O G E C E 🌒

'14

'Bilmiyorum ne vardı saçlarında!
Rüzgar mı delice eserdi?
Öyle mi görürdü gözlerim yoksa?
Saçlarının her haline hoşuma giderdi...

Nergs04 ithafen...❤

Gece sık sık gelip Miray'ı kontrol etmişti genç adam. Normalde sabah erkenden kalkıp spora giderdi. Fakat bugün, öğlen olmasına rağmen hâlâ uyanmamıştı. Dün gece Miray'ı kontrol etmekten hiç uyumamıştı neredeyse!

Genç kız ise sabah erkenden kalkıp, kahvaltı hazırlamıştı kendi elleriyle. Fırat'a bir teşekkür mahiyetinde yapmıştı bunu. Beklemiş, beklemiş, Fırat daha uyanmamıştı. Eğer biraz daha gelmesse hazırladığı herşeyi kendisi yiyecekti. O yemekler karşısında dururken dokunamamak, tadına bakamamak işkence gibiydi.

Daha fazla bekleyemeyeceğini anlayıp yerinden kalkarak Fırat'ın odasına doğru gitmişti. Kapıyı araladığında genç adamın yine üst kısmı çıplak bir şekilde uyuyor olduğunu görmüştü.

Herne kadar bakmamaya çalışsada gözü kayıyordu genç adamın vücuduna. Altında da gri bir eşofman vardı. Gözleri olur olmaz yerlere kayınca kafasını iki yana sallayıp, kendine gelmeye çalışmıştı. İçinden kendine kızarken yatağının kenarına oturup Fırat'ın kolunu dürttü.

"Fıraat! Fııraat! Neden uyanmıyorsun? Öğle oldu!" Diye genç adamı örselemeye başladı.

Gözlerini yavaşça araladığında karşısında Miray'ı görmesiyle gülümsemişti.
"Sana da günaydın Miray!" Demişti gerinerek.

"Günaydın günaydın kalk hadi! 5 saattir seni bekliyorum! Ben aç v-" diyeceği an Fırat'ın aniden kalkmasıyla yüzleri hizalanmış, aralarında bir nefes kadar mesafe kalmıştı. Sertçe yutkunarak söze girmişti.
"İyisin değil mi dün geceden sonra? Başka sancın olmadı." Gözlerini Miray'dan ayırmadan sormuştu bu soruyu.

"İ-iyiyim. Olmadı hiç." Aralarındaki yakınlıktan dolayı kekelemişti Miray.

Buna kafasını sallamış, sonra gözleri Miray'ın dudağına doğru inmişti. Açık pembe tonundaki dolgun dudakları ıslak görünüyordu. Bu onu daha da pembeleştirmişti. Yine sertçe yutkundu. Bu kız biraz daha burnunun ucunda kalmaya devam ederse birşeylere engel olamayacaktı.

"Miray!"

"Efendim." demişti fısıldayarak.

"Miray git burnumun dibinden. Git elimden bir kaza çıkacak!" Genç kız kendini toparlayarak hızla anın etkisinden çıkmıştı.

"Sende acele et! Seni daha fazla bekleyemem." Diyip odadan çıkmıştı. Aşağı indiğinde kalbinin hızlı hızlı atmasına engel olamamıştı. Az önce neler olmuştu yukarıda öyle.

Fırat'ta geldiğinde masaya oturmuşlardı. Bu arada Miray, Fırat'ın yüzüne hiç bakmadan kahvaltısını yapmıştı. Fırat ise onun bu haliyle eğleniyor, ara ara bakıp gülüyordu.

"Tatil için düşündün mü birşeyler?" dediğinde kafasını tabağından kaldırıp bakmıştı.

"Düşünmedim. Gitmesekte olur aslında. Farketmez bana." Diyip tekrar yemeğine dönmüştü.

"Bence babam haklı! Bebeğimiz doğunca gidemeyiz bir süre. Değerlendirelim bu zamanı bence." 

Genç kız elindeki çatalı bırakıp ciddiyetle söze girdi.

"Boşandığımızda sen gidersin kimle istersen! Sorun olmaz yani!"

Fırat'ın yedikleri boğazına dizilmişti resmen. Boşanmakta nereden çıkmıştı ki şimdi!?
Boğazını temizleyerek söze girdi.
"2 tane bilet alıyorum ve gidiyoruz! İtiraz istemiyorum!"