🌙

115 14 15
                                    

(Jeon Wonwoo...seni sürekli ikinci plana atıp arkalara tıkıştıran Pledis'in kafasına kuşlar pislesin. Seni seviyorum sevgilim merak etme. Bak benim de bu kitabım tutmadı. O kadar güzel konu. Kimse okumuyor...kaderimiz aynı bizim gülüm ^3^)

Sabah Hawon öyle deli gibi acil işim var deyip evden çıkınca kafama dank etmemiş olsa da öğle vakti aklıma aldatılma meselesi geldi. Hawon'la 3 yıldır beraberdik ve hiç bir zaman benden daha değerli bir işi olmamıştı.

Yapıp yapmamak arasında kararsız kaldığım bir planım vardı. Öğle yemeğimi yerken dayanamayıp planımı uygulayacaktım. Telefonumu elime alıp konum bulma uygulamasını açtım. Bu uygulama sayesinde ben Hawon'un, Hawon'da benim nerede olduğumuzu görecektik. Açtım. Ama konumunu kapatmıştı. Sırf bu uygulama için ikimiz de asla konumumuzu kapatmazdık. Neden kapatmıştı? Bu iş daha da şüpheli bir hale gelmişti. Yine de kendimi sakinleştirip görmeden hiç bir yanılgıya düşmememi kendime hatırlattım. Yemeğime geri dönüp prtalığı toparladım.

Mutfakta işim bittikten 5-10 dakika sonra televizyon izlerken kapı çaldı. Hemen kapıya koştum. Başta Hawon'un işini bitirip gelmiş olduğunu düşünsem de kapıyı açınca Woobin ile karşılaştım. Destursuz bir şekilde içeriye girmesine alışık olduğumdan o girince kapıyı kapattım. Sonra geldi ve koltuğa yayıldı. Ben de koltuğun öbür ucuna geçip az önceki pozisyonumu aldım.

-Rommy'den haberin var mı?

-Hayır. Neden?

-Telefonlarını açmıyor.

-Sen...Rommy ile konuştun mu?

-Uzun zaman önce konuştum. Ama bir ilişki istemediğini, daha hazır olmadığını söyledi. Zaman vermemi istedi. Ben de zaman verdim.

-Ne kadar gibi uzun zaman?

-2 veya 3 hafta olması gerek.

-Gerçekten uzunmuş. Seni bekletmeye hakkı yok. Artık bırakmayı düşünüyor musun?

-Sen Hawon'u bırakabilir misin? Bunca yıldan sonra?

-Hayır sanırım.

-Bir de bana bırak diyorsun!

-Ha bu arada...Hawon demişken, senin Hawon'dan haberin var mı?

-Hayır. Neden?

-Dün gece bende kaldı. Sabah erkenden işi olduğunu söyleyip evden çıktı. Elim yanlışlıkla uygulamaya çarpıp açılınca konumunu kapattığıno gördüm. Hiç konumumuzu kapatmazdık. Acil işim çıktı deyince seninle olur sanmıştım.

-Hayır. Aslında kamptan seninle döndükten sonra adam akıllı konuşmadık. İkisinin de bir haltlar yediği kesin.

-Bilmem. Olabilir. Rommy...sanırım bu sıralar biraz endişeli.

-Huh? Nasıl?

-Son zamanlarda benim kendimi iyi hissetmememi bile hoş karşılamıyor. Sürekli bir hata yapmış gibi gergin ve endişeli dolaşıyor. Bir suç işlemiş de onu ifşalamaktan korkuyor gibi. Umarım canını sıkan bir şey yoktur.

-Doğru. Belki de artık benimle aynı ortamda olmaktan haz etmiyor.

-Ne saçmalıyorsun? Neden öyle bir şey yapsın?  O zaman bunu biz de fark ederdik. Biliyorsun Rommy açık sözlü biridir.

-Biliyorum. Ama öyle hissediyorum.

-Kendi kendine kurgu yapma. Dediğimde telefonu çaldı. Arayan abisiydi.

-Alo

-.....

-Çıkıyor musunuz? Şimdi mi?

~MOON'S SON~Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt