Bölüm 22

121 12 15
                                    


Tek New Orleans'da değil dünyanın dört bir yanında kutlanıyordu bugün .

Niklaus Mikaelson ve Elijah Mikaelson'ın ölümü herkes için büyük bir mutluluktu .

Bugün bile Hope , okulunda olmadığı için orada bile ufak bir kutlama oluyordu . Herkes kendince kutluyordu bugünü .

Mikaelson Malikanesinde ise durumlar çok da farklı değildi . Hepsi güzelce yemeklerini yemişlerdi ve oturma salonuna geçmiş sohbet ediyorlardı .

Bu zamana kadar sürekli ufak ufak sorunlar çıktığı için böyle oturup sohbet edemiyorlardı . Sürekli aileden birinin ya işi çıkıyordu yada birinin başı derde giriyordu .

"Ve bu yüzden Klaus beni hançerledi ! Düşünebiliyor musun ?" Diye sitem edercesine konuştu Kol .

Herkes onun bu haline gülerken Hope , Kol'un bu haline daha da güldü . Çünkü babası , amcasını en sevdiği tablosunun üstüne şarap döktüğü için hançerlemişti .

"Sen bide onu Rebekah'a sor ." Marcel gülerek karısına baktığında Rebekah ona kötü bir bakış atarak dil çıkardı .

"En saçma hançerlenme hikayem sanırım Nik'in Marcel ve benim beraber olup onu öldüreceğimizi düşündüğü içindi . "

Marcel karısına hayıflarcasına bakıp gülümserken kolunu onun omzuna attı ve ona sarıldı .

"Zaten planımız oydu , güzelim . Ama başarısız olmuştuk . Ah Klaus , ilk başta cidden çekilmiyordu hiç !"

Herkes gülmeye devam ederken Freya başını iki yana sallarken gülümsedi .

"Aileye en son gelen bendim . Ve beni kabul etmesi ne kadar zor olmuştu . Elijah bile inanamamıştı geri döndüğüme ..."

Hope bu konuyu hep merak ettiği için dikkatlice halasına baktı .

Kol ise pis pis ablasına sırıtırken elindeki kan dolu bardağı büyük bir yudumda bitirdi ve kumaş peçeteyle dudaklarını silerek ablasına göz kırptı .

"Onlar ne yapsın ? Bir anda bir ablamız olduğunu öğrendik . Ve bu ablamız dünyanın en güçlü cadılarından biri ! Ve ayrıca şu haline bak ... Yaşlanmama büyülerin yavaşça bozuluyor herlade . Sen baya çökmüşsün !"

Freya , küçük kardeşine sert bir bakış atarken bir anda Kol'un üstüne tavan düşünce o hariç herkes kahkaha atarak gülmeye başladı .

Kol betonların altından yavaşça kalkarken vücudunda açılan yaralar anında kapanmıştı ama üstü kan olmuştu bile .

"Hadi ama abla ! Bu en sevdiğim kıyafetimdi . "

Hope amcasının bu haline daha çok gülerken parmaklarını şıklattı ve kıyafetleri bir anda eski haline döndü .

Kol üstüne bakarken gülerek yiğenine döndü ve işaret parmağıyla onu gösterirken konuştu .

"İşte benim yiğenim! Görün de utanın aramızda en küçük olanımız en merhametli olan !"

Freya kardeşine kötü bakışlar atarken Hope ufak bir kahkaha atıp Marcel'in koluna yaslandı . Marcel kızın kafasına ufak bir öpücük bırakarak bir karısına bir de kardeşine sımsıkı sarıldı . Şuan ondan mutlusu yoktu . Yine Klaus yapacağını yapmıştı . Gitmişti arkasında büyük bir yıkım bırakarak ama yinede onlara sahipti . Yine onun ve Elijah'ın sayesinde ....

Kol kendini Davina'nın oturduğu koltuğa atarken karısını öpmeye çalıştı . Davina ise onu durdurdu ve güldü .

Hope onları izlerken yüzünde oluşan gülümseme daha da artı ve mırıldanarak konuştu .

The TribridWhere stories live. Discover now