volkan'a işaret etmişti.

"Evet evet." Demişti Volkan onaylayıp. "Bende çok açım. Gidip senle karşılıklı şöyle güzel bir yemek yiyelim." Volkan'nın dediğini umursamayıp, Fırat'a dönmüştü tekrar. Netice de bozacının şahidi olan şıracıydı Volkan.