'35

30.4K 1.4K 423
                                    

'Gör isterdim sana bir mucizeye bakar gibi baktığımı...

nehireker4
Nasiptevarsaaa ithafen...

Oy sınırı: 250
•Yorum sınırı: 150

İyi Okumalar.🤍

____________________________

Zilin çalmasıyla elindeki bulaşıkları bırakıp, kapıya doğru yöneldi Miray. Delikten baktığında görümcesi Hande'nin geldiğini görmüştü. Onu daha fazla bekletmeyip, kapıyı araladı.

"Naber yengoş?" diyerek aceleyle içeri girmişti Hande.

"Hoşgeldin canım!" Diyip yanağına bir öpücük kondurdu.

"Hoşbulduk. Hani Defne nerede? Çok özledim prensesimi!"

Miray onun bu hâline gülümsemişti.
"Odasında. Uyanmadı daha hanımefendi."

"Dur ben şimdi uyandırırım onu." Diyip üstündeki ceketi bir köşeye fırlatarak yukarı doğru yönelmişti.

Miray'da yarım kalan işini tamamlamak üzere mutfağa geçti. Bulaşıkları hallettiğinin ardından kızının meyve pürelerini hazırlayıp, masanın üzerine bıraktı.

Hande, Defne ile birlikte aşağı indiğinde suratını asmış, kendi kendine söyleniyordu.

"Noldu Hande?"

"Ne olacak şu yüzüme bak! Öperek uyandırayım şu cadıyı dedim yüzümü tırmaladı!"

"E çocuğumu uykusundan yarım uyandırırsan tırmalar tabi! Diyip omuz silkerek güldü. Gel meleğim anneye!"

"Al al!" Defne'yi Miray'ın kucağına vermdi. Bende bunu minnoş birşey sanırdım!" Diyip sinirli bakışlarını yollamıştı.

"Kızım neden tırmalıyorsun halayı ne kadar ayıp!" Dediğinde Defne boş boş yüzüne bakıyordu. Memnun olmadığı her halinden belliydi. Onun bu hâline gülümseyip, yanaklarına öpücükler kondurmuştu.

"Hadi sen şimdi halaya gitte benim hazırlanmam lazım." Dediğinde Defne huysuzlanıp, annesinin yakasını daha sıkı kavramıştı. Gitmek istemiyordu.

"Ama bak ben prensesime ne aldıım!" Diyip elindeki çubuklu şekeri Defne'ye doğru sallamıştı Hande. Minik Defne şekeri görür görmez yüzüne gülücükler saçılmış, Halasına gitmek istemişti.

"Gel bakalım halayaa!" Diyip yeğenini kucağına almış, az önceki siniri geçmişti.

Miray'da bunu fırsat bilip, hazırlanmak üzerine odasına çıktı.

Fırat, bir yandan kahvesini yudumlarken diğer yandan önündeki mailleri okuyordu. Kapının çalmasıyla başını kaldırıp 'gir' dedi. Gelen asistanıydı.

"Fırat Bey, Ateş Bey geldi. Sizinle görüşmek istiyor."

"Ateş mi? Toplantımız mı vardı?"

"Hayır efendim. Onlarla olan toplantımıza daha 1 hafta var."

"Tamam gelsin."

"Peki Fırat Bey." Diyip asistan kız odadan ayrılmış, çok geçmeden Ateş odada belirmişti.

"Ateş, dostum hoşgeldin!" Diyip ayağa kalkarak elini uzattı.

Ona doğru uzanan eli tutup, sıkıntıyla oflamıştı Ateş.
"Açıkçası hiç hoş bulmadım Fırat!" Diyerek yanındaki koltuğa oturdu.

O    G E C E 🌒Where stories live. Discover now