Dudaklarımın üzerinde hissettiğim dudakların geri çekilmesiyle gözlerimi açtım artık emindim karşımda ki kadın ben ne yaparsam yapim yanımda olurdu bu benim için mucize gibiydi ama karaca'nın gözlerinde ki ışık düşünmemei engelliyordu ruhum bedenimde mi yoksa karşımda ki kadının gözlerinde mi emin degildim ellerim benden bagımsız karacanın yanaklarını okşuyordu baş parmağımla dudak kenarını seviyordum ama her an kırılacak gibiydi yüzü ufak bir yanlışımda hayal gibi yok olucak gibiydi odaya pat diye birinin dalması ile sanki rüyadan uyandım karacadan uzaklaşıp kapıya bakınca duygu 'nun elleri önünde bize bakıyordu
Duygu = ya ben Karaca duşa giricem diyince tek sandım bir şey dicektim
Azer = tamam ben zaten aşşagı iniyorum siz konuşun
Duygu = enişte sen şort al istersen akşam üzeri ya deniz çok güzel duruyor gitsek mi hep beraber
Azer = ben uyarım size duygu
Duygu = tamam yılmaz aşşagıda bekliyor zaten
Azer = tamam ben gidim yanına
Aşşagı inip yılmaz'ın yanına koltuğa oturdum telefonu bırakıp bana baktı
Yılmaz = abii
Azer = hıı
Yılmaz = kadirler işleri ayarlamış adanaya gelmek istiyorlar da
Azer = ayarladılarsa gelsinler oglum anamda özledi onları
Yılmaz = korkuyorlar ama abim
Azer = neden korkuyorlae
Yılmaz = ya abi korku degil de senden baya çekiniyorlar en son savaş'ı biraz fazla haşladın ya
Azer = oglum adam uçan kuşa sıkıcaktı herifin kafayı kesmeye kalktı nedensiz yere
Yılmaz = abi onun nedeni var da sana söyleseydik savaştan beter olurdun ondan biz sustuk
Azer = ee yine iyi ki dövmüşüm iti benden neden saklıyonuz siz lan
Yılmaz = toplu dayak yemek yerine savaşı kurban ettik pişman degilim
Azer = ulan seni mi Fransa 'ya yollasam onlar gelince kadirle seni aynı ülkede tutmak sakat gibi
Yılmaz = aman abi he duygu delirir kurban olam yapma
Azer = ayırmam lan sizi yüzük filan takmışsınız
Yılmaz = hı size hediye alırken gördük benim de işime geliyor böyle ortak bir şey takıyoruz filan ne bilim tuhaf ya
Azer = bizden önce evlenmeyin he oyarım
Yılmaz = biz sizden önce birlikteyiz aslında öncelik bizim hakkımız degil mi
Azer = abiyim ben
Yılmaz = Karaca ile konuştunuz herhalde
Azer = nerden anladın
Yılmaz = rahatlamışsın abim benim bir de hala benimle konuşuyorsun dayak yemeden yaptıgımız en uzun sohbete giriyoruz
Azer = oglum ben sizi dövmek istemiyorum siz kaşınıyorsunuz
Yılmaz = neyse abi ben duyguyla arabayla gidim şezlong filan ayarlarız siz de arka yoldan gelirsiniz
Azer =kendi arabama bindirmeyip beni yürüyün mü diyorsun sen
Yılmaz = burdan kıvıramam ama senin arabanı ayrı seviyorum hem sen Karaca ile yanlız gelirsin işte ne güzel
YOU ARE READING
sessiz haykırış
Fanfictionİki kalp arasında arasında yaşanan bir savaş var ise AZKAR üstesinden gelir mi dersiniz