48.bölüm (final Part 2)

597 46 18
                                    


   Azer ve Karaca Çukur'un girişinde yarım saattir sessizce oturuyorlardı ayrılık vakti gelmişti ikisi içinde bu çok zor geliyordu sonunda kavuşmak için bu ayrılık zorundaydı onlarında Karaca kucağında ki ellerine bakmayı kesip bakışlarını azer'e çevirdi gözleri birleşince ikisinin de yüzünde hüzünlü bir tebessüm vardı

Karaca = gitsem iyi olucak artık

Azer = gitme istiyorum ama onlar olmadan üzüleceksin

Karaca = üzülmem sadece yanımda olurlarsa daha iyi olucam

Azer = tamam hadi git hava kararmadan

Karaca = kendine iyi bakıcaksın, yemek yemeyi unutma, gece camını  kapatmayı unutma bak sen geceleri üşürsün

Azer = bu ayrılık uzun olmucak olursa akın biter zaten

Karaca = azerr, en önemlisi abime ve Yılmaz'a dokunmak yok

Azer = bu hoşuma gitmedi

Karaca = söz mü hayalim

Azer =  erken gelmeye söz verirsen söz

Karaca = azer ben yanından ayrılamıyorum bak sen de benim hep yanımda olucaksın

   Ellerini tutup ay yıldız kolyemin üzerine koydum gözleri dolmuştu azer 'in kaç aydır hiç ayrı degildik kavga etsek de bizi birbirimizden koparmaya çalışsalar bile yüreklerimizi koparmamıştık azer elini elimin içine alıp kolyemin üzerinden öptü

Azer = aglak  bir adam oldum  iyice he tamam bak ben senin yanındayım da ben nasıl hissedicem seni

Karaca = çık gökyüzüne bak sizin evden yıldızlar daha çok belli oluyor

Azer = iki tane yıldız 'ımı burda bırakıyorum

   Gözlerimin üzerine konulan buselerle aglamadan  arabadan indim yamaç amcam emir vermişti azer Çukur' a giremezdi
Akın ile beraber Çukur 'un sokaklarında yürürken çatıcıların ıslıkları çogalmıştı akın yakasında ki mendili bana uzatınca alıp gözlerimi sildim

Karaca = bu kadar önemli mi Çukur' a girmem

Akın = koyunların seslerini aldırma hepsi işine geldiği gibi davranıyor birinin peşinden gidiyorlar bugün yamaç 'ın yarın Cumalinin

Karaca = fikrin gerçekten bu mu

Akın = yalan mı Karaca sen daha çok içinde büyüdün bu bok çukur' unun herkes kafasına göre takılıyor işine gelmeyince ben agayım

Karaca = bu beş senedir böyle eskiden güzeldi Çukur daha gerçekti mutluluğa hüzünü de

Akın = güldürme beni Karaca biz Koçavalıyız bize mutluluk yazılmamış biz mutlulugu söke söke almak zorundayız

Karaca = sen degişmişsin çok degişmişsin akın

Akın = sen beni tanıdın mı ki kardeşçik

Karaca = dogru diyorsun ben büyürken siz yoktunuz

Akın = ben burdayım artık hep yanındayım

Karaca = abim olmaya mı çalışıyorsun yeniden

Akın = başarabilir miyiz şans verir misin bana

Karaca =  şu son ögrendiklerimden sonra hakediyoruz akın

Akın = geldik bakalım Koçavalı hapishanesine şimdi o gözleri dolu dolu tut kimseyle göz göze gelme kenarda dur ve oyunumu izle olur mu

Karaca = başlasın bakalım poker suratlar

    İçeriye girince  akın 'ın arkasında salona geçtik herkes kendi halinde oturuyordu babaannem başını bir kaç saniye bize çevirip yine önüne döndü akın yalandan öksürüp dikkatleri bize topladı

sessiz haykırış Where stories live. Discover now