27.KISIM

48 7 0
                                    

Adam çöpünü dökmek için çöp kutusuna doğru gidiyordu.Çöp kutusu çıkmaz bir sokaktaydı çöpü atıcakken arkasında birinin varlığını hissetti ,hava kararmak üzereydi biraz korkmuştu umursamamaya çalıştı.Atınca arkasına döndü siyah pelerinli birisi vardı korkmuştu ne yapıcağını bilemedi yanından hızla geçip gitmek için manevra yaptı ama pelerinli kişi önünü kesti.

"Uzun zamandır seni izliyoruz bize katıl "

Adam şaşırmıştı onlar kimdi ki "Siz kimsiniz ? Ve beni ne zamandır takip ediyorsun"

Pelerinli kişi ,pelerinin şapkasını çıkarttı "Ayy Petra'da bir bok varmış gibi zorla giydirdi bize şunları.Şekerim ben Patrick çokta değil aslında şurdan geçerken gördüm soruyım dedim.Landisvanya yok oluyor fark etmişsindir duvardaki 'Büyük Valorya' yazılarından.Landivanya'yı kurtarmak için birlik oluşturuyoruz sende gel "

Adam mutlu olmuştu ,gerçekten de ülkeyi kurtarmak isteyen kendilerinden başka birileri çıkmıştı "Bu şekilde tek tek sorarak tüm herkesi toplamak biraz zor olur sanki "

Patrick "Vallahi hayatım bir yerden başlamak lazımdı"

"Benim şimdiden topladığım ülkenin belli bir kesiminde insanlar var birleşelim" adam cebinden bir kağıt çıkararak bir adres yazdı "Kaç kişiyseniz hepiniz gelin bu gece toplantı var birlik olalım."

---------

Kız olabildiğince hızlı koşmaya başlamıştı
, nedenini anlamadığı bir anda siyah pelerinli birini görmüştü uzaktan onu takip ediyordu fark ettiği an koşmaya başlamıştı o koşunca siyah pelerinli kişide koşmaya başlamış hatta sayıları artmıştı.

Lisa arka sokaktan dolanıp kadının önünü kesmişti "Bloom yakaladım "

Ada "Aferin Flora yoksa yakalayamıyacaktık ,amma hızlı koşuyormuşsun sende be"

Kadın arkasından bir bıçak çıkartıp onlara doğrulttu 2 kişi zannederken pelerinliler 4 kişi olmuşlardı "Siz kimsiniz ?"

Linda "Oha bıçak çekti bunun için bir planın var mı stella ?"

Ada "Ben stella değilim bloom bloom yüz kere söyledim Linda sana bunu"

Linda "Neden sen bloom oluyorsun Ada amma mızıkçısın ben bloom'u daha çok sevdim git sen stella ol "

Ada "Bunu sana açıkladım zannediyordum ,stellanın saçları da sarı seninkiler de bloom dünyadan geliyor alfeaya aynı benim gibi "

Jennifer "Ah benim zeki arkadaşlarım biz bu lakapları ismimiz belli olmasın diye takmamış mıydık ? Hatta bu pelerinleri de o yüzden taktık diye biliyorum."

Linda "Jennifer amma safsın ya Ada'yı nerden bilsin bu kız onun buradaki adı 'Victoria' unuttun mu ?"

Lisa "Stella az daha çeneni kapatmassan kadının elinden bıçağı alıp direk sana saplıyacam"

Linda "Ay iyi tamam tamam ben stellayım"

Kızın etrafını çember şeklinde sarmışlardı ,pelerin tüm vücudunu ve kafalarını örttüğü için kadın yüzlerini ayırt edemiyordu. "Kim olduğunuzu bilmiyorum ama canınız cehenneme"

Kız bıçağı Linda'ya doğru sallamıştı ki Ada kadının koluna tekme salladı ,kadın kolunu ani bir şekilde çekerek Ada'nın tekmesini savurmuştu.Kadın sinirlendiği için Linda'dan ayrılarak bıçak darbelerini Ada'ya savurmaya başlamıştı ,kız hepsinden kaçarak kadın karnına atmıştı bu sefer tekmeyi

Beklemediği anda geldiği için biraz savrulmuştu ama kendini toparladı.Bu münakaşa biraz daha sürmüştü ,kadın ne kadar iyi dövüşçü olsada 4'e 1 olduğu için kendini yerde bulmuştu.Ada kadının yanına gelerek kafasındaki pelerini çıkarttı.

