👑Endlessly Before My Eyes[Dreamcatcher]✔

╠22╣destiny

"Yoobin şimdi kapıdakilerin dikkatini dağıtmamız lazım. Şimdi ben sağdan gideceğim sen de soldan. Zaten iki yerde tam taht salonunun kapısında kesişiyor. Bu katın her yerini temizleyelim ondan sonra gireyim ben odaya nolur nolmaz." Yoobin Yoohyeon'a kafasını salladıktan sonra saklandıkları yerden yavaşça çıkıp gizlenerek soldaki koridora saptı.

Yoohyeon da Yoobin'in yanından ayrıldıktan hemen sonra yerinden çıkıp sağdaki koridora girdi. Koridorda bir sürü kapı vardı. Bu kapıların herhangi birinde bir sürü asker olabilirdi. Hepsini etkisiz hâle getirmeleri gerekiyordu. Yoksa çok büyük sıkıntı çıkartabilirlerdi.

Yoohyeon önüne çıkan ilk kapıyı hızlı bir şekilde açtı. Karşısında bir sürü asker bekliyordu. Ama içeride bir tane varlık dahi yoktu. Yoohyeon koridor boyunca tüm odalara bakmıştı. Taht odasının önüne geldiğini farketti. Tam karşıdan da Yoobin geliyordu. "Odaların hepsi boştu Yoohyeon" Ikisinin de kafası karışmıştı. Askerler neredeydi?

Yoohyeon taht odasının kapısına kulağını dayayarak içeriden ses gelip gelmediğini anlamaya çalışıyordu. "Bir şey duyuyor musun?" Yoobin fısıltıyla konuşmuştu. Yoohyeon parmağını dudağına götürerek ona sessiz olmasını söylemişti.

"Ooo Kraliçe Yoohyeon kapı dinlemeye mı başlamış." Yoohyeon duyduğu sesle kapıdan çekilerek elleriyle kulaklarını kapatmıştı. "YOOHYEON NOLUYOR YOOHYEON" Yoobin korkmaya başlamıştı. Yoohyeon'a neler oluyordu böyle?

"Siz nasıl benimle hâlâ iletişim kurabiliyorsunuz?" Yoohyeon titreyerek fışıldamıştı. Bedensiz ise Yoohyeon'un korkusuna büyük bir kahkaha atmıştı. "Sen bizden kurtulabileceğini mı sandın Yoohyeon? Roller değişmiş olabilir Kraliçem ama kader olduğu gibi devam ediyor."

Yorumlarınızı eksik etmeyin♡

Bölümü okurken istemsizce güldüm dhrhdhfhfh

Nasıl gidiyor? Umarım sevmişsinizdir^-^