Azer yanıma gelip koltuğa oturdu İdris onu görünce ona emekliyip bacaklarına tutunup ayaga kalktı azer elinden tutup uzunca İdris 'e baktı
Karaca = azer azerrr
Azer = hı ne
Karaca = azer sen iyi misin daldın gittin
Azer = şey ben Karaca bugün konuşalım mı biz
Karaca = konuşalım azer söyle
Azer = burda yani böyle degil kahvaltıdan sonra çıkalım mı
Karaca = tamam ben kahvaltı hazırlım sen idris'e dikkat et ama yeni emeklemeye başladı ya çok hareketlendi
Azer = ta... Tamam
Mutfaga gittim ve ve kahvaltı hazırlamaya başladım dolap sonuna kadar dolu oldugu için işim çok kolaydı zaten kahvaltı hazır olunca salona geçtim koltukta İdris azer'in omzuna kafasını koymuş sessizce duruyordu azerin yüzünü yarım görebiliyordum ama duvara dalmış gitmişti bir şey oldugu her halinden belli oluyordu ilk bize geldiklerinde İdris azer'in kucağında oldugunda Azer onunla sürekli oynamış sanki anlıyor gibi bir şeyler anlatmıştı şimdi karşımda ki adam o kadar donuktu ki yanına gidip elini tutunca ancak varlıgımı fark etmişti gözlerinin dolu oldugunu görmemle içimde bir şeylerin burkuldugunu hissettim Salih amcamın yalandan öksürmesiyle kendimize gelip ayaga kalktık
Salih = oglumu kim çaldı lan yanımdan
Karaca = aglayınca ben aldım amca uyanmayın diye
Saadet = iyi yapmışsın kuzum sagol bakma sen bu amcana
Salih = yav ben anlamıyorum hadi bu Karaca dogumdan beri yanında bu damat beye neden koala gibi yapıştı benim oglum baban benim gel azıcık lan yanıma
Amcam İdris 'i almak için hamle yapsada İdris kollarını azer' in boynuna daha çok sarıyordu sanki fark etmiş gibiydi azer'in iyi durumda olmadıgını
Azer = kahvaltı edelim mi artık ben çok acıktım
Durumdan kaçmak için böyle demişti biliyordum ben işte mutfakta ki masaya geçip hep beraber yemek yerken azer yalandan agzına bir şeyler atıyordu onun yemediğini görünce benim de olmayan iştahım kaçtı herkes doyunca saadet abla ve duygu sofrayı toplamaya başladı ben de üst kata odama çıkıp rahat bir şeyler giydim Adana'da hayatım boyunca giymedim kadar elbise etek giyiyorum diger türlü buranın sıcağı ile baş edilmiyordu zaten
Üstümü giyip aşşagı indim Azer koltukta otuyordu beni görünce ayaga kalktı eli ile kapıyı işaret edince önden gittim arabaya binince sessizliği bozmak için nereye gittigimizi sordum ama aldıgım tek cevap sessizlik oldu çok tuhaftı bu hareketleri benim tanıdıgım Azer radyodan şarkı açar sesinin kötü oldugunu umursamadan benimle beraber şarkı söylerdi bu sessizliği tanıyordum ama bir o kadar azer'e yabancıydı bu sessizlik babamın sessizligiydi daha çok bunaldıgında kaçmak istediginde oda böyle susardı yıllarca izleye izleye ögrenmiştim insanların neden sustuğunu lanet ettim kendime nasıl fark etmedim azeri bu kadar bogan bir derdi oldugunu artık iyice evden uzaklaşmıştık sonunda ormanın içinde bir göl kenarında durmuştuk Azer arabadan inip adımlarını bir agacın oraya yönlendirdi onu takip edince iki sandalye ufak bir masa ve çok güzel bir salıncak vardı bu manzara sade ama insanı huzur ile dolduruyordu Azer oturunca yanına geçtim gözlerini yerden kaldırmayınca
YOU ARE READING
sessiz haykırış
Fanfictionİki kalp arasında arasında yaşanan bir savaş var ise AZKAR üstesinden gelir mi dersiniz