22. Bölüm

1K 66 18
                                    

Azer ile elele nişanın yapılıcagı alana girdik gold renkleri ve siyah güller hakimdi etrafta gold rengini aslı istemişti siyah gülleri ise ben ikisi bir güzel bir uyum içindeydiler ben asilim diye bagırıyordu organizasyon şirketi emeğinin hakkını sonuna vermişti içeri geçince misafirlerin geldigini gördük gelen alkış sesleri ile utansamda yanımda ki adamın varlıgı beni her şeyi yapıcak cesareti veriyordu kalabalık sakinleşip oturunca biz de bize ayrılan odaya gittik içeri geçince bir kız yanımıza gelip azer'den yüzükleri istedi ama azer'in yüzünde olan ifadaden onda olmadıgı o kadar belliyken daha fazla zora sokmadım onu ve kıza birazdan gelmesini söyleyip gönderdim Azer 'e bakınca bana bakmadığını fark ettim

Karaca = sabah evden çıkarken yanında mıydı yüzükler

Azer = hayır ceketimde kaybederim diye almadım yanıma

Karaca = herkes içerde eve adam yollasan ya da orda ki adamlardan biri getirse nişan biraz geç takılır ilk eglenceyi yaparız

Azer = ben her şeyi boka sarıyorum baksana Karaca iki yüzüge bile sahip çıkamadım senin gibi bir kadın evlenicek bir de bana

Karaca = ben de sandığın kadar mükemmel degilim Azer hem ben nikahı basınca kötü yanımı göstericem merak etme

Azer = he diyorsun kandırıyorum seni neymiş senin kötü yanın

Karaca = seninle paran için evleniyorum oglum ben evlenince seni batıracam

Azer =kurban olurum sana batıran sen ol be gülüm

   Kollarını belime sarıp bana yaklaşınca kapının gürültü ile açılması ile Azer 'i ittim

Azer = bu çocuk hissedip geliyor bak

Yılmaz = abi valla bozmak istemezdim ama iki saattir araba sürüyorum özgür beni ebesinin nikahına yolladı sen nerdesin ya

Karaca = yılmaz bizim yüzükler evde kalmış

Yılmaz = yengem ben bırakır mıyım evde abimin şaşkınlığı tutucagı belli bugün ben aldım yüzükleri görevli kıza verdim bu tepsiyi hazırlıyorlarmış

Karaca = aslansın sen

Azer =  sen abini mi gömüyon lan

Yılmaz = abi dayak atsan bile işlemez sıcaktan piştim hem bugün bana dokunamazsın

Azer = o nedenmiş canım kardeşim

Yılmaz = baksana yengemin güzelliğine ne kadar güzel olmuşsun kız sen

Karaca = heh istedigim tepkiler bunlar sabahtan beri iltifat istiyorum be yılmaz 'ım

Azer = biz etmiyoruz çünkü daha bana bir kere Azerim demedin be

Yılmaz = kıskanma abim ben derim sen de fena degilsin

Karaca = yaa öyle deme hem yılmaz laflarını süslü süslü söylüyor laflarını prenses gibi hissediyorum kendimi

Yılmaz = ne prensesi be sen kraliçesin yengelerin en güzeliain

Azer = yılmaz hadi git sen içeri artık bunları biraz da kendi sevgiline söyle

Yılmaz = duygu 'ya böyle konuşunca hoşsun ama çok boşsun diyor beni bozuyor sonra kavga ediyoruz ve aramızı Karaca yapıyor yine boşuna mı ben Karaca' ya iltifat ediyorum

Karaca = bunu keşke bana söylemeseydin dimi yılmaz şerefsizi

Yılmaz = dünyanın gerçegi bu yengem
Hadi artık sizin yüzükleri takalım da adını koyalım şu işin

sessiz haykırış Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt