32. Bölüm

748 50 19
                                    

Arabayı azerin evinde durdurup Kemerimi çözüp indim kapının önünde telefon ile konuşan yılmaz beni görünce gözleri pörtledi yüz ifadesine normalde gülerdim ama şuanda hesap sormam gereken bir kurtuluş beyi vardı tek parmağımı yılmaza dogrultup sessizce

Karaca = sesini çıkarırsan yakarım seni abin nerde

Yılmaz = arka tarafta yengem

Akşın ve yılmazın fısıldamalarını umursamadan arka bahçeye resmen daldım gördügüm manzara karşısında elim ayagım boşalmıştı azer bir kızı kolunun altına almış kadir karşısında Seyhanda kahve dagıtıyordu beni ilk fark eden kadir oldu

Kadir = aa karaca gelmiş

Azer ayaklanıp arkasına baktı beni görünce yüzünde şaşkınlıkla karışık gülümsemesi vardı kız hala yerinden kıpırdamıyordu hanımefendiye bak sen bakma zahmetinde bile bulunmuyordu Seyhanın kıza kaş göz ile uyarmasıyla üçlü koltukta biraz yana kaydı

Azer = güzelim neden bana haber vermedin

Karaca = sen telefonlarına bakmayınca akşınla  yakınlardaydık bir görim seni dedim

Azer = iyi yapmışsın  otursana hadi kahve içiyorduk biz de

Kadir = he ya Karaca kaynanam seviyor kız seni

Karaca = sever tabi kadircim.. Eee biz sizinle tanışmadık Karaca ben Karaca koçavalı

Ceylan = ceylan ben de ceylan kurtuluş

Karaca = kurtuluşş ha sen o ceylansın seyhanın ikizi

Ceylan = ta kendisiyim abimin göz bebegiyiz biz

Karaca = biliyorum onu

  Ceylan ile bakışmamız ve ellerimizi sıkmamız uzun sürünce ortamında kalan Azer ellerimize bardakları tutuşturup gerilen havayı dagıtmaya çalıştı

Azer = kadir sen ne anlatıyordun abim devam etsene

Kadir = ben mi abi ceylan konuşuyordu ya

Azer = yok ya sen bir şey diyordun

Ceylan = tabi İstanbul'ın havası seni çarptı abim alışkın degilsin sen İstanbullulara filan

Karaca = azer sever İstanbulu ceylancım manzarasını filan sen merak etme abin burda gayet iyi

Ceylan = hevestir o Karaca abim adana'ya aşık ordan vazgeçemez

Karaca = muhakkak öyledir ama gel  gör ki bunu en iyi Azer bilir

Ceylan = evet abim sen söyle adana mı burası mı

Azer = Seyhannn

Seyhan = ceylan bir mutfaga gidelim mi biz iki dakika anam sana bir şey göstermemi istedi

Seyhan kolundan tutup sürükledi ceylanı böylece susmak zorunda kalmıştı ceylan gidince akşın bana kalkalım artık der gibi saati gösterdi azeri hiç umursamadan kadir ve yılmaz 'a döndüm

Karaca = akşama bize yemege geliyorsun onu haber vermeye geldik biz kalkalım artık

Azer = ben gelmiyorum herhalde

Karaca = ne yazık ki gelmek zorundasın kurtuluş bey ama sen yine telefonlarını açmazsın gelmezsin böylece

Yılmaz = off trip

Kadir = sus lan abim duyarsa trip degil kafa  atar

Yılmaz = iyi izle Karaca, azer kurtuluş 'u muma çevirecek şimdi

sessiz haykırış Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang