25.KISIM

62 7 0
                                    

Öğleye doğru herkes uyanmış kimsenin iştahı yoktu ama zorla ağızlarına lokma atmaya çalışıyorlardı.

Linda "Ya patrick o ekmeği ben yağladım."

Patrick "Ekmeği yemeden önce git aynaya göbeğine bakıp gel, ben senin iyiliğini düşünüyorum canım."

John "Gerçekten benim de iyiliğimi düşündüğün için mi önümdeki yumurtanın hepsini yedin."

Yani çoğunun yoktu.Linda hemen elleriyle göbeğini kontrol etti "Ne göbek mi hayır ya" diyerek koşarak lavaboya gitti.Lavabo koridoru Ada'nın odasının ile ayni yerdeydi kız giderken göz ucuyla Ada'ya baktı.

Ada gözlerini açmış şaşkın bir biçimde etrafa bakıyordu.Linda sevinçle cırlayarak salona koştu "Uyanmış uyanmış "

Ada gözlerini açtığında kafasında ve vücudunun her zerresinde kocaman bir ağrı hissetti.'Allah'ım ölüm böyle bir şey sanırım" diye düşündü ama yok nefes alıyordu daha ölmemişti sanırım ,neden o zaman bu kadar acı hissediyordu ?

Sonra aklına kaçırıldıktan sonra yaşadıkları geldi ,tabi o yüzden di.Edward gibi psikopatların sadece filmlerde ve o yaşadıklarının bir film sahnesi olduğunu sanırdı ama gerçekten olmuştu.Her saniyesini kızın aklına çivi gibi kazınmıştı.

Nasıl kazınmayacaktı ki Edward kazınması için özellikle uğraşmıştı.Bir an neredeyim diye düşündü kız burayı daha önce hiç görmemişti.

Sonra aklına rüyası geldi , rüyasında Petra'yı görmüştü onun yanına gelmişti.Sonra kulağına çok güzel sözler fısıldamıştı biran gülümsedi onu zannettiğinden daha çok özlemişti.Tabiki rüya olucaktı o hapisteydi nasıl gelipte daha oralarda bulacaktı onu.

Ama o bulmadıysa kim bulmuştu neden bu kadar rahat bir yatağa yatırılmıştı ki ? Kız üstüne baktı temiz kıyafetler vardı ,yıkamış yaraları sarılmıştı.

Kızın tüm sorularının cevabını bulması çok sürmemişti karşısında tüm arkadaşları ve Petra vardı.Ada tüm şaşkınlığıyla onlara bakıyordu şuan bu olanlar gerçek miydi ? Gerçek olamayacak kadar güzeldi çünkü.

Kız o cehennemden bir daha çıkamıyacağını ve öleceğini o kadar inanmıştı ki dayanamayıp ağlamaya başladı.Patrick'te onun ağlamasıyla beraber ağlayıp kızın üzerine kapaklandı

Ada "Siz gerçek misiniz ?"

Patrick "Ayy kıyamam bunun bedenle birlikte kafası da gitmiş.Gerçek misiniz diye soruyor."

"Patrick "

Patrick "Nö"  ağlayan bir ses tonuyla

"Patrick "

Patrick "Ayy ne "

"Canımı acıtıyorsun."  He tamam diyerek kızın üzerinden kalktı Patrick

Jennifer yaklaşıp kızın elini tuttu "Ada neler oldu anlat bize "

Kız zar zor oturma pozisyonu alarak o hafızasına kazınan şeyleri düşündü

Ad gözlerini açtığında bodrum katı gibi bir yerdeydi elleri ve ayakları o kadar sıkı bağlanmıştı ki kanın o bölgelerinde zar zor dağıldığına yemin edebilirdi kız.

Sonra odada gaz lambasının ışığı gözüktü tabi ışığın yanında Edward'ın yüzü de oğlan sigarasını içiyordu ,bir süre hiç konuşmadan içmeye devam etti sessizliği Ada bozmuştu.

