Kai'ın etrafına yaydığı enerji , onun bir cadı olduğunu hissettirdi bana . Çi'si çok güçlüydü .O üstünü silkelerken bende onu süzüyordum . Ne yapıyordu ki ormanda ?
"Sen napıyorsun burda ?"
Üstünü silkelemeye devam ederken bana baktı .
"Sanane ."
Göz devirdim . Ne kadar da kaba .
"Burası Salvator okulu öğrencilerinin alanı yalnız ."
Hafifçe gülümseyerek durduğu yerden gerindi .
"Umrumda değil . "
Aynı şekilde tepki verircesine gülümsedim .
"Neyse , sana iyi günler ..."
Arkamı döndüğüm an o konuştu .
"Ergenlerle takılmak zor olmuyor mu ?"
Kafamı çevirip arkamdaki Kai'a baktım .
"Teknik olarak bende hâlâ bir ergenim ."
Dudak altı gülümsüyordu .
"Ha , doğru . "
Vücudumu ona dönüp kollarımı göğüsümde birleştirdim .
"Sen kaç yaşındasın ? "
Genişçe gülümsedi . Ve geniş kollarını açıp kendini ima ederek konuştu .
"Sence kaç gösteriyorum ?"
Kesinlikle cadı olmasaydı 20li yaşların sonlarında derdim . Yüzü pürüzsüzdü . Ve oldukça yakışıklıydı . Ama kesinlikle baya yaşı olduğu kesindi .
"134 ?"
Ellerini yüzünün iki yanına da koyup mutsuzca bana baktı .
"O kadar yaşlı değilim . Sadece 68 yaşındayım."
Ve ardından gülümsemeye başladı .
Bu adam oldukça değişken ruh haline sahip . Bir yüzü asılıyor bir gülüyor .
Amcam Kol'dan daha dengesiz olduğu kesin .
"Tamam bu konuşma beni baydı . Ben gidiyorum ."
Bu sefer o kollarını göğüsünde birleştirdi ve gülümseyerek cevap verdi .
"Peki prenses , sana iyi bebek bakmalar ."
Göz devirip arkamı döndüm ve hızlı adımlarla ormandan çıktım . Okula doğru yürürken düşüncelerimle baş başa kaldım .
Sana iyi bebek bakmalarmış . Ona ne ki yani benim okulda salaklarla uğraşmamdan . Hem o nerden biliyor ki onlarla sürekli ilgilenmem gerektiğini . Yani zaten sevilmemediğim yerde duruyorum . Çoğu kişilerden daha çok büyü bildiğimden ordaki cadıların çoğu benim sorumluluğumda ve Hilal kurt sürüsünün tek varisi olduğum için -teşekkürler anneciğim- kurtlarla da ilgilenmem lazım .Bu sorumluluklardan ne zaman kurtulacağım ki ... Doğduğumdan beri üstümde büssürü sorumluluk var . Yapmak zorunda olduğum şeyler ve yapmamak zorunda olduğum şeyler ...
Düşüncelerimle boğuşurken çoktan okula gelmiştim . Geniş bahçenin büyük kapısına yaklaşık 2 metre kala yumruk yaptığım sağ elimi kapıya uzattıp yumruğu açtım . Kapı içeriye doğru açılırken yürümeye devam ettim . Bahçedeki çoğu kişinin bakışı yine beni bulmuştu. Kapıdan uzaklaştığımda elimi kaldırıp sırasıyla parmaklarımı kapattım ve kapı kapandı .
"Şu girişlerden vazgeçse keşke . "
"Ne yaparsa yapsın kız havalı ."
"Bir gün onun havasını söndüreceğim ben , sen merak etme ."
![](https://img.wattpad.com/cover/230026795-288-k806238.jpg)
YOU ARE READING
The Tribrid
FanfictionIzdırap... ...asla bitmiyor . Ve tüm acımın ortasında bir şiir hatırlıyorum , boşluğun içinde gerçeği fısıldayan Dostuma öfkelenmiştim . Öfkemi söyledim , geçti öfkem . Düşmanıma öfkelenmiştim . Dile getirmedim , büyüdü öfkem . Ve korkularla sula...