6.BÖLÜM

160 24 52
                                    

Bahçenin giriş kapısının önündeyken arkamdan biri seslendi.

"Hanımefendi Beyefendi sizi evde bekliyor. Gitmemiz gerek.

Al işte gel gitli herif ne olucak. Hem git diyor istediğin zaman geri gel diyor. Gidince de adam yolluyor peşimden. Arkamı döndüm ve beni almaya gelen korumalara baktım. Adamları dövüp kaçsam dicem bu adamlar beni tek parmağı ile yener. Sesimi  biraz incelttim ağlar bir şekilde konuşmaya başladım.

"Bu gece ailemle kalsam yarın siz veriyorum evden çıkmam."

"Bunu Beyefendi'ye sormam gerek"

Koruma telefonunu çıkartıp pis röntgenciyi aradı. Belki ismini öğrenirim diye telefonundan gözümü ayırmadım ama istediğim sonuca ulaşamadım. Beyefendi diye kaydetmiş.

"Efendim eşiniz bu gece ailesi ile kalmak istediğini söylüyor.".

"Anladım efendim"

"Beyefendi bu gece kaçabileceğinizi söyledi. Ama yarın evde olmanızı istedi efendim"

Korumaya gülümsedim ve kafamı aşağı yukarı sallayıp kapıyı çaldım. Babam kapıyı açtı beni gördüğüne pek sevinmiş gibi görünmüyordu.

"Sarang senin burda ne işin var neden kendi evinde değilsin?"

"Sana da merhaba baba. Ben iyiyim sen nasılsın?"

"Sarang evine geri git."

"Bu gece burda kalırım demiştim ama anlaşılan istenmiyorum."

"Öyle şey olur mu güzel kızım. Sadece misafirlerim var."

"Kimler?"

"Senin sevmediğin iş adamı "

"Tamam ben gideyim o zaman çok sevdiğim(!) kocamın yanına."

"Kızım kusura bakma yarın gel istediğin kadar kal ben kocanla konuşurum "

"Söz mü?"

"Söz deli kızım"

Babama sarıldım ve evden ayrıldım. Taksiye binip benim için cehennem olan eve gittim. Beni almaya gelen korumalar kapının önünde beni görünce  şaşırdılar. Ellerimi iki yana açıp gülümseyerek omuz silktim.

"Kocamdan ayrı kalmaya dayanamadım. Size iyi geceler ve iyi nöbetler."

Içeri girdiğimde hiç ses yoktu. Gil Raim-shii yanıma geldi ve elime göz bandı verdi. Al işte yine başladık. Göz devirerek bandı aldım ve taktım.

"Seni odaya kadar çıkarıcam Sarang sakın ama sakın gözlerini açma senin de benimde başım derde girer.

"Tamam Gil Raim-shii sen merak etme ben alıştım artık. Bu kez ne için çağırıyor?"

"Bilmiyorum ama biraz sinirli yanında sakin kalmaya çalış ve sakın onu sinirlendirecek bir şey söyleme. Bide bunu al"

Gil Raim-shii'nin ne Dediğini anlamaya çalışsamda anlamdım elime bir şey verdi. Göz bandını aşağı indirip ne verdiğine baktım mini cep feneri vermişti. İyi de neden bunu bana vermişti.

"Bu ne için?"

"Daha fazla bekletme geldiğini görmüştür."

Gil Raim-shii göz bandını geri yukarı çekti ve koluma girip beni merdivenlerden aşağı indirdi. Hiç evin aşağısına inmemiştim. İçimde çok kötü bir his vardı. Merdiven basamaklarını indikçe bu korkuya dönüşüyordu.

"Erken geldin karıcım. Sen gidebilirsin Gil Raim hanım. Beni karım ile baş başa bırak."

Merdivenden gittikçe uzaklaşan ayak sesi korkumu iki kat daha arttırdı. Kolumda bir el hissetmem ile irkildim. Kolumdan tutarak beni sürükledi her nekadar gitmek istemesemde Gil Raim-shii'nin dediği şeyler aklıma geldi için gitmek zorunda kaldım. Beni koltuk gibi yumuşak bir yere oturttu. Kendisi de yanıma oturdu elini dizimin üzerindeki elinin üzerine koydu(müqo bir cümle türkçem öldü. Türkçenin katili oldum. Tutkulayın beni suçluyum😂😂😂🤦‍♀️)

"Eee sevgili karıcım günün nasıl geçti hastanede. "

Bunu neden soruyordu ki. Ne dicem ben her dediğim şeyden bir şeyler arıyor bu psikopat.

"Sıradan"

"Sıradan ha. Yani Jackson her gün geliyor yanına öyle mi?"

