)28(

1.6K 119 99
                                    

Onun varlığını bilmek, hissetmek bile beni aşırı derecede germiş ve heyecanlandırmıştı. Yaşadığım olay, beni ondan iterken içimde -bugünden sonra- karşı koyamadığım ona olan sevgim, karşısına çıkmam için arada bir beni harekete geçirmek istiyordu. Bunu yapamam, karşısına çıkacak kadar güçlü değilim.

"O burada olmalı, hissediyorum." Tekrar sesini duyunca bile tuhaf oluyorum. "Buradan başka bir yere gidemez. Sakın benden onu uzak tutmaya çalışmayın."

Üstü kapalı tehdit ediyordu arkadaşlarını ve oldukça sinirliydi. Uraz ve Dünya benim hakkımda geçiştirerek cevap veriyor, doğruları anlatmıyor ama asla da yalan söylemiyorlardı.

"Üzgünüm Yekta, sana bu konu hakkında bir şey söyleyemem." Ahu Dünya'yı bu sıkıntıya soktuğum için gerçekten pişmanım, ki ona sorsam kesinlikle sıkıntı olarak algılamazdı bu durumu. "Onu bana getir Dünya. Tek tek odaları gezmek istemiyorum ve sabrım da kalmadı." Dedi Yekta.

Parmaklarımı tek tek çıtlatarak, içeride konuşulanları dinlemeye devam ettim.

"Kardeşim," Diye başladı Uraz konuşmaya. "Önce bir sakin ol ve şu odanın içerisinde deli gibi dönüp durma, başım döndü lan!"

Yekta iyice sinirlendi. "Sakin falan olamam! Sakin olmayacağım! O ortaya çıkana kadar gerekirse her yeri yıkar geçerim!"

Kalbim şiddetle çarpmaya devam etti ve birkaç saniye sonra Ahu Dünya benim bulunduğum odaya girerek, kapıyı da ardından kapattı. "İdil, o çok sinirli ve stresli. Gözü hiçbir şey görmüyor. Uraz onu kontrol edemiyor artık."

Birkaç bağırış sesini işittim. Uraz'a, "Bırak, onun yanına gideceğim!" Diye bağırıp arada bir de bu duruma küfür ediyordu.

"B-ben... bilmiyorum. Karşısına çıkmaktan korkuyorum. Çok saçma gelebilir ama kontrol edemiyorum. Ya beni geri götürürse? O sinirlenince her şeyi yapar, zor kullanırsa ne yapacağım ben?"

Kolumu destek amaçlı tuttu. "Biz buradayız, o kadarına da izin vermeyiz. Senin istemediğin hiçbir şeyi gerçekleştirmemeye çalışırız. Annenin gelip sana bunları yapmasından haberi yok belli ki. Bu konu hakkında bir şey bilmiyor. Sana bir şey yapmadığını sayıklayıp durdu. Lütfen ona bir kere görün. Çıldırmış bir hali var."

Beni biraz yalnız bırakarak düşünmeme fırsat verdi ve ben kendi düşüncelerimle biraz önce söyledikleri arasında gidip gelirken sonunda karar vererek, odadan dışarıya çıktım. Onların bulunduğu odaya giderken kalbim o kadar çok hızlı atıyor ki, vücudumda ki stres ve yoğun heyecan ile nasıl davranacağımı bilmiyorum.

Saçlarımı geriye ittim ve derin bir nefes alarak nihayet odaya girmeyi başarabildim. İlk başta göz göze gelsek de hızla gözlerimi ondan çekerek Ahu Dünya ve Uraz'a baktım. İkisi de bizim konuşmamız için odada onunla yalnız kalıp kalamayacağımı test eden bir bakış sunuyorlardı bana. Kafamı hafifçe salladığımda onlar yerlerinden kalktı ve odadan çıkarak kapıyı da kapattılar.

Asıl sorun burada başlıyor. Ona nasıl bakacağım?

Uraz ve Ahu Dünya'nın odadan çıkmalarının ardından yerinden kalkarak bir adım mesafeyle tam karşıma geçeceği şekilde adımlarını attı ve bir anda aramızda ki tüm mesafeyi kapatarak belimden tuttuğu gibi bana sıkıca sarıldı. Önce kafasını boynuma gömdü, sonra yanağımı ve alnımı öptü.

Bunu bize sen mi yaptın?

Eğer sen yaptıysan bunu bize neden yaptın?

Özlemini çıkartırken, benim kalbimin de yerinden çıktığının farkında değil herhalde. Yaptığı hareketler beni normalde havalara çıkartacağı yerine ben şuan tepkisiz kalmak için içimde büyük bir savaş veriyordum.

Terk Edilenler Durağı Where stories live. Discover now