Başıma saplanan agrılarla gözlerimi açtım soğuktu burası olması gerekenden çok soğuk mesela azer'in sıcak göğsünde açmamıştım gözlerimi, onun tarifsiz kokusuyla uyanmamıştım yanımda yoktu işte omzumda bir acı vardı sadece bu onun gittiğinin acısı degildi dimi gitmemişti ben gözlerimi bir hastane odasında açtıysam bulmuşlardı bizi ben yaşıyordum hala azerde iyidir bana kırgın gidemezdi kolumda ki acıyı yok saymaya çalışarak yataktan kalkmak istedim kapının açılıp bir hemşirenin yanıma gelmesiyle kendimi yeniden yatakta buldum agzımda ki oksijen maskesini çıkartıp bana su uzattı
Hemşire = kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Karaca = az.. Azer iyi mi
Hemşire = birazdan doktor hanım gelicek size bilgilendirir lütfen uzanın
Karaca = nişanlımı görmek istiyorum
Hemşire hiçbir şey demeden odadan çıktı kapının önünden sesler geliyordu ama her şey hissizdi azer hakkında bir şey bilmek istiyordum içeriye beyaz önlügüyle yüzünde ki ciddiyetle bir kadın girdi
Doktor = ben doktor evra Yıldırım bir kaza sonucu buraya gelmişsiniz kan kaybından dolayı geldiğinizde bilinciniz yerinde degildi herhangi bir sıkıntı gözükmüyor yanınıza abiniz gelmek istiyor kabul ediyor musunuz?
Karaca = burdan kalkmak istiyorum
Evra = o pek mümkün degil abinizi içeriye çağırıyorum
Karaca = benimle biraz daha bu üslupla konuşmaya devam edersiniz hastaneyi başınıza yıkarım
Evra = abisinin kız hali ne istiyorsunuz Karaca..... hanım
Karaca = nişanlımı görmek evra..... Hanım
Gözlerini devirip bıkkın haliyle dışarı çıktı birkaç dakika sonra tekerlekli sandalyeyle odaya geldi kolidora çıkınca buranın hastaneden daha çok bir klinikti en üst kata çıkınca etrafın çok kalabalık olduğunu fark ettim her yerde takım elbiseli adamlar vardı kolidorun sonunda yılmaz yere oturmuş elleri başının arasında oturuyordu evra hanımı bir el hareketiyle durdurdum ve sandalyeden kalktım yılmaz'ın yanına gittim sessizce onun yanına çömeldim
Karaca = nasıl o
Yılmaz = üç kurşun vardı dag gibi abim yıkılmış gibiydi Karaca
Karaca = gördün mü yani yanına alıyorlar mı?
Yılmaz = bir kişinin hakkı var o sen olmalısın konuş onunla seni dinler uyansın tamam mı uykuyu sever o bilirsin ama benim abim uyansın şimdi Karaca olur mu
Yılmaz 'ı ilk defa bu kadar yıkılmış görüyordum azer' in varlığı ona ne kadar güç veriyordu ama güçlü durmalıydık azer için ayakta kalıp böyle yıkılmamalıydı
Karaca = kim buldu bizi?
Yılmaz = akın, onunla ortak iş yapmamalıydım abimden gizli bir iş yapmamalıydım sadece onu mutlu etmek istedim elime yüzüme bulaştırdım
Karaca = saçmalama sen her işi güzel yaparsın azer seninle gurur duyardı her işini gözü kapalı sana emanet ediyor
Yılmaz = ama hata yaptım
Karaca = sen sadece abini düşündün yılmaz kalk ayağa güçlü durman gereken zaman şimdi fadik fadik teyzeye söyledin mi
Yılmaz = diyemem ki abim de dememi istemez hep saklardık küçükken bile abim sarardı yaralarımızı annemin haberi olmasın isterdi üzülür o çok üzülür senin de üzülmeni istemiyor Karaca abim seni üzdügümü duyarsa beni ezer he bir uyansın razıyım ama şimdi üzülme tamam bak iyiyim ben hadi abimle git konuş
YOU ARE READING
sessiz haykırış
Fanfictionİki kalp arasında arasında yaşanan bir savaş var ise AZKAR üstesinden gelir mi dersiniz