KİŞİSEL GELİŞİM

⭐ BÖLÜM 6 - SÖZCÜKLERİN GÜCÜ 2

"GOLEN ETKİSİ"

Yani tam tersi, negatif sözcükler, negatif hareketler ve negatif etkiler.
Şöyle özetleyebiliriz:
Hani bir insana 40 kere aptal dersen aptal olur misali.

Üstad şöyle demiş:
İyi ya da kötü hiçbir şey yoktur,
Aslında düşüncelerdir onları öyle yapan.

Hani biz deriz ya, biz aslında kişiye, olaya, bir vakaya, sürece göre bir iletişim kuruyoruz ya da tepki veriyoruz. Aslında değil.
Biz kişiye, olaya tepki vermiyoruz.
Ya da onunla iletişim kurmuyoruz.
Aslında ne yapıyoruz, biliyor musunuz?
Biz o kişiye, kavrama, sürece hatta bir nesneye verdiğimiz etikete göre iletişim kuruyoruz.
Anlamayanlar için.

Örneğin şuradan tayyörlü bir kadın geçse çoğumuz ne der?
"İş dünyasının bir üyesi, belki bir yönetici kadın."
Peki aynı kadını biz Afganistanın bir sokağında görsek ne olur?

"FARKLI - UZAYLI"
Hatta kimilerince inançlara karşı çıkan katli vacip bir nesneye bile dönüşebilir.

Kadın aynıdır hatta üstündeki tayyör bile ama ETİKETLER farklı.

Son dönemde liderlik kavramı, herkesin konuştuğu, üzerine yorum yaptığı.
Liderlik kavramını nasıl etiketlediğiniz, nasıl isimlendirdiğiniz sizin nasıl bir lider olacağınızı tayin eder.
Eğer liderlik üzerine siz "BEN" etiketi koyuyorsanız, "HÜKÜMDAR" sözcüğünü koyuyorsanız, yönetim anlayışınız nasıl olacaktır ?

"HER ŞEYİ BEN BİLİRİM"
"HER ŞEYE BEN KARAR VERİRİM"
"BENİM DEDİĞİM OLUR" VE
"BEN HEPSİNİN ÜSTÜNDEYİM"
dersiniz ve son derece otokratik bir yönetim anlayışı benimsersiniz.

Kavram aynı kavramdır ama siz onun üzerine "BİZ" etiketi koyarsanız,
"ÖNDERLİK" etiketi koyarsanız,
"İLHAM VERİCİ" etiketi koyarsanız bambaşka bir liderlik ortaya koyarsınız.
DAHA KATILIMCI,
DAHA DEMOKRATİK
Ve "Aklımın üstünde de akıl vardır." deyip "Akıllı insan başkalarının aklından da yararlanan insandır" deyip birlikte bir liderlik modeli inşa edersiniz.

Ya da nesneler,
Nesnelerle bile iletişim kuruyoruz.
Odaya girdiniz kırık bir ayna,
Bazılarımız ne der?
"UĞURSUZ"
İşte bir iletişim.
Eğer ona siz "UĞURSUZ" etiketi koyarsanız odadan çıkmak bile isteyebilirsiniz.

Ya da yoldan geçerken önümüzden bir kara kedi geçer.
"Ayyy UĞURSUZ KEDİ" Dersiniz, ya siz kaçarsınız ya kedi sizden kaçar.
Ama aslında kedinin bir suçu yoktur.
Siz sadece ona "UĞURSUZ" etiketi koymuşsunuzdur.

VE OLAYLAR

Damardan bir örnek vereceğim.
Ölüm, hepimizin sonu.
Aslında ölümden daha beteri,
Yaşarken ölmek denilen şey
Gerçekten sevdiğiniz birinin
Öldüğünü görmektir.
Bu bazen anneniz, babanız
Bazen eşiniz, sevgiliniz.
Bazen de evladınız, kardeşiniz olabilir. Korkunç bir olaydır.

Eğer siz bu korkunç olaya "SON" etiketi koyarsanız düşüncelerinizde şunlar oluşur: "O öldüyse ben de öldüm. Yaşamak için hiçbir gayem kalmadı. Benim için de bir son." dersiniz. Ve davranışlarınız neye evrilir?
HAYATTAN KOPMA,
DEPRESYONA GİRME
Belki de
İNTİHARA TEŞEBBÜS.
Olay aynı olaydır, aynı korkunçlukta olaydır.
Ama siz o olaya "SON" Değil "SINAV" Etiketi koyarsanız ne olur?
O zaman düşüncelerinizde şunları söylersiniz: "Bu hayattaki belki de en büyük imtihan. Eğer ben bunu aşacak dirayeti gösterebilirsem sonrasında kaldığım yerden çok daha güçlü adımlarla ilerleyebilirim. Ve o sayede de hayatımın son nefesine kadar o sevdiğimin anılarını benimle beraber yaşatabilirim."