"Asel, özür dilerim abicim. Seni o pisliklerin eline bırakmamalıydım. Özür dilerim. Ne olur affet beni. Söz veriyorum, bundan sonra hep beraber çok mutlu olacağız. Söz veriyorum. Seni çok özledim kardeşim."
Daha fazla dayanamadan yılların acısını çıkartırcasına özlemle sıkıca abime sarılararak hıçkırarak ağlamaya başladım.
"Abi. Seni çok özledim."
Kokusunu doyasıya içime çekereken başını saçlarıma gömüp kollarını sıkıca sarmıştı.

"Çok özledim aselim. ben de seni çok özledim."

🥰🥰🥰

Abimle sarmaş dolaş bir şekilde askeriyenin ve hastanenin bahçesine girdiğimiz de alya, kaan, karan ve damla bize şok olmuş bir şekil de bakıyordu.

İlk şoktan çıkan damla olduğu için sevinçle çığlık atıp alkışlamaya başladı.
"Olley be! Barışmışlar, alkışlasanıza lan!"
Herkesin kendine gelmesiyle alkış tufanı koparken kahkaha atarak onları izliyordum. Abim belimde ki kollarını sıkılaştırıp başıma minik öpücük kondurdu. Şuan en huzur bulduğum yerdeydim.

Kolumu açıp damlaya baktım.
"Sen de gelsene yengecim."
Sırıtarak bana bakıp koşarak yanımıza gelerek ikimize de sarıldı.
"Çok sevindim."

"Eveet bu kadar goy goy yeter. Herkes kendi işinin başına, asel çıkışta bişeyler yapalım hep beraber. Olur mu?"
Abimi onaylayıp kollarımı geri çektim.
"Olur abi."

Abimle damla el ele tutuşup askeriyeye girerken kaan da peşlerinden gitti.
alya ya dönecekken gitmiş olduğunu görüp gözlerimi kocaman açtım.
"Motor mu taktın mübarek."
Mırıldandığım şeyle arkamdan gelen kıkırtı ses beni ona döndürdü. Başını eğmiş gülüyordu.

"Abinle barışmana şaşırdım açıkcası doktor."
Yavaş adımlarla yanına yaklaşıp kollarımı göğsüm de bağladım.
"Şaşırtmayı severim fırtına."
Hızla başını kaldırıp kaşlarını çatıp bana baktı.
"Sana bunu kim söyledi?"
Elimle yaklaş işareti yaptığım da başını bana doğru eğdi. Kulağına yaklaşıp sır verir gibi konuştum.

"Kuşlar söyledi."
Kıkırdayarak geri çekildiğimde gözlerini kısmış bana bakıyordu.
"Ben o kuşların kafasını koparacağım en sonun da, o olacak."

"He he komutan, koparırsın"

"Hep böyle olsan ya."
Anlamazca kaşlarımı çattım.
"Nasıl?"
"Az önce ki halin gibi, neşeli,mutlu, hep sinirlisin kızım. İnatçı keçi gibi ortalıkta dolaşıyorsun. Bir damar var maşallah, ben güçlüyüm, kendime sahip çıkarım, çıkmazsın doktor. Geçen yiyordun beynine kurşunu."

"Hiç de bile. Benim korunmaya ihtiyacım yok. Ben kendimi korurum. Anladın mı komutan! Sinirliysem de sinirliyim be adam. Sen kendine bak, soğuk nevale!"
Gözlerini kocaman açıp eliyle kendini gösterdi. O kadar komik duruyordu ki.

"Ufak atta civcivler yesin doktor. Ben gayette neşeli biriyim."
Alayla başımı sallayıp hastaneye doğru adımladım.
"Ufak atta civcivler yesin komutan!"

🍫🍫🍫

Bugün her zaman ki gibi yoğun olduğundan terlemiştim. Dışarı çıkmadan önce bol bilekten lastikli beyaz eşofmanımı, üzerine göbeği açık mavi askılımı giydim. Beyaz spor ayakkabılarım ve ceketimle hazırdım.
"Asel ben çıkıyorum."
Alya ya dönüp elime çantamı aldım.
"Aa sen gelmiyor musun?"
Elini ensesine atıp gözlerini kaçırdı.
"Şey ya, biz kaanla yemek yiyeceğiz başbaşa."

"Bakıyorum birileri işi baya yürütmüş."

Bir yandan da hastaneden çıkmış yürüyorduk.
Koluma vurup yüzünü kapattı.
Kahkaha atıp onun bu halini keyifle izledim.
"Ulan be, şu haline bak. Allah bana yaşatmasın."
Ellerini hızla yüzünden çekerek korkuyla bana baktı.
"Sus kız, tövbe allahım, tövbe, sen bunu ciddiye alma. İnşallah sen de en yakın zaman da bu duyguyu tadarsın."

"Gerek yok benden uzak olsun."
Omzuma atılan kolla refleksle sağıma döndüm. Abimler gelmişti.
"Bence de aselden uzak olsun."
Abimin dediği şeyle damla kaşlarını çatarak abime döndü.
"Allah allah, sanane acaba akın. Tabi ki bu kız birisini sevecek. Sen seversin de o sevemez mi!"

Gözlerimi kocaman açıp damlaya baktım. Kızın içinden ne çıkmıştı ya.
"Helal be damla kuş."
Alya tam devamını getirecekti ki abimin bakışlarını görünce sustu.
"Sevdiğim tabi ki birisini sevecek. Ama bence şimdilik gerek yok yani."

"Hop, benim üzerimden konuşuyorsunuz yalnız. Ben kimseyi sevmek istemiyorum. Sevmeyeceğim de, o yüzden rahat ol abi. Alya, kaan, görüşürüz. Hadi gidelim."
Arkamı dönmüş bu olaydan kaçmaya çalışırken abim beni geri yerime getirdi.
"Bu kıyafet ne? Kıbrıs burası kızım. Üşümüyor musun sen? Bir de göbeği açık giymiş, git değiştir şunu."

"Bence de."
Karanın da ona hak vermesiyle sinirlenmiştim. Hayır sana ne oluyor? Hadi abim neyse.
"Sinir ettiniz iyice! En sonun da sinir hastası olacağım az kaldı. Ben özgür bir bireyim, kararlarım da sizi ilgilendirmez." Elimle abimi gösterdim.
"Seni de abi."

Damla bana gururla bakarak konuştu.
"İşte benim görümcem be! Sen çekil şuradan! Gel görümceciğim, gidelim."
Damla koluma girdiğin de bizimkileri arkamız da  bırakarak büyük bir keyifle yürümeye başladık.
"Gidelim yengecim."

"Noldu lan şimdi?"

Helüüüü ben geldim özlediniz mi kız kdncjnf
Umarım beğenirsiniz yazım hatası varsa affola

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın

Kendinize iyi bakın
Sizleri seviyorum
Hoşçakalın🤍

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin