2-Yardım

6.5K 530 106
                                    

Gözlerimi araladığımda bembeyaz bir ışık gözlerimi almıştı. Bu, yürümem gereken ışık mıydı? Sahiden de ölmüş müydüm? Herkes burada mıydı?

"Mert.." dedim ama sesim öyle güçsüz çıkmıştı ki ölümümden şüphelenmiştim.

"Baba!" dedim doğrulmaya çalışarak. Etrafımda gördüğüm şeylerle dünyam başıma yıkıldı. Koluma takılmış serum.. Yüzümdeki maskeye bağlanmış oksijen tüpü.. Beyaz hastane odası..

Hızla yüzümdeki maskeyi atıp kolumdaki serumu çıkardım. Ayaklarım beni taşır mıydı? Lütfen taşısındı.. Ayağa kalktım ama gözyaşlarım önümü görmeme izin vermiyordu. Kapıya ulaştığımda ben açmadan açıldı ve karşımda bir adam belirdi.

"Bir yere mi gidiyorsun?" dedi kaşlarını çatarak.

"Sen de kimsin?" dedim gözlerimi silerek.

"Seni kurtaran itfaiye eriyim."

"Sana yalvardım!" dedim onu göğsünden iterken ama geriye doğru sendeleyen ben olmuştum. Bedenim de en az kalbim ve ruhum kadar güçsüzdü çünkü.

"Gerçekten seni ölüme terk edeceğimi düşünmüş olamazsın?" dedi kollarını göğsünde kavuştururken.

"Çekil önümden!" İlerleyip onu aşarak kapıya varmayı planlarken beni tuttu.

"Nereye?"

"Sana ne?"

"Gir şu yatağa Melisa, iyileşmedin."

"Sen kim oluyorsun da bana ne yapacağımı söylüyorsun? Çekil dedim sana! Gideceğim!" Yeniden hamle yaptığımda omuzlarımdan tutup beni bir kez daha durdurdu. Gözlerindeki öfke kimeydi? Nedendi?

"Gir yatağına! İyileşmedin!"

"İyileşmek isteyen kim? Rahat bırak beni!"

"Ne yaparsan yap, geçmeyecek! Geri dönmeyecekler!" dedi acımasızca bağırarak. Dizlerimi büküp olduğum yere düşmek üzereyken bileklerimi kavrayıp düşüşümü hafifleştirdi ve benimle birlikte yere oturdu.

"Bırak öleyim.." dedim ağlaya ağlaya.

"Yalvarırım bırak, yaşayamam ben. Ben onlar olmadan nasıl yaşanır bilmem ki.. Nefes alamam, yapamam bırak gideyim. Bırak beni öleyim.. N'olur bırak.." Başımı göğsüne yasladığında Mert'i kucağımda tutuşumu anımsadım.

"Ellerimin arasındaydı küçücük bedeni.."

"Melisa.."

"Annem, gözlerimin önünde alev alev yanarken hiçbir şey yapamadım ben!"

"Kendine haksızlık ediyorsun.."

"Babamı kurtarabilirdim! Hiçbiri için hiçbir şey yapamadım! Ben neden yaşıyorum! Neden ölmedim!" dedim yüzümü hiç tanımadığım bu adamın göğsüne gömerken.

"Sen bir süper kahraman değilsin." dedi saçlarımı geriye iterken.

"Hiçbir şey yapamazdın." diye ekledi neredeyse fısıldayarak. Ne yaptığımın farkına vardığımda hızla adamın kucağından kalktım.

"Yat hadi, ciğerlerinin oksijene ihtiyacı var." dedi ayaklanırken. Yatağa yattığımda maskeyi yüzüme takmama yardım edip üzerimi örttü.

"Kimsin sen?" dedim gözlerim kapanmadan hemen önce.

"Kurtarıcın?" dedi çarpık bir gülüşle. Gözlerimi bir kez daha aynı kâbusa kapatıp ölmek için Allah'a yalvarmaya devam ettim.

Uyandığımda odada kimse yoktu. Sabah mı olmuştu? Kaç gün geçmişti o berbat günün üzerinden? Annem, babam ve kardeşime ne olmuştu? Bir kez daha yataktan kalkıp kapıya yöneldiğimde kapının kolunda sallanan kâğıt parçasını alıp açtım.

Katre ve KorWhere stories live. Discover now