Şaşkınlıkla ellerimize bakarken sessiz kalıyordum.
Beni korumuştu, yanım da olmuştu. Peki bu benim neden hoşuma gidiyordu.
"Sen kimsin! Karışmasana aile meselesine."

"Karan özer. Komutanım, ayrıca asel'in nişanlısıyım. Ve hâlâ nişanlımı rahatsız etmeye devam ederseniz emin olun sakin kalamayacağım. Benim nişanlım satılık bir mal değil hülya hanım. Bunu aklınıza iyice kazıyın!"
Ne demişti o öyle? Gözlerim şokla büyürken annemin de benden farksız olmadığını fark etmiştim.

"Sen delirdin mi? O bir asker, nasıl onunla nişanlanırsın! Geberip giderse orta da kalırsın, kendine gel!"
Karanın bedeni kasılırken elini sıkıp sakin olmasını diledim.
"Lafını bil hülya hanım. Evet o bir asker, ve ben onunla gurur duyuyorum. İyi ki benim askerim! Sen benim kararlarıma karışacak son kişi bile değilsin! Şimdi buradan defolup gidin!"

Annemin afallamış suratından gözlerimi çekip karan'ın kahve gözlerine çıkardığım da gözlerinde ki pırıltılarla bana baktığını fark etmiştim.

🤍🤍🤍

"Lan ne demek nişanlı! Herkes duydu nişanlı olduğunuzu. Ne bok yiyorsunuz siz!"
Durumu size şöyle açıklıyım, gelin odasın da abim, ben, karan ve damla olacak şekil de  oturmuş durum değerlendirmesi yapıyorduk. Daha doğrusu abim bizi haşlıyordu. Annem olacak kadınla üvey babam defolup gitmişti.

"Oğlum bir sakin ol. Ben orada şeyden öyle dedim, annenleri başımızdan salmak için. Nerden bileyim bütün salonun bizi dinlediğini?"
Karan'ın açıklamasına göz devirerek ona döndüm.
"Sen niye karışıyorsun acaba komutan. Niye?"
Gözlerini kısarak üzerime eğilip fısıldadı.
"Keyfim ve kahyası öyle istedi doktor."

"Öyle mi komutan?"

"Öyle doktor."

"Lan bir susun!"
Geri çekilerek abime baktım. Valla çocuğun gözlerinden birazdan ateş çıkacaktı.

"Hayatım, acaba biraz sakin mi olsan. Hem bak, aslın da ikisini nişanlı bilmeleri güzel bir şey. Ne de olsa asel güzel kız. İti var, kopuğu var, karandan dolayı yaklaşamazlar."
Damlaya şokla baktım. Ne diyordu bu kız allah aşkına!

"Sana yazıklar olsun. Yengem dedim ben sana be!
Ben kendimi korurum abi. Herkese rol olduğunu söyleyelim bence."

"Gördük nasıl koruduğunu."
Kolumu karın boşluğuna geçirip konuşmasını engelledim.

"Bundan sonra nişanlı gibi davranacaksınız. Bunu da sadece bu odadakiler bilecek. Anlaşıldı mı?
Bir süre sonra zaten nişan iptal, ayrıldık dersiniz."

"Ne!! Abi ne diyorsun sen ya. Ben kendimi korurum dedim. Ne nişanı!"
Parmağını bana doğru sallayarak tehlike kokan sesiyle konuştu.
"Sen sus asel. Bu elbiseleri burada giyecek cesareti nerden buluyorsun sen. Ne bu yırtmaç! Zaten damlanın elbisesinde de her yeri meydandaydı.
Onun intikamını alıyorum. Yemin ederim evine gider bütün elbiselerini zevkle yırtarım."

Damlaya yavaşça sokulup abime kedi bakışları attım.
"Ama abisii."
"Sus, abi felan yok. Nişanlısınız dedim bitti."
Karan sırıtarak arkasına yaslanıp bana baktı.
"Benim için sıkıntı yok kardeşim."

Bu adamı en sonun da gebertecektim!
Sinir herif!

🐣🐣🐣

Düğün bittiğin de herkesi uğurlamış daha sonra da biz de dağılmıştık. Karanla eve geri dönmüştüm. Kapılarımızın önüne geldiğimiz de sesizliğimi bozup ona döndüm.
"Neden kabul ettin komutan? Böyle bir şey yapmaya ne gerek var yani?"

Gözleri uzun süre üstüm de dururken bana doğru adımladı.
"Fazla takmıyor musun doktor? Hem bu sayede nişanlı olduğumuzu zannettikleri için o it yanına yaklaşamaz."

Mertten bahsettiğini anladığım da gülerek göz devirdim.
"Ben söylemekten bıktım, siz anlamamaktan bıkmadınız. Ben kendimi korurum fırtına komutan. Anladın mı?"
Gülerek daha çok bana yaklaşarak aramızda ki mesafeyi kapattı.
"Anlamadım doktor..anlatsana?"
Gözlerine uzunca bakarken kapı açılma sesi duyduğumuz da geri çekildik.

"Komutanım bir sorun mu var?"
Tanımadığım bir asker bunu sorarken gözleri bizim üzerimizdeydi. Daha çok elbisem de?
Karan elini belime atıp beni kendine çekti.
"Yok asker, içeriye geçebilirisin."
Asker başını olumlu anlam da sallayarak gülümsedi.
"Hayırlı olsun komutanım."
"Sağol."

Kapısını kapattığın da derin nefes alarak geri çekildim.
"Ne o öyle elini belime atmalar felan. Kırarım o elini komutan!"
Kaşlarını çatıp yırtmacımı kapatmaya çalıştı.
"Ulan herif sana yiyecekmiş gibi baktı görmedin mi?"
Omuz silkip evime doğru geçecekken aklıma gelen şeyle keyifle sırıtarak tekrardan karan'ın dibine girip kulağına eğildim.

"Bu arada..iddiayı kaybettin komutan."
Geri çekilerek yüzüne baktığım da gözlerini kısarak bana bakmıştı.
"ne istiyorsun doktor?"

"Hmm, daha karar vermedim komutan. Ben isteyince sana söylerim."
Şah damarının üzerine dudaklarımı bastırıp geri çekildim.

"Sana iyi geceler nişanlım!"

Vallahi çatı da öyle bir kar oynadım ki bölüm düzenlemeye zaman bulamadım karı bulmuşken kaçıramazdım😂
Anca düzelttim atıyorum kusura bakmayın bebişler

Sürpriz kutu gibi kızım yeminle hdncjf
Evett umarım beğenirsiniz
Yazım hatası varsa affola

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın

Sizleri seviyorum
Kendinize iyi bakın
Hoşçakalın🤍🌵

FırtınaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora