9.BÖLÜM

176 21 29
                                    

Medyadaki fotoğraf benim yayınlanmamış bir kitabım 200 takipçim olduğu zaman bu kitabı yayımlayacağım ben bu kitabı çok severek yazdım umarım siz de severek okursunuz. Hemen okumak istiyorsanız beni takip edin ve 101 takipçi bulun. Kendimi fidye isteyen biri gibi hissettim. Kitabı okumak istiyorsanız bana 101 takipçi bulun falan😂😂😂😂
Neyse keyifli okumalar bebeklerim😍😍😘😘♥️♥️💜💜

Hastane bu gün sakindi. Ama öğleden sonra bir trafik kazası olmuş bir okul servisi ve araba kafa kafaya çarpışmış. Araba şoförü olay yerinde hayatını kaybetmiş. Servisde 10 ile 14 yaşlarında çocuklar varmış ön koltuklarda oturanların durumu diğerlerine göre daha kritikdi. Tabi birde sevris şoförü vardı. Acil çok karışıktı bir yandan çocukarın acı dolu çığlıkları diğer yandan acile girmeye çalışan veliler onları durdurmaya çalışan güvenlik. Kazazedeleri teker teker kontrol ediyorum gerekli işlemleri asistanlara anlatıp diğer kazazedeye geçiyorum şuan durumu çok ciddi olan 3 çocuk vardı. Servis şoförün ameliyatına ise başhekim ve ekibi girdi. Ben de durumu en kritik olan çocuğu ameliyata aldım. Diğer iki çocukların raporları tam olmadığı için ameliyata alınmadı. Bu da bana avantaj sağladı girdiğim ameliyat üç saat sürdü. Yarayı kapatmaları için asistanlara bıraktım. Hem dikiş atmayı öğrenmiş olurlar hem de ameliyathaneyi aynı seviyedeki biri ile kullanmayı öğrenmiş olurlar. Hemen durumu kritik olan iki çocuk hakknda bilgi aldım. Birinin ameliyatına genel cerrahi şefi Lee Sung Hoca girmiş. Vakit kaybetmeden diğer çocuğu ameliyata aldım ameliyata başlamadan çocuğun kalbi durdu. Kalp masajı yapmaya başladım yanıt yoktu. Hayır yaşayacak şok cihazını çalıştırdım gerekli ayarlamayı yaptırdım ilk denemede çocuğun vücudu kalkıp indi ama kalbi çalışılmadı.

"Hayır yaşayacaksın evlat daha yaşayacağın güzel anılar olacak. 250'ye ayarla."

"Efendim bu çocuk için çok yüksek değil mi?"

"Burda doktor olan benim diye biliyorum yanılıyor muyum yoksa?"

"Özür dilerim efendim " hemşire 250'ye hazırladı. Bana tamam işareti verdi. "Üç iki bir çekilin " yine küçük beden yükselip indi. Kalbi atmaya başladı. Asistanlar gülerek birbirlerine bakıyorlardı. "Vakit kaydetmeden hemen başlayalım bistüri(umarım doğru yazmışımdır. Yazılışını bilmiyorum çünkü bakmaya da üşendim 😂) ameliyat başarılı geçti ama küçük çocuğun bir böbreği ezildiği için onu almak zorunda kaldım.

Ameliyathaneden çıktım elimi yüzümü yıkadım biraz dinlenmek için odama gittim ama odam boş değildi içeri girdiğimde bizimkiler ve Nam Joon vardı. Nam Joon Jackson'u öldürecekmiş gibi bakıyordu. Yalandan öksürdüğümde ikiside aynı anda bana döndü. Yerime geçip oturdum. Bakışlarım ilk Nam Joon'a gitti. Nam Joon bana çok kızgın bir şekilde bakıyordu. Bunun nesi vardı ya. Bakışlarımı ondan kaçırdım ve bana gülümseyerek bakan Jackson'a baktım. Onun bu gülümsemesi tüm negativ enerjimi alıyordu.
Bu sesiz ortamı ben bozdum.

"Evet beyler sizi dinliyorum."
Nam Joon bu ânı bekliyormuş gibi atladı.
"Abi saat kaçta evde olur diye merak etmiş aramış ama açmamışsın."
Bıkkın bir nefes verdim. Cidden bıktım bu adamdan.
"O abine söyle ne zaman çıkacağım belli değil daha girmem gereken iki ameliyat var ne zaman biterse gelirim. Telefonu açmamamda normal yani bu gün çok yoğundum daha yeni kıçımı yere koydum ve lütfen o adamdan bahsederek beni daha da yorma Nam Joon. Benden sana izin git karın ile gez eğlen vakit geçir "

Nam Joon itiraz edecekmiş gibi ağzını açtı ama engel oldum. Nam Joon bana ben Nam Joon'a bakıyordum. Nam Joon'a kapıyı gösterdim ama anlamdı. Sitem dolu nefesimi dışarı verdim.

