~Bölüm 18~

5.6K 261 26
                                    

Arkadaşlar bu kısa bir bölüm olacak. Yarın bir bölüm daha atmayı düşünüyorum anlayışlı olursanız sevinirim.💜

-2,5 Yıl Önce (Sancak)-

Ne bitmez günmüş be...

Saatlerdir toplantı masasından kalkamamanın verdiği gerginlikle elimi boynuma götürüp kravatımı çekiştirdim.

Karşımda saatlerdir bir şeyler anlatan adamın dediklerinin yarısını dinlememiştim zaten. Aklım bir an önce buradan çıkıp hava almaktaydı.

Babam şirkete gelmediğinden uzun zamandır işlerden ayrılamamıştım. Tüm günüm şirkette geçiyor eve sadece uyumaya gidiyordum.

Artık dayanamayıp yeni fikirleri suna suna bitiremeyen adama döndüm.

"Bugünlük burada bırakalım. Yarın devam edersin sunumuna. Ama! Mutlaka sunumunu kısalt bu neymiş ya! Milletin içi şişti."

"Kusura bakmayın Sancak Bey. Sunumumu düzelteceğim."

"Ben çıkıyorum mümkünse yarına kadar ölüm kalım meselesi olmadıkça aramayın."

"Anlaşıldı Sancak Bey!" dediler hep bir ağızdan. Buna da sinir oluyordum. İlkokul çocuğu mu bunlar?

Koltuktan ceketimi alıp toplantı odasından çıktım. Saatime baktığımda akşam olmak üzere olduğunu gördüm.

Durup selam verenlere aldırmamaya çalışarak şirket binasından çıktım. Kapıya getirilen arabama binip rastgele sürmeye başladım. Nereye gideceğimi düşünürken Ayda'nın istediği kitaplar aklıma geldi ve çarşıya doğru ilerlemeye başladım.

Çarşının girişine geldiğimde arabamı park edip arabadan çıktım. Neyseki bugün çarşı çok dolu değildi ve hemen yer bulabilmiştim.

Çarşının içine girdiğimde tanıdıklara selam vererek kitapçıya ilerledim. Bir süre yürüdükten sonra kitapçıya varmıştım. İçeri girdiğimde bir kaç kişi vardı benim dışımda.

Ben direk Rüstem abinin yanına ilerledim.

"Rüstem abi nasılsın?"

"İyiyim çok şükür Sancak ağam sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim çok şükür. Ya bu Ayda'nın istediği bir kaç kitap varmış. Bana liste verdi. Ben sana listeyi versem bulabilir misin?"

"Ver bakayım."

Verdiğim listeyi bir kaç dakika inceledikten sonra tekrar bana döndü.

"Sancak ağam sen geç otur. Bu kitapların bazıları daha yeni geldi arka tarafta onları alıp geleyim."

"Bekliyorum Rüstem abi."

Rüstem abi dükkandan çıkınca ben de kitaplara bakmaya başladım. Okumak benim tek dinlenme aracım gibi bir şeydi.

Kitapların içinde kaybolmuşken birine çarpmam ile kendime geldim.

"Oha! Önüne baksana kardeşim! Hayır görmedin desem görülmeyecek gibi de değilim 1.70 küsür boyum var yani."

Konuşuyordu fakat ben dinleyebilecek gibi değildim. 'İlk görüşte aşk olur mu?' diyen ben değildim sanki!

Aşk nedir deseler okuduğum kitapların nacizane satırlarıyla kısa ve öz açıklama yapacak olan ben şuan romanlar yazabilirdim.

Belki aşk değil hoşlantıydı ama ikisini nasıl ayırt edebilirdim ki?

Mesela gözlerimi gözlerinden çekmemek için savaş verebilecek olmak, bu aşk mı hoşlantı mı?

Unutulmaz (Sezon 1:Tamamlandı)Where stories live. Discover now