13.Bölüm" Sır"

3.2K 1.4K 107
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🖤

Pelin 'inin ağzında anlatacağım bölümün

Sizleri bölüme alıyorum.

Bol yorum ve oy vermeyi ihmal etmeyin. Canlarım

                 13. Bölüm
                   " Sır"

            Bölüm şarkıları

             Şebnem Ferah
          Saatim Çalmadan

" Zaman kimine ilaç, kime zehir olurken. Tek suçu kadere atarız."

Sırları geçmişe gömeriz ama. Geçmişi hiç bir yere gömemeyiz.

Anlamıyorum bu kağıt nerden çıktı. Kim koymuş olabilir cebime. Ve üstünde yazan bu yazıda neyin nesi hiç bir şey anlamıyorum. Biri yanlışlıkla koymuş olabilir miydi?
Benimle ilgili olabilir miydi? Gerçekten bilmiyorum. Kağıdı tekrar açtım. Yine okudum.
Hiç bir geçmiş. Geçmişte kalamaz..
Yazıyordu bana yazılmış olmalıydı. Ama neyin geçmişinden bahsediyordu.

En önemlisi bu notu benim cebime kim koydu. Bu hırkayı hangi gün giydim. Odada bir  o tarafına bi diyer tarafına dönüp duruyorum. Geçen bir kaç dakikanın ardından hatırladım. Dün giydiğimiz sanmıştım ama değil beş gün kadar önce giydim. Ve evet yolda bir adamla karşılaştık bana adres sordu. Bende buranın yabancısı olduğumu ve başka birene sormasını söyledikten sonra ısrarla benimle konuşmaya çalışan adam koymuş olabilir miydi?

İyi de o neden böyle bir notu benim cebime koysun ki amacı ne?
Yok yok bu işte başka bir şey var ama ben çözecem.
Kağıdı katlayarak elbise dolabında en arka yere koydum. Tekrar yatağıma geçip düşünmeye başladım. O not neydi. Ve benim cebimde ne işi vardı.

Bilmiyorum bütün sorular cevapsız kalıyor...  Bilmediğim daha neler vardı.
   
              PELİN ERDEM

Şüan sahildeyim. Denize karşı boş bir bankta... Ben herşey biliyorum senin bilmediğin bütün geçmişini.

Senden saklanan büyük SIRI...

Senin bütün geçmişin kocaman bir yalan diyemem. Bunu kim söyleyebilir ki ben söyleyeyim.
Sen benim en iyi arkadaşımsın. Ve en çokta paramparça olmuş...
Sana gelip bütün geçmişin aslında kocaman bir hiç... Bak kendi kendime bile iftira etmekte güçlük çekiyorum. Sana nasıl söylerim.
Deniz aslında annen ve baban öldü. Bir abin var onun nerde olduğunu kimse bilmiyor...
Ben tam bir yıldır, herşey biliyorum senden saklamak çok zor yemin ederim.

Nasıl söylerim. Kırılan kanatlarını daha da kırarım.

Olmaz ben yapamam.
Şüan kendi kendime oturmuş bir bankta. Kendi kendime konuşuyorum. Kendimi ikna etmeye çalışıyorum ben haklıyım diyorum arkadaşımı korumak istedim. Haklı çıkamıyorum bi türlü. Seni kırmamak için söylemediğim herşey içime oturuyor Deniz. Bir yıldır kendimi hazırlıyorum bu sefer kesin söyliyecem ne annen nede baban mani olacak. Ama olmuyor. Olmuyor işte yapamıyorum! Onların sana bağlılıkları. Beni durduruyor. Ne sen onlarsız nede onlar  sensiz  yaşarlar
Bunu anladım. Bir yılda tam beş kere söyleme kararı aldım. Kesin söyleyecektim.
Sen çok kırılmıştı seni bir kere daha kıramazdım. O zaman bende seni kaybederdim. Hoş bu günde söylesem benimle bir daha konuşmazsın.

Konuya nasıl başlamalıyım. Şirkete anne ve baban konuşurken duydum. Önce yanlış anladığımı düşündüm tam bir hafta uyuyamadım. Aklımda tek bir soru vardı ya gerçekse duyduklarım. Bir haftanın sonunda artık dayanamadım. Ve annenle babanın şirketine gittim. Onlara senin onların öz kızı olup olmadığını sordum. Annen çok korktu ve sinirlendi bunu sana söylememe içinde çok ne çok dil döktü. Kabul ettim. Deniz yapacak başka bir şey yoktu o an benim için. Senin çok kırıldığını ve psikolojinin çok kötü oldugunu. Ve haklılardı. Sen çok kötüydün. Bunu eğer sana anlatsaydım, sen hiç iyleşemezdin. Özür dilerim güvendiğin herkes senden bir şeyler sakladığı için. Desem affeder misin bizi?
Yoksa arkana bile bakmadan hepimizi bırakıp gider misin? Bu soruyu çok merak ediyorum.
Bu belki hataydı. Ama asla kötülük değildi.

Karanlıktan Aydınlığa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin