~Bölüm 10 - Part 1~

8.3K 374 13
                                    


-Kuzey-
 
Zeynep'in içeride olduğunu, çıkamayacağını öğrendiğim an depoya doğru koşmaya başladım. Beni yanlız bırakmayan ekibim de büyük ihtimalle benimle aynı fikirde olduğundan beni takip ediyorlardı.

Bir yandan bağırıyor bir yandan koşabildiğimiz kadar hızlı depoya koşuyorduk.

O deli kardeşim delice şeyler yapmadan onu oradan çıkarmam gerekiyordu.

Telsiz konuşmalarını duyunca iyice çıldırdım. Koştum, koştuk, bağırdım, bağırdık...

Depoyla aramızda daha vardı ve ben deli gibi ağlamaya başlamıştım. Merkezdekilerin bağırışları ve bizim bağırışlarımızın sesi sağır edecek kadar yüksekti.

O sırada bir patlama sesi herkesin sesini kesmeye yetmişti. Depo patlamıştı. Biz patlamanın etkisiyle yere düşmüştük. Sesim bağırmaktan artık acıyordu. Daha fazla duramaz buna göz yumamazdım.

Şokla bir kaç dakika bekledikten sonra kimseyi umursamadan kalkıp depoya koşmaya devam ettim. Arkamdan geldiklerinden emindim.

Koşarak deponun yakınlarına geldiğimde her taraf yıkılmıştı. Çıldırmışçasına ikizimi,canımın diğer yarısını arıyordum. Ekiptekilerde etrafı kontrol etmeye başlamıştı.

Ağlayarak etrafa baktığımda gözüme bir beden ilişti. Yavaş yavaş adımlayarak o tarafa gittim. Yanına geldiğimde yüzüne baktım. Bu Selim'di. Üzerine bir beton parçası denk gelmiş yüzünün bir kısmı yanmış ve kandan gözükmüyordu. Bilinci kapalıydı. Nabzına baktım. Çok yavaştı.

Hemen yanına çömeldim ve diğerlerine bağırdım. Yanımıza diğerleri gelince hep bir elden betonu üzerinden kaldırdık. Ayağı kötü durumdaydı. Büyük ihtimalle dışarıya çıkmışlardı ve uzaklaşmadan bomba patlamıştı.

Kalktım Zeynep'i aramaya başladım. Selim'in olduğu yerin sol çaprazında bir beden daha gördüm. Koşarak yanına gittim. Zeynep olduğundan emindim.

"Zeynep..." sesim zar zor çıkarken demiştim bunu.

"Kuzey..." o da benden farksızdı.

Gözlerim hızlı bir hasar tespiti yaptı.Bilinci açıktı ama çok kötü durumdaydı. Karnında bir levye parçası saplanmıştı ve yüzü yaralardan kan içinde kalmıştı. Beton parçalardan biri koluna düşmüştü.

Yanına çöktüm. Beton parçasını kaldırmaya çalışırken bir yandan ekibe sesleniyordum.

"Se-selim o nasıl?" dedi gözünden bir damla yaş düşerken.

"O iyi. Bir şey yok. Sakin ol."

Betonu oynattığımda canı acımış olacak ki yüzünü buruşturdu ve dudaklarından bir inleme döküldü.

"Tamam. Tamam sakin ol hemen bitecek."

O sırada ekip yanıma gelmişti. Onlarında yardımıyla betonu kaldırdık.

Kolu çok kötüydü. Ters dönmüştü.

"Selim'in durumu nasıl? Dayanabilir mi?" diye sordum Zeynep'in yaralarına elimle bastırırken.

"Abi acil ambulans helikopter gelmezse işimiz zor. Ve Zeynep için de öyle gözüküyor. Hemen istedik zaten." dedi ekipten sağlık diploması olan biri.

"Zeynep'im. Gözünü açık tut tamam mı? Lütfen o güzel gözlerini görmeden duramayacağımı biliyorsun. Hem sen beni hiç üzmezsin değil mi? Beni de abimi de üzme güzelim. Lütfen..."

Konuşamayacak durumda olduğundan usulca kafa sallamıştı.

Az ileride ekipten bir kişi Selim'e kalp masajı yapıyordu. Zeynep'in görmemesi için önüne geçmiştim.

Zeynep'in gözleri yavaş yavaş gitmeye başlamıştı. Yanaklarına hafifçe tokat atıp "Zeynep güzelim bana bak uyuma lütfen."

"Kuzey çok kan kaybetti helikopter 5 dakikaya gelmezse kan kaybından kaybederiz daha bunun iç hasarı da var. Nabzı zaten yavaşladı."

Tekrardan gözümden yaşlar boşalırken bir yandan Zeynep'le konuşuyor uyumaması için diretiyordum. Ama sonra gözleri tamamen kapandı.

O sırada helikopterlerin sesi duyuldu.

______________

-Sancak-

Hastanenin helikopterlerin iniş alanında Hakan amca ile bekliyorduk. Elimi saçımdan geçirmiş bir o yana bir bu yana giderken kafamda dönüp duran felaket senaryolarını atmaya çalışıyordum.

Nefes almak artık eziyet gibi gelirken helikopterlerin sesi duyuldu. İniş yapması için bekledik. Helikopterin içinden ilk olarak Selim dedikleri çocuk olduğunu düşündüğüm kişi çıktı. Onu gördüğüm an kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Nefes almayı artık bırakmıştım.

Çünkü onun hali hiç iç açıcı değildi. Kim bilir onun kara gözlüsü ne durumdaydı. Ardından başka bir sedyeyle helikopterden Zeynep indirildi.

Olduğum yere çakıldım. Karnından geçmiş bir çubuk Kuzey tarafından tutulurken sol kolu parçalanmış ve yüzü yaralardan dolayı kan içinde kalmıştı.

Sedye önümden geçip giderken ayaklarımın tutmadığını hissettim.

Vakit kaybetmeden peşlerine takıldım. Hastane koridorunda koşarak ilerliyorduk. Ameliyathanenin önüne geldiğimizden bir kaç hemşire Kuzey ve beni durdurdu.

Ayakta daha fazla duramayacağımı anladığımda duvara ilerledim ve yere çöküp kafamı ellerim arasına aldım. O sırada Kuzey'i gördüm. Ağlamaktan ve bağırmaktan yüzü kıpkırmızı olmuştu. Ellerine Zeynep'in kanı bulanmıştı. Gözlerini ellerine çevirdi ve tekrardan ağlamaya başladı iç çekişleri eşliğinde o da karşımdaki duvara çöktü.

✨Yeni bölümü nasıl buldunuz?

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

✨Yeni bölümü nasıl buldunuz?

✨ Sağlık sebeplerinden dolayı şimdilik bu kadarını atabiliyorum.

Unutulmaz (Sezon 1:Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora