13-Alev Alev

3.9K 395 103
                                    

"Senin burada ne işin var?" dedim ayağa kalkıp gözlerimi silerken.

"Ufak bir operasyonum vardı.." dedi kollarını iki yana açıp.

"Ne operasyonu?"

"Önemli olan 'ne' değil. Başarılı oldu mu olmadı mı?" dedi gülerek.

Kapıya koştuğumda beni tutup kollarımı sıktı. Beni sandalyeye sürükleyip elindeki iple ellerimi ve ayaklarımı bağlarken ona engel olmaya çalışsam da cılız bedenim onun koca cüssesi karşısında bir başarı elde edemiyordu.

"Can ne yapıyorsun?" dedim korkuyla.

"Beni salak mı sandınız?" dedi sıktığı dişlerinin arasından.

"Barış!" diye bir çığlık attım beni duymuş olmasını umarak.

"Barış Beyler size ilan-ı aşk ettikten sonra apartmandan ayrıldılar."

"Can.. Apartmanda başka insanlar da var."

"Kimse yok güzel kız.. Korkma.. Sadece birkaç çığlık atmanı isteyeceğim senden. Yanarken yani.." dedi buz gibi bir sesle.

"Konuşalım.. Can bak bu sen değil-"

"Kes! Kes sesini! Gerçekten seni sevdiğime, Leyla'dan vazgeçtiğime inanmış olamazsın değil mi Melisa? Her şey emin olmak içindi ve biraz önce duyduklarım.. Son noktaydı."

"Arkadaşımdın sen.." dedim sesim kısılırken. Nasıl da inanmıştım ona?

"Biz hiç arkadaş olmadık. Hiçbir karşılaşmamız tesadüf değildi. Hiçbir konuşmamız doğaçlama olmadı." dedi elindeki benzin şişesini açıp yerlere dökerek.

"Yani hepsi.."

"Elbette hepsi planlıydı Melisa. Seni öptüm ve Barış'ı delirttim. Ne dedi sana? 'Birlikte olamayız Melisa.. Can seni yakar.' mı? Ateş olduğunu sanıyor değil mi? Oysa asıl ateş benim! Bir korkak yerine beni seçseydin belki de sana dokunmazdım. Ama sen de onu seçtin. Tıpkı.. Tıpkı.."

"Leyla gibi mi?" dedim sakince. Öfkeden deliye dönen bakışlarını bana çevirirken elindeki bidonu bırakıp yaklaştı.

"Onun adını ağzına alma!"

"Ben Leyla değilim Can! Belki umurunda değil, belki inanmayacaksın ama ben onun aksine seni sevdim! Sana değer verdim!"

"Hayır!" dedi bağırarak.

"Evet!" dedim aynı şekilde bağırıp.

Can hiçbir şey söylemeden elindeki çakmağı çakıp yere fırlattığında alevler bir anda her yeri sardı. Kapıyı açmak üzereyken bir an duraksadı.

"Ölmekten korkmuyorum." dedim dürüstçe.

"Senin aksine, ben seninle konuştuğum her anda samimiydim. Asla rol yapmadım, oyun oynamadım. Ve sana kızmıyorum Can. Bunu neden yaptığını biliyorum. Çektiğin acıyı biliyorum."

"Hoşça kal Melisa."

"Umarım benim yanan bedenim, senin yanan yüreğini söndürmeye yeter.. Mutlu ol Can. Çünkü ben öyleyim.." dedim ve gözlerimi ailemin resimlerine çevirdim.

Kapı kapandığında gözümden bir damla yaş süzüldü.. Bir köşede yanmakta olan çiçekli elbiseme baktım bu kez.. Barış ne olacaktı benden sonra? Pişmanlıkla başa çıkabilecek miydi? Bir delilik yapıp kendini ateşe atmazdı umarım..

Sevginin, yürekleri yaktığını duymuştum ama bunun bir mecazdan öteye gitmediğini sanmıştım hep. Şimdiyse gerçekten yanmak üzereydim.. Sevdiğim adamın aşkı, ailemin hasretiyle yanmaktan çok daha öte bir yangındı bu.. Mecazlardan uzaktı..

Katre ve KorWhere stories live. Discover now