~Bölüm 9~

8.4K 382 16
                                    

Tartışmamızdan sonra hiçbir şey söylemedim. Susmak bazen en iyi cevaptır diye düşünen bir kesim vardır ya hani. Ha işte ben o kesimdenim.

Susmak herkese göre farklı bir anlam ifade eder. Kimisine göre boyun eğmeyi kimisine göre umudun tükendiğini kimisine göre verilebilecek en büyük tepkiyi ifade eder. Bir kelime o kadar şey anlatabilir ki.

Ben sustuğumda ne anlam ifade ettiğini sorarsanız söyleyeyim. Kırgınlık. Neden bu kadar kırgınım ben bile anlayamıyordum ki. Benim kızgın taraf olmam gerekiyordu kırgın taraf değil.

Arabanın durmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Bugün önemli ve çok tehlikeli bir görevim vardı. Kafamı boş şeylerle meşgul edemezdim.

"Ben kendim gelirim almana gerek yok." dedim ve cevap vermesine fırsat vermeden ifadesiz bir suratla arabadan indim.

Hızlıca alışkın olduğum yollardan geçerek kafeye girdim. Arka taraftaki çıkışa yönelip kimseye görünmeden arka sokağa çıktım.

Çok geç kalmıştım. Taksiye binemezdim çünkü hemen tanırlar ve Sancak Ağa'ya haber verirlerdi.

Siyah şapkayı kafama geçirip yüzümü gizlemeye çalıştım ve koşmaya başladım.Görünmeyeceğim yere geldiğimde Ömer'i aradım ve beni almasını söyledim.

5 dakikada gelmişti. Arabaya atladım ve birliğe doğru yola çıktık. Birliğe vardığımızda vakit kaybetmeden odama çıkıp asker kıyafetlerimi giydim ve silah odasına geçtim.

Çok geçmeden hazırdım. Zaten tim ve Hakan Yarbay beni bekliyordu. Kısa bir selamlaşma faslından sonra baş selamı verip helikoptere atladık. Bu görevimiz bir patlayıcı deposundaydı ve riskliydi. Rabbime arkadaşlarımı,kardeşlerimi koruması için içimden dua ettiğim sırada havalanmıştık bile.

________________

-Sancak-

Doğru olmayan bir şeyler vardı. Hissediyordum. Zeynep'i gizliden takip etmeye başladım. O kadar dalgın duruyordu ki beni farketmeyeceğine emindim.

Her zamanki kafeye girdi. Bende dışarıdan izlemeye başkadım. Acil çıkışa yönelmiş ve hemen çıkmıştı koşarak ben de aynısını yaptım.

Onu gördüğümde hızlı hızlı yürüyor kafasına siyah şapkasını takmış yüzünü gizlemeye çalışıyordu. Bir anda koşmaya başladı. Arkasından ben de adımlarımı hızlandırdım.

Mardin'in biraz dışında bir yere geldiğinde telefonunu çıkardı ve kısa bir görüşme yapıp kapattı.

Şu an gidip kolundan sürüklüye sürüklüye eve götürmemek için kendimi tutuyordum. Acaba sevgilisi mi vardı? Onunla mı görüşecekti? Çıldırmak üzereydim. Beni sevmediğini biliyordum ama bu gerçekten çok kırıcıydı.

Sinirden delirmek üzereyken siyah bir araba Zeynep'in önünde durdu.
Zeynep arabaya bindi. Bu sefer bitmişti. Ödetecekti her şeyi Zeynep'e. Demek sevgilisi vardı ve onu aldatıyordu. 

Arabalardan birinin yanına gittim. Adam zaten beni tanımıştı.
"Araba lazım geri buraya bırakırım." diyip cevap vermesini beklemeden arbaya binip gaza bastım. Delirmiş gibi direksiyona vurup küfürler yağdırıyordum.

Zaten o hızla arabaya yetişmiştim. Bir süre ilerledikten sonra yavaşladı ve askeri üssün kapısından girdi. Ne? Ne işi olabilirdi burda? Acaba SEVGİLİSİ(!) asker miydi?

Girip girmeme konusunda kararsız kaldım ve beklemeye karar verdim illa ki oradan çıkacaktı o.  1 saat kadar sonra bir helikopter havalandı. Nedense içimde tuhaf kötü bir his belirivermişti. Ben bunu düşünürken kapıda duran Hakan amcayı farkettim.

Unutulmaz (Sezon 1:Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin