Kısım 2 : Bölüm 13

50 8 4
                                    

Herkes Hope'tan kaçıyordu . Etrafta büyük bir kaos hakimdi . İnsanlar bağırıp kaçışıyorlardı .

Bazıları telefonlarına sarılmış gizlice Hope'u çekiyorlardı .

Bazıları ise polisleri arıyordu .

Hope sakin bir şekilde yürümeye devam etti .

Her attığı adımda yaydığı aura daha da artarken ellerini kaldırdı .

Önündeki dev gibi binalardan birine yöneldi . Ellerini çevirip önünde ters bir şekilde birleştirdi . Ardından da hızlıca geri çektiği gibi bina tam ortadan ikiye ayrıldı .

Parçaları etrafa yayılırken yarılan bina yandaki binaların üstüne düştü .

Hope hiç beklemeden ayağını sertçe yere vurmasıyla yerden yayılan kırmızı aura etrafındaki kaçan tüm insanlara ulaştı ve hepsini yere serdi .

Kanlar içinde kalan insanların kokusu onu daha da cazip ederken istemsizce kahkaha attı .

Ellerini havaya kaldırdı , kan ve yıkımın yayıldığı şehrin meydanında kendi etrafında döndü .

"Lütfen , yardım edin !"

Durdu ve sesin geldiği yöne baktı . Bir kişi hayatta kalmayı başarmıştı .

Oraya doğru gitti ve beton duvarın altında kalan bedene baktı .

O bir mutanttı ...

Kafasında yükselen sesle acıyla ellerini saçlarına götürdü .

'Kurtar onu !'

Hope derin bir nefes aldı ve ellerini saçlarından çekti .

Beton duvarı tuttu ve hiç zorlanmadan kenara fırlattı .

Yirmili yaşlarda olan bir erkekti bu ...

Kanın kokusu burnunu delerken istemsizce dişleri çıktı .

Sertçe yutkunurken eğildi . Yeşil gözlü adam korkuyla Hope'a bakıyordu .

Hope adamın açık olan boynunda atan damara gözlerini dikmişti .

Başını yavaşça adamın boynuna indirdi . Ağzını açtı . Dişlerini tam adamın boynuna geçirecekken zihninde yankılanan Kai'ın sesiyle kendine geldi .

'Benden başkasının kanını içme..."

Dişleri normale dönerken kolunu hızlıca parçaladı . Ardından adamın itirazını beklemeden kolunu adamın ağzına dayadı .

Kanı adamın dudaklarından akarken adamın vücudu iyileşmeye başlamıştı .

Adam tamamen iyileştiğinde kolunu çekti ve ayağa kalktı .

Gökyüzünden gelen seslerle bakışlarını oraya çevirdi .

6 tane helikopter ona doğru yaklaşıyordu .

Hope ellerini iki yana açtığında hafifçe parmaklarını oynattı . Yerdeki beton parçalar havaya kalktığında Hope ellerini helikopterlere yöneltiği gibi tüm beton parçaları helikopterlerin içinden geçti ve havada büyük patlamalar oluştu .

Hava karanlık olmasına rağmen gündüz gibiydi .

Havadaki parçalar gürültülü bir şekilde yere düşerken Hope , Phoenix'in ona öğrettiği yöntemle gözlerini kapattı .

Öldürdüğü tüm bedenlere kendi aurosını yollarken Hope farketmesede arkasında büyük alevler içinde bir anka kuşu belirdi .

Ölen tüm bedenler canlanırken hepsi ayağa kalktılar .

The TribridWhere stories live. Discover now