2.KISIM

363 36 127
                                    

Masanın üzerindeki poşeti aldı.Bunu yapması pek uygun değildi ama zaten hayatta ne kuralına göre işliyordu ki

Poşetin içine baktı.Bu bir defterdi.Dışı hafif dikdörtgen şeklinde kabarıktı ve kabarıklığın içinde bir simge vardı.Çok garipti ne olduğunu anlıyamamıştı Ada.Defterin içine baktı bomboş hiçbir şey yoktu belki adama ait bir iz bulabilir diye düşünmüştü.

Defterin yapraklarını dikkatlice inceledi.O kadar eskiydi ki yaprakları sararmıştı.Adam burda unutmasa bile çöpe atıcakmış sanırım bu kadar eski yıpranmış bir defteri kim kullanırdı ki üstelik kullanışsız diye düşündü Ada

Tam bunları düşündüğü sırada arkasında bir el omzuna dokundu.Korkup cırladı Ada  "hay bin altın suya batırılmış putin aşkına deli misin sen be "

Burak gülmeye başladı "Sensin deli be asıl deminden beri seni çağırıyorum o kadar dalmışsın ki duymadın .Ben de en sonunda yanına geldim"

"Benim çalışanlarım diğer kafelerin çalışanlarının yaptığı gibi çalışmak yerine neden lak lak ediyor acaba "

"Şey efe...." patron Burak'ın konuşmasına fırsat vermeden parmağını Burak'ın dudağına bastırdı.

"Sus ,konuşma yoksa inanırım." Adam bir iki adım atıp geriye dönüp tekrardan yürüdü.İkimizde şuan patronun ne yaptığını çözmeye çalışıyorduk.

"Evet arkadaşlar karşı kafe tıklım tıklım doluyken bizim tek tük sadece bir iki müşterimiz var sizce bunun nedeni nedir ?"

Zehra söylenenlere kulak misafiri olmuş olucak ki arkadan "patron oradaki fiyatlar çok ucuz o yüzden olabilir "

"Hayır saçmalama bu yüzden insanlar neden oraya gitsin "

Burak "patron orada canlı müzik var o yüzden de olabilir "

"Hayır hayır bunlar yüzünden değil farklı bir şey var"

Ada "Oradaki çalışanların formaları var bu yüzden olabilir mi " Zehra ile Burak ne alaka der gibi Ada'nın yüzüne baktılar

"İşte bu ! bulduk " diyerek elleriyle Ada'nın kafasını tuttu patronu "Sen bir dahisin Ada.İşte seni hala bu yüzden işten çıkarmıyorum"

"Şey patron tazminat paramın tamamını survivorda sevdiğiniz yarışmacı elenmesin diye kontör aldığınız için de beni kovmuyor olabilirsiniz"

"Şey olabilir bu elindeki ne ? "

"Ha bir defter müşteri unutmuş "

"Bakıyım çok kullanışsız bir şey al senin olsun"

Yemek molası gelmişti.Ada internetten yeni yazmaya başladığı kitabının başını arkadaşlarına gösterdi.Burak biraz inceledikten sonra "Ada sen en güzel noktalama işaretlerinin katilisin "

"Hiçte bile hangisini koymayı unutmuşum "

Burak'ın elinde Zehra aldı yazdıklarımı "Aa bir bakıyım nokta,virgül,noktalı virgül..." Zehra'nın elinden aldı Ada

"Bence bu kadar baktığınız yeter.Geri kalanını imza günümde gösteririm"

40'lı yaşlarının sonundaki bir adam konuşmaya başladı " Evet sevgili izleyiciler 48'incisi düzenlenen 'nobel edebiyat ödülüne' hoşgeldiniz .Bu seneki ödülü kazanan Orhan Pamuk değil,Ada Çınar evet alkışlıyoruz ve ödülünü vermek üzere Mehmet Ali Erbil ve Ada'yı kürsüye davet ediyorum. "

Ada tam ödüle uzanıcakken Erbil ödülü sağa kaydırdı , Ada sağa uzanırken de sola
"Hadi istiyor musun  al al şaka şaka buyur.Evet neler hissediyorsun duygularını alalım "

HAYATIM ROMAN OLSA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now