"Nam Joon git ha ne dersin bence iyi olur. Karın ile vakit geçir ya." Bam Joon derin bir nefes aldım verdi ve yerinden kalkıp gitti. Nam Joo'nun gittiğinden emin olmak için dışarı baktım asansöre binerken gördüm. Hemen diğerlerinin yanına gittim. "Hadi yemek yiyelim ben çok açım"

Jackson masanın üzerindeki yemekeri gösterip "Burda yemek varya kızım otur yiyelim hem akşa-" hemen jackso'nun ağzını kapattım. Elimi çektim."Hadi sevgilim öpücüğünü de aldın artık gidebiliriz " dedim ve kolundan turarak dışarı sürükledim. Diğerleri anlamak için birbilerine baktı onlara kızgın bakış attım hemen yerlerinden kalkıp pesimizden geldi. Dışarı çıktığımızda sorgu dolu bakışlar benim üzerimdeydi.

"Odada böcek var bizi dinliyor koca bozuntusu "
Jackson bana o herzamanki çaktım davayı diyen bakışlarını attı tabi bide otuz iki diş sırıtmayı unutmadı.
"Kocan bizi öpüştü sanacak ne yapacaksın."
Omuz silkip aşağı indim. Onlarda peşimden geliyorlardı. Kafeteryaya oturduk. Jackson aldığı yemekleri masaya çıkarırken ben de diğerleri ile konuşuyordum. " Her şey hazır değil mi? Ordan sonra kaçacağız ona göre Jackson kimlikler tamam dimi?"

Jackson cebinden cüzdanını çıkardı iki kimliği de bana uzattı. Kimliğin üzerideki isimlere baktım. Maria Pit ve Alexın Pit yazıyordu kimlikte. Ne yani Jackson bizi kardeş mi yazdırmış.
"Jackson biz kardeş miyiz senle?'
Jackson şaşkın bakışları ile bana bakıyordu. "Hayır nerden çıkardın böyle bir şeyi?"
Kimlikleri gösterek sitem dolu sesle
"Soy adlarımız aynı "

"Çünkü karı kocayız. Orda evlilik sıkıntı olur diye yaptım. Ama ben illa düğün istiyorum diyorsan yaparız "
Masanın üzerindeki çatalı aldım ve Jackson'a doğru savurdum tabiki de çatalı serbest bırakmadım Jackson'a zarar vermem ben
"Maria güzel isim dimi?" Jackson konuyu dağıtmak için başka konu buldu. Maria cidden güzel bir isimdi. Tabi Alexın da. Sadece başımı sallamak ile yetindim.
"Ama en güzeli ne biliyor musun Sarang?" Bilmeyen gözlerle Jackson'a baktım. "Seninle evli olmak" Bizimkilerden ufak bir "Ooo" sesi duydum kafamı onlara çevirince sustular.

Yemeğimizi yedik Jacksonlar gitti. Bende hastaları kontrol ettim. Ameliyatta kalbi duran küçük çocuğun odasına gittim. Çok tuhaf odasında kimse yoktu. Yani bi yakını yoktu. Ne bi annesi ne bi babası yoktu. Odadan çıktım. Danışmadaki hemşireye çocuğun ailesi hakkında bilgi istedim ama kimsesi yoktu. Odama gittim üzerimi değiştirdim ve Jackson'a mesaj attım. Hastaneden çıktım bizimkiler çoktan gelmişti arabaya bindim.

"Herşeyi aldınız dimi? Bir eksik yok dimi?  Silahları da aldınız dimi. Özel spariş o silâhlar. Unutursak biteriz. "

"Aldık Sarang. Her şeyi aldık bi sakin."

"Çok heyecanlandım Jackson kurtulucam kocam olacak o pis röntgenciden ya sonunda."

Ben heyecanlı heyecanlı konuşurken bir anda araba durdu ani fren ile öne doğru savruldum ama Jackson beni tuttu.

"Hayvan mısın oğlum biraz yavaş sür!"

Jackson biraz sinirli gibiydi bu gün ama birazdan onu mutlu edecek insan ile konuşacaktı. Koca eski binanın önünde durdum ve binayı kınar gibi baktım ve içeri girdim.



Bölümün bir kısmı silindiği için yeniden attım. Aynısı olmadı ama umarım güzeldir.

Sana İhtiyacım var KNJ💫#wattys2019حيث تعيش القصص. اكتشف الآن