29.KISIM

55 9 0
                                    

Beklenen an gelmiş ve tüm hazırlıklar yapılmıştı ,karşı tarafın silah deposunun patlatılmasıyla harekat tam anlamıyla başlamış olucaktı. Patrick'in karşılaştığı adam gülümsedi ,Jennifer şaşırmıştı çünkü herkes gergin bir biçimde dakikaların geçmesini bekliyorken adam neredeyse kahkaha atıcaktı "Ne oldu , niye gülüyorsun ?"

"Size daha 1 ay önce ülkenin en saygın insalarıydınız, şimdi ise en çok aranan insanlarısınız ve bizimle beraber saraya ateş açıcaksınız."

Buna Jennifer ve diğer kızlarda gülmüştü doğruydu hepsi birer Leydi idi.Dövüş eğitimi almışlardı ama 1 ay öncesine kadar gerçekten dövüşeceklerini tahmin bile edemezlerdi.

Lisa'nın kalbi yerinden çıkacak gibiydi ilk defa ölüme bu kadar kendini yakın hissetmişti.Yanında duran Robert'a baktı ,ela gözleri ve esmer bir teni vardı.Sert bir biçimde karşısına bakıyor o da herkes gibi patlama sesini bekliyordu.Onu bir daha göremeyebilirdi de 

İnsan ölümü hiçbir zaman aklına getirmiyordu.Kim getirirdi ki zaten kimse kendini yakıştırmazdı tabut parçasının içine...Lisa da kendine yakıştırmıyordu ,bu yüzden bu zamana kadar hep bir şeyleri ertelemişti ;hayallerini ,planlarını ,hoşlandığı çocukla mutlu olacağı zamanları....

Lisa "Robert "

Robert şaşırmış bir biçimde kıza döndü "Efendim" oğlan ona döndüğü anda Lisa ,Robert'ın yanağına buse kondurmuştu "Robert ,tamam kabul ediyorum.Hani sana demiştim ya cevabını bende bilmiyorum diye hatırlıyor musun ?"

Robert evet anlamında başını salladı "Benim annem ile babamın ilişkisi normal bir ilişki değildi ,birbirlerini severek evlenmişlerdi ama hiçbir zaman anlaşamadılar.Çocukken annemin gece ağlama sesleri ile uyanırdım her akşam, bu kadar sevdiğin bir kişi nasıl bir insanı üzer diye düşünüyordum.Büyüdükçe anladım sevdiğin insan daha çok üzüyormuş insanı, bende üzülmekten korktum."

Robert hiçbir şey demeden Lisa'yı kendine çekip sarılmıştı. John ,Linda ve Patrick  ise Lisa ile Robert'ın arkasındaydılar.

Linda "Biz ölcez herhalde ya vallahi ölücez gibi "

John "Merak etme Linda sana bir şey olmasına asla izin vermem"

Patrick "Ayy John bana da  bir şey olmasına izin verme ,kendini benim önümde siper et.Vallahi ben ölürsem kendime çok üzülürüm."

John hafif kıkırdadı "Merak etme Patrick, sanada bir şey olmasına izin vermem."

Patrick kafasını John'a doğru çevirdi "Ayy John şimdi sen yaralandın yerde yatarken falan ben belki kaçarım bana küsmessin demi ?" 

John "Merak etme Patrick ,ölmessem eğer küsmem."

Ander ,pusuda bekleyen Jennifer'a doğru döndü "Jennifer ,bizim hikayemizin burada biteceğini düşünmüyorum ama yinede söylemek istedim.Sen benim hayatımda okuduğum en güzel kitaptın."

Jennifer gülümsedi tam cevap vereceği sırada silah deposu patlamıştı. 

Petra ise bağırarak marşı söylemeye başladı. "Mi sono alzato ,O bella ciao,"

Ander "bella ciao, bella ciao, ciao, ciao"

John "Questa mattina mi sono alzato ,E ho trovato l'invasor "

Robert "O partigiano, portami via ,O bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao "

Bu marş başka bir ülkede baskıcı rejimin altında güçlü durmaya çalışan grup tarafından söylenmiş , o zamandan bu zamana dünyada  direnişi temsil etmek için simge haline gelmişti.Herkes hep bir ağızdan bağırarak söylemeye başlamış ve koşarak saraya ilerlemişlerdi.

HAYATIM ROMAN OLSA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now