20.KISIM

57 6 0
                                    

Ölümü hep uzağında zannederken aslında dibinde olduğunu farketmek...Kız vücudunun donduğunu hissetti kaskatı kesilmişti.Ölüm soğukluğunu her zerresinde hissediyordu.Tabiki bir gün ölücekti ama hep sonra diye düşünüyordu ;40 ,50 belkide 60 yıl sonra...Bu zamanda değildi olamazdı.Daha iş bulacaktı ,evlenecekti çocuklarına ders çalış diye kızıp dizi izleyerek çay içecekti.Torunları evet evet torunları da olucaktı daha çocukları beraber sinemaya giderken torunlarına bakması için ona kakalıyacaklardı.

Neden daha 23 yaşında ölmek zorundaydı ki "Ben, ben ölecekmiyim" gözleri donuk bir biçimde dizlerinin üzerine çöktü.

Adam kızlarının bakışı gibi o da donuk bir biçimde cevap verdi "Bu paralel evrendeki sen evet ama senin evrenine giden Victoria yaşamaya devam edecek .Çünkü orada yaşamaya devam ediyorsun bu paralel evrende ölüyorsun...Sana sadece 1 hakkının olduğunu dikkatli kullanman gerektiğini söylemiştim.Bununla harikalar yaratabilecekken ,bir faciaya dönüştürmen de komik doğrusu."

Kızın dizlerindeki toprak kayıyordu.Yani kız öyle hissetti ,etrafındaki her şey yavaş yavaş bulanıklaşıp kararıyordu ve kızın vücudu yere yığıldı.

---------

1 HAFTA SONRA

Muhafız kralın yanında onu bilgilendiriyordu "Efendim ,kızınız şu ana kadar bir kere bile odasından dışarıya çıkmadı.Yemek yemiyor ve kimseyle konuşmuyor yani durumunda hiçbir değişiklik yok."

Kral Marcus "Haber verdiğin için teşekkür ederim Brian çıkabilirsin."

Kral ,Ada için endişelenmeye başlamıştı.Başlarda Petra'yı mahzene attırdığı için tepki olarak bunu yaptığını düşünmüştü ama 1 hafta olmuştu.Konuşmaya gitmek için odasına girdi ,Ada donuk bir biçimde ayakta dışarıya bakıyordu.

"Victoria" Ada cevap vermiyordu "Victoria " bu sefer daha yüksek bir sesle konuşmuştu kral ama gene kızdan cevap gelmemişti.Normalde susmak bilmeyen kızının böyle suskun halini görünce içi parçalanmıştı.Her zamanki gibi saçmalayıp kendisini rezil etse olmazmıydı sanki..

"Victoria ,istemiyorsan evlenmek zorunda değilsin abinin dediklerini umursama.Hiçbir şey senden değerli değil eğer bu yüzden bu haldeysen."

Ada arkasını döndü ve krala baktı.1 hafta boyunca sadece düşünmüştü kız ;Var olma nedenini ,yaratılışını ,tanrıyı bile sorgulamıştı ama sonra tanrının hiç olmamasının var olmasından daha saçma geldiği için bu fikirden vazgeçmişti.Kendisini bir şekilde ölmeye ve günlerinin sayılı olmasına alıştırmıştı.Tabi bu fikire bir insan ne kadar alışabiliyorsa.

Hayatının son günlerini çevresindeki insanlara yardım ederek geçirmeliydi   uzun bir bakışmadan sonra ilk defa ağzını açmıştı "Sorun değil baba evlenicem."

Gece olmuştu kızın aklına Petra gelmişti acaba ne yapıyordu ? Belkide yarın ölücekti son kez de olsa onunla konuşup özür dilemeliydi.

Sarayda mahzenler zemin kattaydı ve arka taraftaki pencereye tırmanabiliyorsan muhafızlar görmeden insanların tutulduğu bölmeye girebilirdin. Kızda onu yapmıştı küçükken tırmandığı ağaçlar sağolsun hiç zorlanmadan girmişti. Petra içeride uyuyordu bir an ona bakarken daldı kız ne güzel uyuyor diye düşündü 10 saniye kadar sonra kendine geldi ,buraya onu izlemeye gelmemişti sonuçta.Parmaklıklara yakınlaştı fısıldayarak " Petra " ,"Petra", "Petra" tamam sonuncusunu biraz bağırarak demişti sonra hemen ağzını kapattı.

Petra uyanmış şaşkın şaşkın kıza bakıyordu "Ne arıyorsun sen burada ?"

Ada "Konuşmak için geldim tabi birazcık özür dilemek içinde olabilir." Petra, Ada'nın son dediğine hafif gülümsemiş sonra lağbali bir hale bürünmüştü "Önemli değil , burada önemli bir şeyi de öğrenmiş olduk." 

HAYATIM ROMAN OLSA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now