"Sen nerden biliyorsun?"

Elimi bıraktı. Yanımdaki çöküntü bir anda  gidince yanımdan kaptığını anladım bir kaç dakika sonra aynı çöküntü oluştu.

Seni özledim Sari"

"Sari ne ya kendimi hintlilerin kıyafeti gibi hissediyorum adım uzun değil ki hem benim bir lakabım da var"

"Tamam tamam asi kız asim benim"

"Eee yemeyecek miyiz ben çok açım seni bile yerim"

"Hayır beni yeme olmaz daha gencim "

"Sen mi gençsin senin etin kartlaşmıştır dede olacak yaşa geldin "

"Haklısın senin de büyükanne olma yaşın geldi bence"

Bu bu bizim Jackson ile bugün ki konuşmamız yok artık birde odama ses cihazı koymadığı kalmıştı. Onu da yaptı. IQ'su düşük herif.

"Asi kız ha. Bakalım bu asi kızımız asi olduğu kadar cesur mu? Sen hala karanlıktan korkuyor musun?"

"Hayır.  Jackson sayasinde yendim."

"Demek öyle iyi o zaman ben çıkıyorum kapıyı bulursan sende çık. Kapı kapandığında gözlerini aç"

Ayak sesleri benden uzaklaştı ve sonra kapı sesi duydum. Kapı kapanınca hemen gözlerimi açtım. Ama hala karanlıktı etraf. Ellerimi gözlerime götürdüm göz bandını çıkarmışım ama neden karanlık. Ahh siktir mal herif beni karanlık odada bıraktı. Bir anda gelen panik atakla yerimden kalktım. Etraf çok karanlıktı çok korkuyordum. Nefes almak için elim ile yüzüme yelpaze yaptım ama yine nefes alamadım. Bir anda Gil Raim-shii'nin bana verdiği fener aklıma geldi. Demek ki o beni buraya kapatacağını biliyordu. Feneri açtım küçük olsada baya ışık saçıyordu. Işığı odada gezdirdim. Kapıyı bulunca hemen kapıya koştum biraz daha burda kalırsam kesin bayılacaktım. Kapının kolunu aşağı indirdim ama açılmadı. Yukarıdan bağırma sesi geliyordu.

"Feneri sen verdin dimi ona ?"

"Nasıl yaparsın. Sen neyine güveniyorsun?"

Daha fazla dinlenmemek için kapıdan uzaklaştım. Benim yüzümden Gil Raim-shii'ye bağırdı. Offf offf yazık kadına yaa. Çok üzülmüştür. Işığı odayı incelemek için tekrar odada gezdirdim. Oda aslında çok hoş yerleştirilmişti odanın penceresi siyah kartonlar ile kapatılmıştı gidip kağıtları söktüm. Oda aydınlanınca gözlerim kamaştı. Burası bir nevi kütüphane gibiydi bir sürü kitap  vardı. Odanın başka bir yerinde kapıya benzer bir şey vardı. Oraya doğru gittim. Açmak için düz bir şey aradım. Kitaplığın orda bir makas buldum. Kapıyı tam açıyorken diğer kapı açıldı.

"Sakın o kapıyı açma Sarang!"

Gil Raim-shii bir anda içeri girince çok korkutum makas elimden düştü. Düştüğü gibi nasıl olduysa makas parmak ucuma saplandı. Canım çok acımıştı. Yere doğru oturdum makası yavaşça ayağımdan çıkardım. Çobanımı da ayağımdan çıkarttım ve yaraya baktım. Fazla derin değildi. Gil Raim-shii yanıma geldi ve beni yerden kaldırdı. Çekmeceye doğru gitti. Ordan ilk yardım çantası çıkardı. Hemen pansuman yaptım. Yatak odasına gittim bu barbat güne son vermek için uyumaya çalıştım. Acaba yarın ne tür bir macera beni bekliyor çok merak ediyorum. Gözlerim uykunun siyahı ile kapandı.

Selamlar güzel okuyucularım. Nasılsınız Ramazan nasıl gidiyor. Oruç tutuyor musunuz?

Sizleri çok seviyorum canlarım umarım bu bölümü beğenirsiniz.

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın öptüm sizi 💋💋💋💚💚💚💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋😍😍😍😍😍😍😍❤❤💜💜💜💙💙🥰💜🥰❤🥰❤❤🥰❤💜🥰💜🥰💜🥰💜🥰💜🥰💙💙🥰💜🥰💜❤❤💜🥰💜🥰💜

Sana İhtiyacım var KNJ💫#wattys2019Where stories live. Discover now