🌟 BÖLÜM 19 - ELEŞTİRİ

303 21 2
                                    

Kendi içimizdeki aşağılık kompleksini, ezikliğimizi tolere ve telafi etmek biraz zor.
En kolayı başkasını ezerek yükselmektir.
Mesela Kendimi kötü hissediyorum, ezik hissediyorum ya da hayata kızgın biriyim.
Arkadaşlarıma ya da çevremden herhangi birine "Yolun yol değil" veya "sakalın sana yakışmamış, göbeğin çok büyümüş, saçların dökülüyor kel oluyorsun, rengin solmuş sararmış kavuna dönmüşsün" böyle eleştiriler söylüyorum. Amacım karşıdaki kişi üzerinden yükselmek.
Onun üzerinden kendi egomu tatmin etmek.

Ve malesef bizim ülkemizde eleştirilerin büyük kısmı kişinin kendi egosunu tatmin etmesi üzerine kuruludur.

Ama halbuki şöyle olsa,
Ben arkadaşıma sen yeşil renkte bir elbise giydin evet sana yakışıyor, senin tercihin saygı duyuyorum bide maviyi mi denesen.?
İşte buna yapıcı eleştiri diyoruz.
Ama yukarda bahsettiğimiz ise yıkıcı eleştiridir.

Sizi her eleştiren insanın söylediği eleştiriyi önce süzmelisiniz.
Eğer direk olarak o eleştiriyi doğru kabullenip alırsanız zihninize virüs bulaştırmış olursunuz.
Bu kişi bana yapıcı bir eleştiri mi yaptı? Yoksa yıkıcı bir eleştiri mi?
Ve sonra kendisine bakmanız lazım? Kendisi hangi konumda, ne iş ile meşgul, ne kadar kaliteli bir insan.
Eleştiriyi kabullenip, kafanıza takmanız, "Bana neden öyle söyledi?" demeniz yanlıştır. Saatlerce onu düşünmeniz ise hiç doğru değildir.

Özellikle de sosyal medya'da bu eleştirilerden öte hakaret ve küfür boyutlarına kadar ulaşabiliyor.
Genellikle de kimliksiz kişilerin bir sahte kullanıcı ismi arkasında saklananları gözlemliyoruz.
Kendi kimliğini de ortaya koyamıyor çünkü o gerçekte yaşamıyor.
Böyle insanlara da zaman ayırmak sizi hem kötü etkiler hem de vaktinizi boşa harcar.

Yakın çevrenizde bile size sürekli kötü eleştiriler yapan insanlar varsa eğer kendinizden uzaklaştırabiliyorsanız ben uzaklaşmanızı öneriyorum.
Siz ne zaman kendinizi açıklamaya çalışırsanız o kişinin kapanına, tuzağına, tutsağına düşersiniz.
Hatta bunlar bazen annelerimiz, babalarımız da olabilir.
Elbette onları hayatımızdan çıkaramayız ama onlar da sıkıntılı olabiliyorlar. Şöyle düşünmeniz lazım "Anne ve babamın sorunları var."
Onlardan gelen eleştirilere sağır olamayız ama bir şekilde sıyrılmamız gerek çünkü onlar sorunlu bireyler.

Yani bir anne çocuğunu psikiyatriye götürüyor. Psikiyatri de annesine çocuğun ne sorunu olduğunu soruyor.
Annesi çocuğunun salak olduğunu söylüyor. Bir anne çocuğunu tanımlarken ona salak demesi ne kadar acı bir şey.
Ve o çocuğun bilinçaltına o salaklık veya gerizekalılık da işliyor.
Onun hayatını da önemli şekilde etkileyecektir.
O çocuk büyük bir insan olabilecekken yanlış koşullarda SIFIR olabiliyor.

Kötü bir eleştiri aldığımızda bunu süzmemiz gerektiğini söylemiştik.
Herhangi birisi patronum, aile veya eş, dost bana başarısızsın dedi. İçime bir öküz oturdu ve kendimi kötü hissettim. Eve geldim ve gece bu eleştiri aklıma tekrar takıldı. Ben başarısızım, aptalım, ben neden böyleyim? Kendi kendime soruyorum.
Olaya şöyle bakıyorum.
Aslında başarısızlık çok genel bir ifade. Ben neden sormadım benim için neyi kast ettiğini?
Tamam bana başarısız dedi ama hangi konuda başarısızım?
Beni hangi konuda, hangi alanda başarısız buluyorsun?
Yani bir eleştiri boyutu 1 ila 10 arasındadır.
Sen bana başarısızsın dediğinde ben direk 10 sayısını alırsam aptal olurum. Aslında ben 10 üzerinden 2'lik kısmını alıyorum.
Ama ben hepsini alırsam gerizekalı, aptal, salak oluyorum ve öyle hissediyorum.
Netleştirmem için o kişiye sormam lazım tekrar "hangi konuda başarısız dediniz bana", "neden beni başarısız görüyorsun?" böylece netleştiriyorum.
Eğer karşımdaki insan "Ne o sinirlendin mi?" veya "Oooo ağlayacaksan para vereyim de şu marketten bir emzik felan al" gibi cevaplar vermesi de yarayı kaşımak ve derinleştirmek için Narsist insanlar tarafından verilen cevaplardır.

Birisi bana aptal dediğinde ona şöyle bir soru sormam lazım.
Peki bunu düzeltmek için ne yapabilirim?
Buna da silahsızlandırma tekniği diyorlar.
Ne yaptım topu tekrar karşı tarafa attım.
Eleştiriyi yaptın ve şunu kabullenmek zorundasın.
Ya bana cevap vereceksin, netleştireceksin ya da sen kötü niyetli bir insansın.
İşte bu eleştirilere karşı zihnimizin bağışıklık kazanması lazım.
Kendinizi de bu eleştirilerden korumak için kendinizi geliştirmeniz ve bazı teknikleri öğrenmeniz gerekiyor. Bir anda bunlara bağışıklık kazanamazsınız ama zamanla bugünkü kişi olmadığınızı fark edeceksiniz.

SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ ❤️




KİŞİSEL GELİŞİM Where stories live. Discover now