Katre ve Kor

29-Mektup

"Nil'in bir hastalığı var mıydı? Kronik ya da akut?" dedi Kaya.

"Aldatmak sayılır mı?" dedi Poyraz.

"Sen ne gurursuz bir herifmişsin be, karşındaki seni aldatıyorsa ne diye yapışıyorsun? Bıraksaydın da ne hali varsa görseydi." dedi Sinan onu kınayarak.

"Bırakın şimdi aşkı meşki. Düşün Poyraz, var mıydı bir hastalığı?" dedi Kaya.

"Hayır.." dedi Poyraz.

"Ama annesi hastaydı." dedim konuşmaları hatırlayarak.. Yemekten sonra onları dinlediğimde duyduklarımı..

"Jale Teyze mi?" dedi Poyraz.

"Evet. 'Sırf sen iyileş diye bu hayatta en çok nefret ettiğim insanın kızına babalık ediyorum.' demişti Onur ona. 'Senin kızın, kollarında ölen o melekti.' dedi."

"Pekâlâ. Ben bu konuyla ilgileneceğim. Siz şu belgelerin sahteliğini kanıtlamaya odaklanın. Gidip Onur'un ifadesini alayım. Kızlar, bunlar size emanet, başıma bir iş daha açmasınlar." dedi Kaya, Poyraz'ı ima ederek.

"O iş bizde komiserim." dedi Yağmur.

Kaya, odadan çıktıktan sonra Poyraz'la plan yapmaya çalıştık. Eve yeniden girişi için Jale'yi kullanacaktı. Kaya, Onur'u biraz oyalayabilirse yeterli vaktimiz olabilirdi.

"Peki tam olarak ne arayacağız? Yani adam 'belgeler sahtedir, imza Onur Ferman' diye bir yazı yazmamıştır herhalde?" dedi Can.

"Belgeleri hazırlayan doktorların isimleri elimizde. Onur Amca garanticidir. Bir ödeme yaptığı kesin ve ödemelere ait dekontları daima kasasında tutar."

"O zaman tek yapmamız gereken, Onur eve dönmeden kasasına ulaşmak." dedi Sinan.

"Destek gerek bana." dedi Poyraz.

"K*çını kurtarmak için ota b*ka silah çeken adamların var ya? Ne desteği gerek sana?" dedi Barış.

"Onlar olmaz. Bu kadar ciddi bir konuda onlara güvenemem."

"Ben seninle gelirim." dedi Elif araya girerek.

"Hayırdır Elif Hanım, yolculuk nereye?" dedi Can.

"Kusura bakmayın ama burada oturup küfürlü atışmalarınızı dinlemektense, bir adım atmayı tercih ederim Can Bey."

"Yine bey olduk iyi mi?" dedi Can sitemle. Mahallede de ona Elif'im demişti.. Bu ikisi sevgiliydi onu anladım da, Can beni neden öpmüştü onu hâlâ anlayamamıştım..

"Sen kaşındın Cancan." dedi Yağmur.

"Sinan'la Can seninle gelir." dedi Barış onları duymazdan gelerek.

"Ne kadar çok adam, o kadar hızlı sonuç. Sen de geliyorsun." dedi Poyraz.

"Ben olmam gereken yerde olacağım. Melisa'yı bir kez daha kaybedemem." dedi Barış gözlerimin içine baka baka.

"Biz onun yanındayız Barış.. Sana ihtiyaçları olabilir." dedi Yağmur rica eder gibi.

"Aşk olsun bebeğim." dedi Sinan alınganlıkla.

"Hem biz kız kıza laflarız biraz, Melisa'nın sonuçları çıkana kadar. Hastanede başımıza ne gelecek ki? Kaya bir dolu polis yığmış kapıya. Onur desen onun elinde.. Güvendeyiz. O güvende.." dedi Elif.

Barış elimi tutup dudaklarına götürürken derin bir iç çekti. Sonra başını kenetli ellerimize yaslayıp biraz durdu..

"Zaman daralıyor." dedi Poyraz sabırsızca. Barış, onu bir kez daha duymazdan gelerek başını kaldırıp gözlerime baktı.