7. BÖLÜM

164 23 25
                                    

Sabah odada açılıp hızlı bir şekilde kapanan çekmecelerin sesleri ile uyandım. Yataktan çıktım ve kıyafet odasına doğru gittim. Ama bir anda kapı suratıma kapandı. Kapının kolunu aşağı indirdim ama açılmadı kilitlemişti.

"Kapıyı açsan da üzerimi değiştirsem."

içeriden hiç ses gelmedi. Kapının önünde öylece bekledim ne ses vardı ne de kapıyı açan. Hastaneye gitmek için yarım saatim vardı yol zaten on beş dakikaydı. Daha fazla dayanamadım ve odadan çıktım. Gil Raim-shii bana bir anahtar verdi odaya gittim vekapıyı açtım odada kimse yoktu. Kapı kilitliydi ve bu oda ikinci kattaydı atlamış olamaz. Daha fazla vakit kaybetmeden üzerimi değiştirdim.  Değiştirirken bu odada kamere olacak diye korkuyordum. Yakında bana da kamera takar.  Hatta belkide çoktan taktı. Odadan çıktım aşağı indiğimde Gil Raim-shii beni merdivenlerde bekliyordu.

"Kahvaltı hazır Sarang"

"Vaktim yok çıkmam gerek hastanede yaparım. Hoşçakal Gil Raim-shii"

Evden çıktığım gibi korumalar önümde bitti. Ya sabır çekip,

"Acilen hastaneye gitmeme gerek ya arabanın anahtarını verin ya da beni hastaneye bırakın"

Koruma bana anahtarı uzattı. Aldığım gibi hızla bahçeden çıktım. Bu gün çok önemli bir ameliyatım vardı birde yeni asistanlar gelecekti. Arabaya bindim ve kural ihlâli olmayacak hızda arabayı kullanmaya başladım yirmi beş  dakikalık yolu on dakikada geldim. Arabayı park ettim. Telefon numarasını aldığım korumaya mesaj attım. Arabayı alması için çünkü bu gün Jimin ve Tae beni evlerine davet etti. Koca bozuntusunu aramayacaktım nede olsa odada kamera vardı ben onun sesini duymak istemiyorm o yüzden kamerada söyleceğim vereceği cevap pek umrumda değil. İlk önce yeni gelen asistanlar ile tanıştım. Daha sonra ameliyet çizelgesine baktım. Ameliyatım öğleden sonraya atılmış. Sekrete gidip sorduğumda kaza olduğunu ve durumu kritik olan bir hastanın ameliyatta olduğunu söyledi. Bende asistanları alıp hem hastaneyi gezdirdim hem de görev dağılımı yaptım. Yeni gelen asistanlar baya bilgi sahibiydiler ne sorsam hemen cevap veriyorlar. Öğrendiğime göre bunlar birincilik ile yarışan kişilermiş. Onları kendileri ve hastalarıyla baş başa bırakıp gittim. Aklıma en üst kattaki hastam gelince oraya gitmeye karar verdim. Ama bir anda başım döndü dengemi kaybettim. Duvardan tutunarak odama doğru gittim. Olacağı odoğru düzgün yemek yemezsem bi de hastane de ordan oraya koşup duyurusam illaki bitkin düşerim. Duvara yaşlanıp biraz kendimi toparlamaya çalıştım. Dün aldığım çikolata aklıma geldi cebimden çıkardım. Yedikten sonra biraz daha bekledim. Kendime gelince ilerde bana bakan birinin olduğunu gördüm. Jungkook olsa yanıma gelirdi. Bu başka biri anlaşılan hızlı adımlarla odama gittim. Kapıyı kapattım ve kapının arkasına saklandım. Tahmin ettiğim gibi odaya girdi. Tuttuğum gibi duvara yapıştırdım. Bir inilti çıktı ağızından. Hızlı ittirdim için canı yandı sanırım.

"Söyle kocam olacak o pis röntgencinin adamı mısın, yoksa öteki herifin adamı mı?"

Maskesini çıkarttım. Gördüğüm kişi ile şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Elim ayağım tutmuyordu sanki. Kalbim maratona katılmış delu gibi atıyordu. Geri çekildim.

"Nam Joon?"

"Selam Sarang."

"Senin burda ne işin var? Yoksa sen de mi diğerleri gibi onunla çalışıyorsun?"

Nam Joon kafasını salladı başımı hayal kırıklığıyla masama doğru çevirdim. Masanın üzerinde yemek vardı. Anlaşılan bu günkü yemeğimi Nam Joon getirmiş.

"Patron sana yemek gönderdi. Bu sabah onun yüzünden yemeğini yiyememişsin."

"Hatasını mı telafi ediyor?"

Sana İhtiyacım var KNJ💫#wattys2019Where stories live. Discover now