"Dövüşmek istemezdik ama bizi dinlemeden bıçak savurmaya başladın ,kendimizi savunmak zorundaydık."

"Aa gerçekten mi bende size saldırmak istemezdim.Sonuçta ara sıra siyah pelerinli insanlar tarafından kovalanırım alışmam lazım dimi "

Lisa "Yalnız bu konuda kız haklı sanırım."

"Aaa bir dakka bir dakka sen kralın kızı değil misin ? Hani ülkenin bu hale getiren insanla evlenen."

Ada "Evet o şerefsiz benim ama durum sandığın gibi değil bunu sana anlatmak isterdim de zamanımız yok Landisvanya'yı tekrar kazanmak için harekat başlatıyoruz bize katıl."

Jennifer "Komutan Jack'ın kızısın babana yapılanların intikamını almak istersin değil mi ?" 

Kız ülkenin en ünlü komutanlarından birinin kızıydı.Güzel bir hayatı vardı ta ki o geceye kadar :

" '...Ve kadın mavinin derinliklerine kendisini bırakır.' Kimin romanından alıntı ?"

Kız "Jennifer Toy'un son çıkan romanı ,hadi ama baba bugün formunda değilsin anlaşılan "

"Ah yaşlandım sanırım kitap kurdu kızımın hızına yetişemiyorum."

İkiside beraber gülmüşlerdi ,konuşmalarını kapının kırılacakmış gibi çalma sesi bozmuştu.Kız kalkıp kapıyı açtı ,saşırmıştı gecenin bu saatinden 3-4 tane askerin gelmesini beklemiyordu doğruyu söylemek gerekirse...Yüzlerinin her karış noktasını inceledi babasının arkadaşları değildi çünkü babasının her arkadaşıni tanıyordu hiçbiri de gecenin  bir yarısı haber vermeden gelme terbiyesizliğini yapmazlardı.

"Siz kimsiniz ?"

Aralarından en iri yarı olan cevapladı "Hükümet ,kapının önünden çekil" kız adamları umursamadan önünde durdu ama babasının girsinler şeklinde onaylayan bakışlarını görünce çekildi.

Yarım saat kadar hararetli bir biçimde konuşuyolardı ,babasının mimiklerinden sinirlenmiş ve gergin olduğunu anlamıştı.Yanında kızı olduğu için sinirini bastırmaya çalışıyordu adam da ama en sonunda dayanamayıp masaya vurarak hiddetle bağırdı.

"Siz ne söylediğinizin farkında mısınız ? Ölürümde ülkemi sizin gibi soysuz köpeklere satmam"

En iri yarı adam ayağa kalkıp adama doğru adım "Mecbursun komutan Jack ,seçim yapma özgürlüğün yok"

Kız hiddetlenip iri yarı adamın dizine tekme savurmuştu ,kemiğin kırılma sesi tüm odada yayılmıştı.Kız babasının önüne geçti "Aynı şey sizinde başına gelmesini istemiyorsanız defolun"

Kırılma sesinden sonra ,içeriye tanıdık bir yüz girmişti bu prens Edward'dı "Ah bensiz bir iş başaramıyacak mısınız siz.Kendi rızanla aramıza katılmanı isterdim komutan Jack yazık oldu " dedikten sonra cebinden bıçağını çıkartıp kız ne olduğunu anlayamadan komutan Jack'ın kalbine saplamıştı.

Kızın aklından film şeridi gibi o anılar geçmişti "Seve seve kalan Landisvan'ya ordusu emrinize hazır."

Kızlar içlerinin rahatlamasıyla diğerlerinin yanına gitmek için yola koyulmuştu.Sokakta  bir kalabalık Ada'nın gözüne çarpmıştı ,kalabalık Ada'ya doğru yaklaşınca pankarttaki yazıyı okuyabilmişti 'Kral Edward' ne olduğunu anlayamamıştı kız ,Linda ne olduğunu anlamak için kalabalığa karıştı.Pankartı tutan kadına yanaşmıştı.

Linda "Valor-ya ,Valor-ya sen çok yaşa canım feda olsun sana ,Edward sen-de krallığa ne güzel yakıştın ama" 

Linda tezahüratlarıyla kadının ilgisini çekmişti bunu fark eden Linda aklındaki soruyu sordu "Ne oldu neyi kutluyoruz.

"Neyi olucak kral Marcus'un ölüp cehennemi boylamasını tabiki de"

HAYATIM ROMAN OLSA (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon