Özel Bölüm 2

4.9K 379 700
                                    


Bu bölüm @anin_buyusu adlı kullanıcıya ithafen yazılmıştır.

-----

"Güzelim? Banyoda mısın?" diye seslendi Barış. Gözyaşlarımı hızla silip, derin bir nefes aldım. Aylardır yaptığım gibi içime gömdüm; acımı, hayallerimi, benden çalınan anneliğimi..

"Evet sevgilim, geliyorum hemen." dedim sesimi normal tutarak. Artık bunu başarabiliyordum. Kendimi toparlayıp dışarı çıktığımda Barış, yatağa oturmuş bana bakıyordu.

"Eğer senin için zor olacaksa-"

"Hayır. Gitmek istiyorum. Bu onların en mutlu günü, nasıl yalnız bırakırız?" dedim yutkunarak.

"Güzelim.."

"İyiyim Barış. İyiyim ben hadi çıkalım." dedim önden önden yürüyerek. Ama Barış bileğimi kavrayıp beni durdurdu.

"Bilmediğimi mi sanıyorsun sahiden?"

"Neyi?" dedim gözlerimi kaçırarak.

"Gizli gizli ağladığını.." dedi Barış yumuşacık bir sesle.

"Her gün Melisa.. Her gün içindeki mezarı suluyorsun ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Yüzün gülüyor ama için zehir.." dedi acı içinde. Gözlerimden yaşların akıp gitmemesi için kendimi sıktıkça sıkıyordum.

"Doğuma geç kalacağız. İki numaraya neler aldım bir bilsen.." dedim gülümseyerek.

"Yapma! Yapma şunu artık yeter!" dedi Barış bağırarak.

"Barış-"

"Ben kimim Melisa? Ben kimim senin gözünde? Neden ayrı ayrı çekiyoruz bu acıyı? Neden birlikte omuzlamamıza izin vermiyorsun? Neden günden güne eriyip, beni buna seyirci kalmaya zorluyorsun? Neden?"

"Ben iyiyim."

"Ama ben değilim! Karımı tanımadığımı mı sanıyorsun? Hiçbir çözüme ılımlı yaklaşmıyorsun. İkimize de acı çektirmekten başka hiçbir işe yaramıyor bu inadın."

"Yoruldum Barış! Yoruldum anlıyor musun? Kaç kapı kapandı yüzümüze? Kaç kez söndü umutlarımız. Canım yanıyor! İçim kanıyor anla! Boğuluyorum! Bırak kalayım düştüğüm yerde! Kaldırma artık beni! Mecalim yok! Yok anlasana!" dedim çığlık çığlığa ağlayarak.

Barış, beni kendine çekip sarıldığında, bir an için kendimi taşıyamadım ve yığılıp kaldım kollarının arasına.. Öyle fazla tedavi görmüştüm ki vücudum artık hiçbir şeyi kaldıramıyordu. En ufak bir aksilikte bayılıyordum..

Abimin, dünya üzerinde görüşmediği tek bir doktor bile kalmamıştı sanırım. Bazıları umut da vermişti ama sonuç hep hüsrandı. Yorgundum. Çok.. Çok yorgundum.. Anlamıyorlardı. Kimse, hiç kimse anlamıyordu içimdeki savaşı..

"Gelmeseydiniz keşke.. Canı yanıyor.." dedi Sinan. Onun sesini duyup açtım gözlerimi.

"Özür dilerim.." diye mırıldandım. Barış beni sarıp sarmalarken alnıma bir öpücük kondurdu.

"Asıl ben özür dilerim güzelim.. Çok üstüne geldim.." dedi pişmanlıkla.

"Elif nerede?" dedim kalkmaya çalışarak.

"Yat biraz daha. Yağmur yanında zaten. Can da Duru'yla kapıda bekliyor." dedi Sinan omzumdan hafifçe bastırıp yatmamı sağlarken. O sırada kapı açıldı ve içeri Ediz'le İlayda girdi.

"Melisa?" dedi abim telaşla. Bayılmalarıma alışamayan sadece oydu sanırım..

"İyiyim." dedim ve gülümsedim.

Katre ve KorNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