"Edward neden buradayız.Beni niye bağladın "

Oğlan sigarasını atarak kızın bacaklarında parmaklarını gezdirdi.Sonra bacaklarına dokunduğu parmaklarını kızın dudağınada dokundu

"Ne yapıyorsun yapma"

Edward "Nerede olmak isterdin " zarifçe vücüdunda gezdirdiği eliyle bu sefer sertçe saçını çekmişti

"Bırak beni ,amacın ne anlamıyorum"

Edward "Bu aptal prens ,prenses oyunundan sende sıkılmış olmalısın ki daha düğün olmadan kendini Petra'nın kollarına attın orospu "

Sandalyeyi devirerek kızı yere düşürmüştü.Ada kolunun üstüne düşmenin verdiği acıyla ağlamaya başladı.Edward sertçe saçından çekerek zorla dudağından kızı öpmüştü.Ada daha çok ağlamaya başlamıştı.

"Nasıl mutlu etmedi mi ? Petra'nın dudaklarına yapışırken çok mutluydun oysaki.Merak etme sana bir şey yapmıyacam zırlamayı kesebilirsin."

Ada Edward'ın yüzüne tükürdü "Sen hastasın."

Edward sinirle kızın karnına tekme savurdu ,peçeteyle yüzünü sildi bir sigara daha yaktı.

"Sana seni neden burada tuttuğumu miğdem bulanmasına rağmen evlendiğimi açıklıyım bunca zaman anlayacağıni düşündüm ama sende babanda o kadar zeki değilsiniz.Seninle evlendim çünkü eğer senin kocan olursam ,baban ve abinde ortadan kalkarsa tüm söz hakkı bana geçicekti.Elizabeth'in babasıyla anlaştık ve ayaklanma çıkardık kralı zayıflatmak için..."

Ada "Ah biliyordum."

"Tabi senin annemin kafasına vurman bizim burda durmamız için güzel sebebiyet verdi bunun için teşekkür ederim.Ilk başta seni kendime aşık etmeye çalıştım ama pek olmadi kendi isteğinle benimle evlenmeyince buna mecbur bıraktım.Söz hakkı bana geçince tüm Landisvanya topraklarını Valorya'ya katıp Elizabeth ile mutlu yuvamızı inşa edicez."

Ada "Ah ne kadar da kolay söylüyorsun.Bunları yapabileceğini mi sanıyorsun zannettiğimden daha da aptalsın"

Kızın yerde yatan kafasını ayağıyla ezdi oğlan "Victoria seni acısız hemen öldürecektim ama beni rezil ettin.Hemen değil sürüne sürüne ölüceksin kelleni vücudundan ayırmam için bana yalvarıcaksın."

Kızın aklına bunlar geldikçe birden irkildi."Benimle söz hakkına sahip olmak için...."

Lisa Ada'nın sözünü kesti "Merak etme 
Ada her şeyi biliyoruz Landisvanya'nın topraklarını Valorya'ya katmak için evliliği planladığını şuan kralın ölüm döşeğinde olduğunu biz seni merak ediyoruz ne yaptı sana bu kadar "

"Bu işte Elizabeth ve babasıda olduğunu biliyor muydunuz.Saraydaki ajan Elizabeth'in babasıymış.Beni hemen değilde sürüne sürüne ölmemi istedi o yüzden bunları yaptı."

Kızlar ve Patrick Ada'ya kocaman sarıldılar bir süre sonra Petra'da kapıdan yaptığı çorbayla geldi ve herkesi dışarı çıkarttı.

"Neden herkesi çıkarttın."

Petra kaşıkla çorbayı Ada'ya içiriyordu "Hasta ziyareti kısa olur ,dinlenmen gerek "

"Kendim içebilirim biliyorsun değil mi ?:

Petra "Her şeyde iyi olduğum gibi hasta bakmakta da çok iyiyim, işi uzmanına bırak"

"Kendini övmeden 5 dakika durabiliyor musun ?"

Petra "Ah bir keresinde 3 dakika durmuştum."

Ikisininde yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu "Seni duydum" Petra anlamamış bir şekilde kızın yüzüne baktı "Ben hastayken bana dediklerini duydum

Petra utanmış bir şekilde tepsiyi kızın kucağına bıraktı "Ah o mu"

Petra tepsiyi bırakırken ,kız onun elini tuttu "Bende ,bende seni seviyorum."

HAYATIM ROMAN OLSA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin