~Bölüm 3~

11.1K 417 58
                                    

"Sancak Erdem."

Adını birkaç kez duymuştum şu Mardin'in dilinden düşürmediği mükemmel(!) ağa olmalıydı.

"Neden o? Beni koruyabilecek başka kişilerde varken neden o ağa?"

"Babasıyla önceden tanışırdım. O da zaten Sancak'ın evlenme yaşının geldiğini söyleyip duruyordu. Durumu anlattım. Senin gibi asker bir gelininin olmasını çok istediğini söyledi. Ayrıca adamlar çok güçlü Zeynep. Her yere eli kolu uzanan tiplerden bu aile. Emin ol daha iyisini bulamazdık."

"Peki... Kabul ediyorum. Sadece emir olsaydı emin olun kabul etmezdim. Sadece sevdiklerimi korumak için bunu kabul ediyorum. Kimliği orada açığa çıkarsa anında orayı terk ederim bunu bilin!"

"Kimliğini Sancak'ın babası Halit beyden başka kimse bilmeyecek. Görevlerin çoğuna katılacaksın. Artık bir bahane buluruz. Zaten emin ol Halit ağa sana orada çok yardımcı olacak. Ben Halit ağa ile konuşup geri kalanını sana haber vereceğim. Ayrıca abinle konuşmayı ben yapacağım sen merak etme."

"Emredersiniz komutanım.İzninizle ben çıkıyorum komutanım."

"Çıkabilirsin. Bu arada sana 1 gün izin. Git kafanı topla."

Selam verip odadan çıktım. Kafam cidden çok ağrıyordu. Hemen bizimkilerin olduğu yemekhaneye indim. Neyse ki hepsi buradaydı. Onlarla da konuşmam gerekiyordu ama önce Kuzey'e söylemem gerekiyordu. Çünkü en büyük tepkiyi eminim o verecekti. Hemen çocukların yanına gittim. Ömer beni görür görmez konuşmaya başladı.

"Hayırdır ne olmuş? Niye çağırmış Hakan komutanım seni?"

"Hiç sorma neler neler oldu. Neyse her şeyi anlatacağım ama önce Kuzey seninle konuşmam lazım."

"Kızım çatlatma da söylesene ya!"

"Kuzey bir gel başbaşa konuşalım. Çocuklara size de ondan sonra söyleyeceğim."

"Hayırdır inşallah geliyim bari. "dedi gözlerinin kısarak Kuzey.

Kuzey ile birlikte bahçeye çıkıp banklardan birine oturduk. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım. Aldığım tek tepki Kuzey'in ifadesiz suratı ve söylediği "Ne?" oldu.

Sonra konuşmaya başladı.

"Bir git kızım böyle şaka mı olur? Tamam gülüyoruz eğleniyoruz da bazı şeylerin şakası olmaz. Saçma sapan şakalar yapma!"

"Kuzey saçmalama şaka yapar gibi bir halim mi var?!"

Kuzey ani bir şekilde doğruldu ve kafasını sıvazladı. Kıpkırmızı olmuştu sinirden.

" Saçmalama evlenmiyorsun. Ben. Seni. O ağa bozuntusuna mı vereceğim? Hadi lan ordan!" dedi tane tane. Sanki kendini sakinleştirmeye çalışır bir hali vardı.

"Tamam bende istemiyorum ama konu sizin, bizim hayatımız. O kadar kişiyi ve özellikle seni ve abimi tehlikeye atamam anlıyor musun?!" diye çıkıştım bende. 

"Kızım bir kere de kendini düşün. Bir kere yaa... Her şeyde kendini öne atıyorsun. Biri çıkıp dese ki sana eziyet edersek ne biliyim kim ölmeyecek düşünmeden evet dersin. Yeter lan yeter. Ben de buradayım. Seni korumak için, önüne atlamak için. Ama sen benim seni korumama izin vermiyosun üstüne sen beni korumaya çalışıyorsun. Üzülüyorum anlıyor musun? Sen kendin için üzülmezken ben senin için üzülüyorum. Belki aynı karından çıkmadık ama sen benim ikizimsin oğlum canım yanıyor anlıyor musun? Senin bu halini görünce canım yanıyor!"

Şok oldum. Hiç böyle bir tepki beklemiyordum. Tamam kızar felan diyordum ama böyle bir konuşma yapacağı aklımın ucundan geçmedi. Her zaman o kadar umursamaz görünüyordu ki... Ben... Anlayamadım ...

"-Ben. Ben özür dilerim. Seni bu kadar üzdüğümü bilmiyordum."

"Özür dilenecek bir şey yapmıyorsun güzelim. Ben sadece artık kendini de düşünmeni istiyorum anlıyor musun?"

"Tamam bu son. Lütfen en azından bunu yapmama izin ver. Söz artık kendimi de düşüneceğim tamam mı?"

"Bu son. İçim içimi yiyiyor ama sırf senin için kabul ediyorum. Başına bir şey gelmesin diye. Seni seviyorum küçük şeytan."

"Ben de seni seviyorum koca ayı."

Bana bir adım atıp sıkıca sarıldı. Sanki içine saklamak istercesine. Ben de doya doya kokusunu çektim içime. Aynı karından doğmasak bile ikiz gibi büyüdük biz Kuzey ile. O benim her şeyim, diğer yarım, koca ayım... Her şeyim. Aynı zaman da abim de öyle...

__________

1 saat sonra

Bizimkilere olayı anlatınca ayaklandılar zor sakinleştirdim. Ben Kuzey'den korkuyodum hepsi en az Kuzey kadar sinirlendi. Öyle şey mi olurmuş diye. İtiraf etmeliyim cidden bu kadar önemsendiğimi bilmiyordum. Her neyse onlarla da konuştuktan sonra üstümü değiştirmek için odama çıktım.

Giydikleri;

İlk önce saçımı at kuyruğu topladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk önce saçımı at kuyruğu topladım. Beyaz düz t-shirt ve kot pantolonumu giydikten sonra gri kapşonlumu üstüme geçirdim. Ardından beyaz ayakkabımı giydim. Her zaman taşıdığım silahımı belime takıp telefonumu, araba anahtarımı ve cüzdanımı cebime koyduktan sonra hazırdım.

Hızla görevlilere selam verip aşağı indim. Ardından kapıda duran arabama bindim.

Arabası;

Bu araba bana abimin hediyesiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu araba bana abimin hediyesiydi. Gerçekten tam benim tarzımdı. Abim beni cidden iyi tanıyor olmalı diye geçirmiştim içimden.

Arabamı çalıştırıp birliğin kapısından çıkıp ilerlemeye başladım.

İlk işim çarşıya uğramak oldu. Çarşıya varınca arabamdan indim ve yerini ezbere bildiğim sahafa doğru ilerledim. Mardin'e geldiğimden beri vazgeçilmez bir yerdi orası benim için.

Kitaplar beni cidden rahatlatıyordu...

Birkaç kitap seçtikten sonra tam sahaftan çıkacaktım ki 2 el silah sesi duydum. Koşarak sahaftan çıktım ve sesin geldi yere doğru gittim.

Bir dakika bu Sancak Erdem değil miydi?
.
.
.
Arkadaşlar lütfen yorum yaparak fikirlerinizi belirtin.😊

Unutulmaz (Sezon 1:Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin